Kin Filmi Hakkında

Kin, hafta sonu için türlü plan yapan gençlerin başlarına gelenleri konu ediyor. Üç kız arkadaş, güzel bir hafta sonu geçirmek için plan yapar. İçlerinden birinin ailesine ait otel olmasından yararlanan kızlar soluğu otelde alır. Tamamen kendilerine ait bir hafta sonu geçirmek isteyen kızlar, bu yüzden programlarına erkek arkadaşlarını dahil etmez. Kızların planına dahil olmadıkları için bozulan erkekler, kızların ürkütücü bulabileceği ama kendieri için çok eğlenceli olacağını düşündükleri bir plan yaparlar. İçlerinden biri kız arkadaşına evlilik teklifi edecektir ve buna yönelik plan yaparlar. Ancak yaşananlar hiç de onların planladıkları gibi olmaz. Yaşanan olaylar aslında gençlerin gerçekte kim olduğunu ortaya çıkarır.

Buğra Akyüz kimdir? Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

2016 yılı gibi oyunculuğa başladım. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü mezunuyum. Üniversite 3’üncü sınıfta oyunculuk eğitimine başladım. 2 yıl Ümit Çırak’ta eğitim aldım. Peşinde aynı zamanda Human Oyunculuk Atölyesi’nde Audition Teknikleri üzerine 1 ay eğitim aldım. Sonra Cihangir Atölye Sahnesi’nde 1 yıl eğitim aldım. Aynı zamanda Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları isimli tiyatro oyununa çıktım orda. Hilal Saral kamera önü oyunculuk eğitimi aldım. Bunun dışında Ümit Hoca ile Özgürlüğün Bedeli adlı bir oyunda oynadım. Bu oyun ile biz 2 tane ödül aldık. Sadri Alışık’ta Anadolu Efes Özel Ödülü’nü aldık. Bir de Ekin Yaz’ın Dostları Tiyatro Ödülleri’nden de ‘En İyi Küçük Salon Oyunu’ ödülünü aldık. Sonrasında Vatanım Sensin dizisinde rol aldım. Kısa filmlerde de yer aldım. Bunun peşinde de zaten 20 Eylül’de vizyona girecek olan ‘Kin’ filminde ‘Hakan’ karakterini canlandırdım.

Derya Oğuz Ertün kimdir? Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Okan Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü tamamladım. Finlandiya’da bir dönem eğitim aldım. Human Oyunculuk Atölyesi’nde oyunculuk ve diksiyon eğitimi aldım. Benim daha çok reklam üzerine işlerim oldu. Coca Cola’nın Asya reklamında, Joly Tour reklamında ve Ruffles’ın son reklamında oynadım. İlk sinema filmi tecrübem de Kin. Ben de filmde ‘Murat’ karakterini canlandırdım. Aynı zamanda Pertev Ertün’ün torunuyum.

Buğra bize oynadığın Hakan karakterini anlatabilir misin?

Hakan karakterinin aslında liderlik duruma var ama bunu gün yüzüne çıkartmaya ihtiyaç duyan bir insan da değil kendisi. Kız arkadaşları var çevresinde. Biraz daha böyle çapkınlığı olan bir adam. Kız arkadaşı var onu seviyor ama diğer çiçeklerden de bal alabilirim kafasında olan bir adam. Daha böyle hareketli. Filmin bir sahnesinde Murat kız arkadaşına ‘Biz niye orada değiliz’ diyor. Kız arkadaşının yanında olmak istiyor. Hakan bunun tam tersi gidiyorsanız gidin diyebiliyor. Fazla üzerine düşmüyor kız arkadaşının. Biraz daha kendinden emin. O da kafasını dinlemek istiyor açıkçası. Kız arkadaşıyla çok fazla vakit geçirmek isteyen bir tip değil. Yani tabii ki vakit geçirmek istiyor ancak kendi arkadaşları ile de vakit geçirmeyi çok seven bir insan.

Hakan karakterini oynamak nasıldı? Zorlandığın kısımlar oldu mu?

Hakan’ı oynamak çok güzeldi. Hakan’ın dönüm noktaları vardı. Filmde özellikle Hakan’ın üzerinde yükler var. Belli başlı noktalarda kilidi çözmesi gerekiyor. Çatışmaları vardı ve o çatışmaları oynamak bana güzel şeyler kattı. Hem oyunculuk anlamında hem de kendimle alakalı benzer ve farklı yanlarını gördüm. Filmde özellikle belli başlı kararlar alması gerekiyordu ve bu kararları alırken tek başına alıyordu. Tabii ki arkadaşları Hakan’a tavsiyeler veriyordu ancak son kararı Hakan veriyordu. Bunlar hem güzel hem de bunları oynarken bir iç duygu yoğunluğu olması gerekiyordu. Hem benim oyunculuğuma katkısı çok oldu hem de çok fazla keyif aldı. Zorlanmaktan daha ziyade ben çok duygusal bir adamım. Örneğin kız arkadaşım olduğu zaman kız arkadaşımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Kız arkadaşıma jestler yaparım. Hakan buna biraz uzak bir karakterdi. Böyle bir şeyi oynamak, benim dışımda bir şeyi oynamak da hem beni geliştiren bir şey oldu hem de farklı bir duyguymuş. Acaba ben Buğra olarak böyle bir karakter olsam çevremde nasıl sevilirdim o biraz soru işareti.

