Efendim merhabalar. Bu sayfada sizlerle beraber şehrin birçok bölgesini gezdik. Bazen unutulan, unutulmaya yüz tutan mekanları bazen de bölgelerdeki sorunları birlikte dile getirdik. Tarihin sayfalarını geriye doğru çevirip nostalji turlarımız da oldu. İlçelerimizi gezip kültürel miraslarımızı incelediğimizde. Sizler bu gezilerin çoğuna sayfa konukluğunuzla bana eşlik ettiniz. Mutlu ettiniz. Birlik güzel şey. Elbette sizler de ben gibi bazen şehrin sokaklarında yalnızlığınızı gezdiriyorsunuzdur. Yalnızlık da zaman zaman keyifli olmuyor değil hani? Düşe kalka geziyorsun sokakları, bazen lambası yanmayan gizemli sokaklardan geçip ürperiyor bazen de altyapısı yetersiz caddelerde biriken sulardan gökyüzünün aksini izliyorsun. Bitişik nizam evlerin oluşturduğu bitmeyen, daracık sokaklarda nefes alamıyor, bir küçük yeşillik görünce de rahatlıyorsun. Bu küçük ama yemyeşil parkın bir deprem toplanma alanı olduğunu pek kimse bilmese de tabelasında bir şehidin ismini görünce tüm halkı, tüm unsurları ile bir araya getiriyor, ‘’memleketim benim’’ diyorsun. Yalnızlığını gönül coğrafyalarında ne kadar insan varsa onlarla paylaşıveriyorsun.  
Efendim hep beraber yine bir yolculuğa çıkalım mı ne dersiniz ?  
Şöyle yapalım mı dostlarım?  Sizler biraz Hatboyu’nda oyalanın biraz. Birer bardak çay için mevcut büfelerde. Siz çaylarınızı içene kadar ben bir koşu Tayvan’ın ikinci büyük kenti Taichung’ a gidip geleyim. Orada bir yer var konumuz ile alakalı, oraya bir göz atıp geliyorum  müsadenizle. 
Tayvan' da bir kent. Adı Taichung. Şehrin ortasında geçen bir eski demiryolu var. Şehir planlamasında oldukça başarılı Hollanda Delf merkezli Mecanno isimli bir firmaya, burayı dönüştür demişler. Alan 1.7 km uzunluğunda. Dönüştür ama bazı hassasiyetlerimiz var bunları da dikkate alarak bir proje hazırlamanızı istiyoruz. Bir kere demiryolu tarihinin değerini vurgulamalısınız. Sonrasında bölge halkıyla mutlaka iletişime geçerek ne istediklerini birlikte şekillendirmelisiniz. Bunun haricinde bizim sizden istediğimiz: bisiklet yolu mutlaka olsun, spor alanları ve spor aletleri de koyalım, yürüyüş yolu için uygun olsun, patenle gezilebilsin, çocuklar için oyun alanları da yapalım, butik tribünler de olsun, etkinlik alanları yapalım, heykeller koyabilelim, yemyeşil bitki bahçeleri olsun, su parkları da olmalı, dükkanlar ve plaza da olsun ama proporsiyona uygun olmalı mutlaka, entegre dolaşım alanlarını biz yaparız, siz demiryolu raylarını ön plana çıkarın yeter...  
Geldim dostlarım. Bitti mi çaylar?  
Çayın dibini mutlaka için olur mu? Hace Ahmet Yesevi ‘’ çayın dibinde şifa vardır’’ buyuruyor. Şifa olsun dostlarım. Hadi bir çay da beraber içelim. Sohbete de devam edelim bu sırada. 
Bu Hatboyu’ndaki büfeler 25 yıldır istasyon yanındaki çay bahçesinin işletmecisi tarafından işletiliyor. Çayı da güzeldir. Reklam olsun diye demedim. Çay sizle her yerde güzel. Çay kalabalık sever.  
“Es-sohbetü bilâ çay / Kes semai bilâ ay” ;  
(Çaysız bir sohbet, Aysız bir gökyüzü gibidir.)  
Neyse konumuza dönelim çaylarımızı yudumlarken.  
Adamlar yapmış. Tayvan da yemyeşil bir koridor oluşturmuşlar eski demiryolu üzerine.   
Buraya benziyor Yeşil Koridor. Tıpkı bizim Hatboyu gibi. Hassasiyetler birbirine yakın. Uygulamada biraz farklılıklar var. 
Hatboyu 1.4 km uzunluğunda, 25 metre eninde 32.500 m2 yi kapsayan bir bölge. Ben seksen tane aydınlatma direği saydım, epeyce de sokak mobilyası var. Maki ve mazıdan oluşan bitki örtüsü şehrin ortasında büyük bir konfor hepimiz için.  Al*ol ve u*uyuşturucu kullananların da konfor alanı maalesef. Geleceğim oraya biraz devam edelim biz sohbete. Bozmayalım şimdi ağzımızın tadını. 

