Milli takım antrenörü Mehmet Aykol, altyapıdan yetiştirdiği sporcuları ile hedeflerinden bahsedip, güreşin Türk kültüründeki önemini anlattı. 6-8 yaş aralığındaki çocukların temel jimnastik hareketleri ile başlayıp içlerinde yetenekli olanların ise sonradan güreş teknikleri ve motor becerilerini geliştirme süreçlerini aktaran antrenör Aykol, “Ata sporu olarak bilinen güreşi hem çocuklara sevdirmeye çalışıyoruz hem de onları salonumuza davet etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu işi severek ve isteyerek yapmalarını istiyoruz”
“Küçük yaşlarda güreşe başlayan küçükler sırası ile minikler, yıldızlar, gençler, U23 ve büyükler olarak devam ediyor” diyen Aykol, “Altyapı antrenörlüğü yaptığımız için önceliğimiz, küçüklerin büyük bir başarı göstermeleridir. Eskişehir’de yetişmiş olan Muhammet Akdeniz de kendi yetiştirdiğimiz sporcumuzdur. Şu an kendisi Ankara’da ve milli takım kampındadır. Çocuklarımıza güreş tekniklerini anlatırken, bu işi isteyerek ve severek yapmalarını istiyoruz. Miniklere özellikle temel jimnastik hareketleri yaptırıyoruz. Küçük kas gruplarını oluşturan ve motor becerilerini geliştiren kuvvet antrenmanları çalıştırıyoruz. Daha sonra da müsabık ve ön hazırlık dönemlerine göre idman programı hazırlıyoruz. Patlayıcı kuvvet, dayanıklılık, sürat ve kondisyon çalışıyoruz. Şu anda antrenmanda olan ekibimiz elit yani yarışmalara katılan sporcularımızdır. Onlarla da teknik ve taktik analizler yaparak eksiklerini tamamlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Eskişehirli güreşçileri millileştirmek istiyorum”
Muhammet Akdeniz’in başarılarının Eskişehir’deki çocuklara örnek olduğunu aktaran antrenör Aykol, konu ile alakalı olarak sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ülke olarak biz ata sporumuz olan güreşe çok sahip çıkıyor ve değer veriyoruz. Okullarımızda bu sporun ders olarak verilmesini ve müfredatta güreş kültürünün anlatılması istiyoruz. Çocukların sadece belli başlı spor dallarına odaklanmaları yerine güreşe de yoğunlaşmalarını öneriyorum. Bu branşın sosyal medyada reklamlaştırılması çok iyi olacaktır. Eskişehir’in yerli sporcularını önceden olduğu gibi millileştirmek istiyorum. Şu anda altyapıdan yetiştirdiğim 12 sporcum var. Onlara Balkan şampiyonluğu, U15 Avrupa ve dünya dereceleri kazandırmak istiyorum. Covid-19’un her ülkede olduğu gibi etkisini güreş daha fazla görmüştür. Buna rağmen sporcularımızı kaybetmedik. Bireysel çalışmaları ile onları her zaman zinde tutmaya çalıştık. Bu sezonki şampiyonalarda istediğimiz dereceleri elde edip milli takımda tekrar görev almak istiyoruz.”
Mustafa Hüseyin Özyavuz: “Protein ağırlıklı besleniyorum”
Güreşe lisedeki öğretmeninin tavsiyesi üzerine başladığını belirten 18 yaşındaki Mustafa Hüseyin Özyavuz, “Mehmet hocam ile başladığım güreş bana güven, sağlık ve düzenli bir yaşam kattı. Haftada 5 gün ve ortalama 3 ile 3 buçuk saat antrenman yapıyorum. Ağırlık, teknik ve güreş çalışmaları yapıyoruz. Antrenmanları tamamlayabilmem için protein ağırlıklı besleniyorum” dedi.
“Bu spora geçen yıl başladım” diyen minik sporcu Taylan Karausta da, “Konya’daki İslami Dayanışma Oyunları’nı izledim ve Muhammet Akdeniz’in kazanmasını çok istiyordum ama maalesef ki ikinci oldu" cümlelerine yer verdi
Ahmet Alparslan Mertoğlu: “Yaşıtlarım ile güreşmek beni sosyalleştiriyor”
Güreşe babasının vesilesi ile başladığını ve sonradan kendisine güzel ve zevkli geldiği için bırakamadığını dile getiren Ahmet Alparslan Mertoğlu, “Yaşıtlarım ile güreşmek beni sosyalleştiriyor. Spor başlı başına sosyalleştiren bir aktivitedir. Taylan Karausta, antrenmanlarda benim partnerim oluyor. Onunla çalışmak çok keyifli. Kendime Rıza Kayaalp’i örnek alıyorum. İlk önce Türkiye şampiyonluğu sonrasında ise Avrupa, dünya ve olimpiyatları kazanmak istiyorum. Mehmet Aykul hocamız bizim ile sürekli iç içe ve arkadaş gibi davranıyor. Onunla çok iyi antrenmanlar gerçekleştiriyoruz” açıklamasını yaptı.
Küçük yaş kategorisindeki güreşçiler, çalışmalarını 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak sonlandırdılar.