Derya bize oynadığın Murat karakterini anlatabilir misin?

Murat çok sıcakkanlı ve sempatik bir karakter. En başında bu karakteri analiz ederken benden aykırı olduğu nokta, soğukkanlı olmaya çalışıp, bazı şeylerde sorumluluk alamama anlayışı. Bu Murat’ı çok zorlayan bir şey. Ne yapması gerektiğini bazen bilemeyen, saf, aşık, sempatik bir karakter. Sadece kız arkadaşı için bir şey planlıyor ve bunun uğruna yanında Hakan ile bir yol izliyor ancak bu yolda bazı aksaklıklar olduğunda kritik kararları almaktan çekinebiliyor. Bir tereddüt hali var. Bu özgüvensizlik değil biraz daha onun sıcakkanlı olmasından kaynaklanıyor. Benim de zorlandığım nokta bu oldu. Kendi hayatımda daha soğukkanlı, kritik kararları alabilen, risk alabilen bir insanım. Murat ona biraz daha uzak kalıyor. Benzediğimiz nokta ise eğlenmeyi seven, güleç bir insan Murat. Karşısındakine değer veriyor. Kız arkadaşını seviyor. Bana benzediği birçok nokta var. Bazı şeyleri planlarken de sonuçlarını da düşünmesi gerekiyor ama bunları düşünememe durumu var. Hakan ve Murat birbirlerini tamamlayan karakterler. Murat’ın en bende etkisi olan nokta oydu. Dışarıdaki hayatta Buğra ve Derya yine birbirini tamamlayan ve çok yakın arkadaş olan insanlar. Murat ile Hakan da çok yakın arkadaş ve birbirlerini tamamlıyorlar. Orada biraz daha süregelen olaylar silsilesinde bir takım karakter farklılıkları araya giriyor. Hakan’ın bazı kararları alabilmesi, Murat’ın alamaması. Hakan’ın daha ağır bir karakter olması, Murat’ın daha sempatik daha sıcakkanlı, hareketli, kız arkadaşına saf aşık bir adam.

İlk kez bir sinema filminde rol aldınız. Sizin için bu nasıl bir deneyim oldu?

D.O.E:  4 tane reklamda yer almış biri olarak reklama göre çok büyük farklılıkları var. Sinema bu işin mutfağı. Benim açımdan üstüne basa basa söylüyorum yönetmenimiz Muhsin Hoca ile çalışmak ve rol arkadaşımın Buğra olması, benim için çok büyük bir avantaj oldu. İlk tecrübem benim Murat karakteri oldu. Özel hayatımda da bunun bir takım etkileri var. Buğra’nın olması gibi.

B.A: Bir oyuncu tiyatro sahnesinde yetişir. Tiyatro bu işin mutfağıdır. Sonrasında sinema gelir, sonrasında dizi gelir. Tiyatro sahnesinden kamera önüne geçen birçok insan var. Ama kamera önünden tiyatro sahnesine çıkan insan sayısı çok az. Çünkü orası bir er meydanı. Kamera karşısında 3, 2, 1, yanlış bir kelime söyledin kes ve tekrar al. Ancak tiyatro sahnesinde öyle bir durum yok. Orada unutsan bile devam ettirmek zorundasın. Seyirci affetmez onu canlı çünkü. Başrol olarak bir sinema filmine başlamamız bizim için çok iyi oldu. Sinemada eğer ki iyiysen sinemayı zaten yaparsın.

Son olarak filmi izleyecek olanlara ne söylemek istersiniz?

B.A: Ben filmden memnun kalacaklarını düşünüyorum. Türkiye’de çünkü yapılmamış bir şey olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de yapılan korku filmlerinin biraz dışında tutuyorum bu filmi. Gerçekten ben bu filmde oynamasaydım da senaryosunu da okusaydım ‘Bu farklı bir şey olacak’ derdim.

D.O.E: Çok keyifli ve sürükleyici bir film olduğunu ve bundan herkesin çok memnun kalacağını düşünüyorum. Ekipteki herkes çok emek verdi ve birbirini tamamladı. Herkesin emeğine sağlık diyorum.