Whatsapp Image 2025 01 15 At 14.17.07 (1)2
2015 yılında ilk kazma vurulmuş Hatboyu’ na, 2017 de ise halkın hizmetine sunulmuş. Öncesinde Berlin duvarı gibiydi. Karşıya geçmek için geçitten, dakikalarca yük vagonlarını beklerdik. Sonrasında metrelerce uzanan araç konvoyu. Tehlikeye de ev sahipliği yapıyordu sabırsız yayalar için. Neyse ki değişim, dönüşüm yapıldı da bir kaos da sona erdi. Ama Hatboyu yeni kaoslar yaşıyor maalesef. Birkaç unsur var bu kaosa sebep.  
İlki; bildiğiniz üzere hat boyunca 5 tane büfe var. Burası ilk ihaleye verildiğinde ruhsat sorunu yaşandı. Sonrasında yaşanan üzücü olaylar sonucu ilk işletmecinin iş hakkı T.C.D.D tarafından feshedilerek yeni işletmecisine verildi. İlk sözleşmedeki şartları kabul eden son işletmenin sorumlulukları oldukça ağır. Sorunda zaten buradan kaynaklanıyor. Tepebaşı Belediyesi malum buranın temizliğini kesinlikle yapmıyor. Kaldırımlar dahil temizlik personeli asla çöpleri almıyor. Burasını istemişti Tepebaşı Belediyesi lakin gerçekten onların insiyatif alması ve başarılı olması zor. Büyükşehir  Belediyesi için ise burada başarılı olur diyor halk. Ayşe Ünlüce ismi bu bağlamda ön plana çıkıyor. ‘’Bir kadın eli değmeli’’ diyorlar.  
Evet dönelim işletme sorumluluklarına. Firma kendi imkanları ile temizliğini sağlamakla yükümlü. Bu da doğal olarak 1. 4 km lik bir alanda zafiyet oluşturuyor. Sokak hayvanları, hayvanseverlerin gezdirdiği hayvanların dışkıları, yenilip içildikten sonra gelişi güzel atılan çöpler, geceleri alk*l alan vatandaşların duyarsızlığı ciddi sorun oluşturuyor. Haliyle 10 tane masadan oluşan ve 5 farklı noktada bulunan işletme bunlara yetişemiyor.  Sahibi ‘’çok emek verdim buralara’’ diyor gözleri dolu. Nedenini birazdan anlatacağım. 
Bir diğer sorun ise aydınlatma direklerindeki lambaların yanmaması. 80 direğin yarısından fazlası yanmıyor. Yağmur yağdığında kaçak akım rolesi sebebi ile elektrikler tamamen gidiyor ve karanlığa bürünüyor Hatboyu. İşletme buradaki aydınlatmanın faturasını ödemek zorunda!  Beş büfesi ve onar tane masası olan işletmenin 1.4 km lik alanın aydınlatmayı ödemesi (!) ayrı bir sorun. Aydınlatmadaki bakım, onarım da bu büfe işletmesine ait. Haliyle patlayan lambaların değiştirilmesi, arızalansa yaptırılması da ciddi külfet.  
Demiryolunun tarihi dokusunun ön plana çıkmasını biz de istemişiz tıpkı Tayvanlılar gibi. İlk yapıldığında raylar bir camla kapatılarak, ışıklandırılarak sunulmuştu halka. Ama sonra camlar kırıldı ve iki ray arası betonla kapatıldı. Işıklandırma da da teknik sorunlar çıktı ve raylar karanlığa gömüldü. Tarih karanlığa gömüldü.  
İşletme sahibi pandemi döneminde ödeyemediği kiraları taksitlendirmek için başvuru yapsa da tahliye kararı çıkmış. İşte bu yüzden çok üzgün. Ama karar halen uygulanmamış. Şimdi işletme de her ne kadar sorumluluklarını yerine getirmeye gayret etse de doğal olarak masraf yapmak istemiyor zannımca. Bakım ve onarımda zafiyetler oluşuyor.  
Karşılıklı mahalleler birbirine kavuştu Hatboyu’ nda ama bölge insanı da tıpkı esnafları gibi mutsuz.  
Gece karanlık, yürüyüş güzergahlarında oluşan kırık dökük alanlar var. Park mobilyaları bakımsız. Zemine birçok yerde olduğu gibi sprey boyalarla yazılar yazmışlar. Görüntü kirliliği çok fazla. T.C.D.D. geçen sene boya, vernik çalışması yapsa da şu an durum oldukça vahim. Alüminyum çıtalar parçalanmış, çalınmış, camlarda kırıklar var. Yürüyüş yollarında ciddi bozuk alanlar var. Geceleri alk*ol, uyuşt*rucu kulanan insanlar ciddi endişe yaratıyor bölge halkına. Esnaflar rahatsız. ‘’Gece kimse geçmiyor caddeden, insanlar tedirgin oluyor, alkollü şahıslar kavga ediyor sürekli’’ diyorlar. Şehrin merkezinde lineer bir kaos Hatboyu. 

