Hayat pahalılığı ve ekonomik kriz ülkenin büyük bir çoğunluğunu gün geçtikçe daha kötü etkilemeye devam ediyor. Her gün geçinemediği için bir grup eylem yapıyor. Doktorlar ve sağlık çalışanları iş bırakıyor, kamu emekçileri bordro yakarak tepki gösteriyor, işçiler yürüyüş düzenleyerek zam istiyor. Alım gücümüz o kadar azaldı ki, bu eylemlerin artarak devam edeceğine hiç şüphem yok. Düzelme yönünde bir işaret de yok. Her gün yeni zamlarla karşı karşıya kalıyoruz. Vatandaşlar temel ihtiyaçlarından kısmaya başladı. Aman bugün almayayım 3 gün sonra alırım dediğin her şeyde zarar ediyorsun. Avrupa ülkelerine ABD’ye bakıyorsun. Oralarda da enflasyon artışları var ama bizimkinin yanında devede kulak kalıyor. Olanı da hükümetler vatandaşlarına yansıtmamak için elinden geleni yapıyor. Avrupa’da herhangi bir ülkede enflasyon altında bu kadar ezilen vatandaş yok. Demek ki bir şeyleri yanlış yapıyoruz ve yanlış yapmaya devam ediyoruz. Ekonomiyi düzeltmek için güçlü adımlar atmamız gerekiyor. Vatandaşın artık dayanacak gücü kalmadı.

BU TEKLİF NEDEN KABUL EDİLMEDİ?

Geçtiğimiz günlerde CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları Eskişehir’de toplantı yaptı. Açıkladıkları ortak bildiride de hayat pahalılığına dikkat çekildi. Büyükşehir Belediyesi’nin son meclisinde de borçlanma konusu tartışma yarattı. Belediyenin kur farkı nedeniyle uğradığı zararlar açıklandı. Gerçekten uçuk rakamlar. Başkan Büyükerşen mecliste, ‘‘Bu parayı aldığımızda, o an ihtiyaç neyse ona göre harcayacağız. Ayağımızı yorgana göre uzatacağız. Enflasyon dörtnala gidiyor’’ dedi. Daha önce de CHP Milletvekili Utku Çakırözer, belediyelerin kur farkından doğan zararları hazine tarafından karşılanması yönünde TBMM’de teklif vermişti ama teklif kabul edilmemişti. Belediyelerin halka daha iyi hizmet etmesini sağlayacak böyle bir teklif neden kabul edilmedi anlayabilmiş değilim. Sonuçta teklif sadece CHP’li belediyeler için verilmedi. AK Partili, MHP’li belediyeler de bu süreçten CHP’li belediyeler kadar etkileniyor.

GENÇLER İÇİN EV ALMAK HAYAL OLDU

Gençlerin üzerinde bir dert var ki sormayın. Önceden emekli ikramiyesiyle alınan ev fiyatları öyle bir uçtu gitti ki, gençler artık ev alma hayali kuramıyor. Geçen gün muhabirimiz Ufuk Azbay, Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik ile görüşmüş. Çelik, 0,99 faiz açıklandıktan sonra konut fiyatlarının iyice yükseldiğini söylemiş. Valla bence oraya gelene kadar zaten yükselmişti fiyatlar da o da tuzu biberi oldu diyelim. Diyelim ki Eskişehir’de en uygun ev 500 bin TL. Bunun 120 ay vadeli kredisinin geri ödemesi 7 bin lirayı aşıyor. 2 genç evlendi asgari ücretle geçiniyor diyelim. 8 bin 500 lira maaş alacaklar. Ev alsalar ceplerine bin 500 TL kalmıyor. Hoş şu an asgari ücretle geçinen kimsenin evlenmeyi düşündüğünü de sanmıyorum da neyse. Hadi diyelim 2 gencin kazancı 12-13 bin lira civarında. Yine olacak iş değil. Ceplerine 5-6 bin lira kalacak. Faturaları, yemesi içmesi, yol parası derken kıt kanaat geçinecekler geçinebilirlerse. Çocuk olursa bir de yandılar. Valla şu şartlarda ev almak cidden hayal olmuş durumda. O yüzden ekonomi iyiyken ya da bu kadar kötü değilken evini barkını alan yaşlılara sesleniyorum, gençlerin üstüne çok gitmeyin olur mu?