Hollanda’daki Gerrit Rietveld Academie ile Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümü öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, çalıştay sürecinde üretilen eserlerin yer aldığı bir sergi de açıldı. “Kesişimler: Masada Bir Diyalog” başlığıyla düzenlenen uluslararası etkinlik, cam sanatı aracılığıyla Türkiye ve Hollanda’nın mutfak kültürlerini inceleyerek yemeğin kültürel kimlik, alışkanlık ve gelenekleri nasıl şekillendirdiğine odaklandı. Etkinlikte, paylaşılan ritüeller, malzemeler ve yemek estetiği üzerinden iki kültür arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, cam sanatıyla ifade edilmeye çalışıldı. Etkinliğin küratörlüğünü, Hollanda Gerrit Rietveld Academie Cam Bölüm Başkanı Jens Pfeifer ile Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ağatekin üstlendi. Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümü stüdyolarında gerçekleştirilen çalıştaya, 23’ü Gerrit Rietveld Academie’den, 32’si ise Anadolu Üniversitesinden olmak üzere toplam 55 öğrenci katıldı.
"Ortak bir sofrada buluşmak fikri, bu projenin kalbini oluşturdu"
Etkinliğin küratörlerinden Prof. Dr. Mustafa Ağatekin, projenin çıkış noktasını şu sözlerle anlattı: “Bu projede, Hollanda’daki Gerrit Rietveld Academie ile iletişime geçtik. Gerrit Rietveld Academie, daha önce cam sanatı çevresinde birlikte yer aldığımız bir kurumdu. Bu ilişkiden yola çıkarak ortak bir çalıştay fikri geliştirdik. Öğrencilerimizin bir araya gelerek hem tasarım hem de uygulama sürecinde birbirlerine destek olabilecekleri bir ortam yaratmak istedik. Yaklaşık beş-altı ay süren hazırlık sürecinde, akademisyenlerle çevrim içi toplantılar yaparak etkinliğin içeriğini belirledik.” Ağatekin, projenin “Masada Bir Diyalog” adını almasının da bilinçli bir tercih olduğunu belirterek; “İnsanlar, dostlukları pekiştirmek, konuşmak, paylaşmak ve bazen barışmak için sofrada bir araya gelir. Sofra yalnızca yemek yemek için değil; aynı zamanda kültürel etkileşimin de bir simgesidir. Bu kapsamda öğrencilerimizden, bu temayı cam sanatı aracılığıyla yorumlamalarını ve kendi sofralarını kurgulamalarını istedik.” ifadelerini kullandı.
"Yemek, kültürler arasında ortak bir dil oluşturuyor"
Etkinliğin diğer küratörü Jens Pfeifer ise projeye dair görüşleri hakkında şunları söyledi: “Sanat ve tasarımda kültürlerarası iletişim büyük önem taşıyor. Gerçekleştirdiğimiz etkinlikte öğrencilerimiz farklı diller konuşmalarına rağmen hızla kaynaştılar. Bu da sanatın evrensel bir dil olduğunu bir kez daha gösterdi. Atölyede ortak bir tema belirlemek gerekiyordu. Biz de herkesin hayatında yer alan, tanıdık ve bağ kurabileceği güçlü bir öğe olan yemek konusunu tema olarak belirledik. Farklı kültürlerin yemek alışkanlıkları, bireyin geçmişi ve tercihleri hakkında çok şey anlatır. Bu atölyeden çıkan işlerde bu izleri göreceğimize inanıyorum.” Etkinlik, hem kültürlerarası diyaloğu teşvik eden yapısıyla hem de cam sanatının yaratıcı olanaklarını kullanan öğrencilerin katkılarıyla dikkat çekici bir birlikteliğe sahne oldu. Çalıştay süresince öğrenciler, kültürel motifleri kendi yorumlarıyla işleyerek cam eserler üretti. Bu eserlerden oluşan seçki, 18 Nisan Cuma günü Güzel Sanatlar Fakültesi Faruk Atalayer Sergi Salonunda sanatseverlerle açılacak. Sergi, 30 Nisan’a kadar ziyarete açık olacak.