Esnaf Ve Bölge Sakinleri
Ağaçlar bakımsız, işletme budama yapmış, Tepebaşı Belediyesi 10 gün sonra almış ağaç dallarını.   
İşletme sahibi ile konuştum. Sıkıntılarını anlattı. Sonrasında esnaf ve kat malikleri ile konuştum. Sizlere anlattığım sorunları paylaştılar benle. Sorunu Demiryolları mutlaka çözer diyenler de var. Belediye yapsın diyenler de.  
Sonrasında T.C.D.D yetkililerine gittim. Tesbit ettiğim sorunları anlattım. Vatandaş görüşlerini paylaştım. Onlarında zamanında işletme ile yapılan protokolden dolayı elleri kolları bağlı görünüyor. 
Başka şehirlerde; T.C.D.D buna benzer yerleri belediyelere bir protokol marifeti ile verdiğini biliyorum. Kocaeli, Tatvan, Maraş örnekleri var. Vatandaş da aslında bunu bir çözüm olarak görüyor. Yetkililere bu durumdan da bahsettim. Bu uygulamanın farklı illerde olduğunu onlar da söylediler.  
Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol yapılırsa durum çözülecek aslında.   
Hanımeli sokak benzeri çarşıların, yazlık butik açık hava sinemalarının, atölyelerin, söyleşilerin, sergilerin yapılacağı bir alana dönüşmeli Hatboyu. Belirli aralıklarla yapılacak çeşmelerden Kalabak Suyu akmalı. Güvenlik sorunu yaşanmamalı, bakım onarım sorunu olmamalı. Sürdürülebilir hizmetler olmalı. Yakışanı bu Hatboyu’na. 

Whatsapp Image 2025 01 15 At 14.17.07
Ben vatandaşların birçoğu gibi Büyükşehir Belediyesinin inisiyatif alması gerektiğini düşünürken, hatta bu konu hakkında belediyeden olumlu görüş de almışken, araştırmalarımı henüz tamamlamamıştım ki; Ak Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ ın bir açıklamasını okudum.  
Burayı belediyeye vermeyeceğiz, zaten vatandaş mevcut hizmetlerden rahatsız. Hatboyu’nu biz yaparız. Yaparsa Ak Parti (!) yapar minvalinde bir açıklamada bulunmuş.  
Anlayacağınız lineer bir yeşil koridor olması gerekirken, Lineer bir kaos var ortada.

Sanırım bu kaos, mevcut işletmenin tahliyesi, elektrik, su, temizlik, bakım ve onarım maliyetlerinin Demiryolları tarafından ödenmeye başlanması, mevcut büfelerin cazibe merkezi haline dönüşmesi ile ihale edilerek çözülecek. Bakalım yakında burada hangi tanıdık simanın çayını içeceğiz dostlar.  

Çaylar bitti sanırım. Umarım kaos da biter yakında. Kalın sağlıcakla...