Bakan Fidan, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine ilişkin "Amerika'nın öncülüğünde devam eden barış ve ateşkes görüşmelerini biz baştan beri destekliyoruz" diyen Fidan, Türkiye'nin ilk günden beri barış kampında olduğunu hatırlattı.
Fidan, Rusya-Ukrayna savaşında çok fazla ölüm ve yıkımın olduğunu belirterek, bunun durması yolunda uluslararası platformlarda, başta NATO olmak üzere Macaristan'la beraber pozisyonlarının bu olduğunu söyledi.
"Bugün geldiğimiz noktada yeni Amerikan yönetiminin bu gündemi ilerletiyor olmasını görmek tabii ki bölgemiz açısından, insanlık açısından sevindirici bir gelişme. Umarız en kısa sürede kalıcı ateşkese ulaşırlar" ifadelerini kullanan Fidan, şu anda ateşkese öncü olabileceğini değerlendirdikleri birkaç konuda anlaşma olduğunu aktardı.
Fidan, şunları kaydetti:
"Umarım en kısa sürede Rusya da 30 gün de olsa geçici ateşkesi kabul ettiği yönünde açıklamayı yapar. Bir an önce diğer görüşmelere geçeriz. Diğer taraftan tabii barış nasıl vuku bulacak, buradaki güvenlik garantileri nedir? Barışı gözetleme gücü, güvenlik garantileriyle oluşturulacak yapı, buna yönelik tartışmalar, çalışmalar, arayışlar devam ediyor.
Özellikle Cumhurbaşkanı'mızın da katıldığı düzenli görüşmeler var. Bunların birçoğu online oluyor. Bugün de yine bir çevrim içi görüşme olacak Avrupalı liderlerle, Cumhurbaşkanı'mızın da katılacağı. Buradaki arayış devam ediyor. Biz Türkiye olarak, hem ateşkese hem kapsamlı barış görüşmelerine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Yani bu konuda Cumhurbaşkanı'mızın görüşleri ve politikası çok net."
Fidan, Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendikten sonra ilk ziyaret ettiği ülkeler arasında Macaristan'ın da olduğunu belirterek, mevkidaşıyla uluslararası toplantılarda, ortamlarda zor konularda hep görüş alışverişinde bulunduklarını aktardı.
Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkilerin çok boyutlu nitelik taşıdığını kaydeden Fidan, ikili ilişkileri her alanda derinleştirmek için çaba harcadıklarını söyledi.
Fidan, iki ülke liderinin yakın dostluk ve güven ilişkisinin kendilerine rehberlik ettiğini belirterek, "Önümüzdeki dönemde geliştirilmiş stratejik ortaklığımızı daha da güçlendirecek adımlar atma konusunda kararlıyız. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin 7. toplantısını ülkemizde gerçekleştireceğiz. 2024 senesi bildiğiniz gibi, Türkiye-Macaristan Kültür Yılı'ydı. 2025 yılını ise Türkiye-Macaristan Bilim ve İnovasyon Yılı ilan ettik. Bu özel yıla dair hedefimiz ticaretten enerjiye, savunma sanayinden bilimsel araştırmalara, farklı alanlarda, yeni işbirliklerinin önünü açabilmektir." ifadesini kullandı.
Geçen yıl ticari ilişkilerin son derece verimli geçtiğine işaret eden Fidan, iki ülke ticaret hacminin 4,5 milyar dolara ulaştığını, iki ülke liderleri tarafından belirlenen 6 milyar dolar hedefine bir adım daha yaklaşmış olduklarını dile getirdi.
Fidan, Macaristan'da 500'den fazla Türk şirketinin farklı sektörlerde faaliyet gösterdiğini, firmaların istihdam ve katma değer yaratmasından büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
"Savunma sanayi alanındaki işbirliğimiz de giderek gelişiyor ve derinleşiyor. Firmalarımız artık ortak üretime başladı. Yakında ortak savunma ürünlerimizi üçüncü ülkelerde göreceğimize inanıyoruz. Enerji alanındaki işbirliğimizin de özel ve stratejik bir mahiyeti bulunmakta." diyen Fidan, bu alandaki çalışmaların geniş bir yelpazeye yayılmasından memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Fidan, Macaristan'ın gözlemci üye olduğu Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesindeki işbirliklerinin çok iyi seviyede devam ettiğini, TDT'nin gayriresmi zirvesinin bu yıl Budapeşte'de düzenleneceğini ve bu toplantıya büyük önem atfettiklerini vurguladı.
"Macaristan geçtiğimiz yılın ikinci yarısında AB Konseyi dönem başkanlığını üstlenmişti. Bu süre boyunca Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini canlandırmak için sağ olsunlar çok ciddi bir çaba gösterdiler." ifadesini kullanın Fidan, çabaları için mevkidaşına teşekkür etti.
"Avrupa'nın güvenliği söz konusu olduğunda Türkiye-AB ilişkilerinin ne denli önemli olduğu görülmektedir"
Bakan Fidan, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz katıldığımız toplantılarda Türkiye'nin, sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle Avrupa'nın güvenliğine, istikrarına ve refahına önemli katkılarda bulunabileceğini hep söyledik. Bugün geldiğimiz noktada AB'nin de artık stratejik pusulasını kalibre etmesini bekliyoruz. Türkiye-AB ilişkilerinin bazı üyelerin dar çıkarlarına hapsedilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa'nın güvenliği söz konusu olduğunda Türkiye-AB ilişkilerinin ne denli önemli olduğu görülmektedir. Avrupa güvenliğine dair atılacak tüm adımların Türkiye ile birlikte planlanmasının ortak menfaatimiz için elzem olduğuna inanıyoruz."
Ukrayna'daki savaşın etkilerini yakından hisseden iki ülke olduklarına dikkati çeken Fidan, iki ülkenin, ihtilafın çözümü için diyalog ve diplomasiden yana olduğunu, tarafların ateşkese yönelik adımlarını memnuniyetle karşıladıklarını ve bu sürecin desteklenmesi gerektiğini düşündüklerini aktardı.
Fidan, "Ümidimiz tam ve kapsamlı bir ateşkesin tesis edilmesi ve kalıcı barışa yönelik sürecin başlamasıdır. Bu yöndeki çabalarımızı ve taraflarla olan temaslarımızı sürdürmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
"Suriye'de barış ve istikrar çabalarını baltalamaya çalışan provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerekiyor." diyen Bakan Fidan, Suriye'deki ulusal diyalog konferansının ardından anayasa bildirgesi yayınlandığını, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve birliğini esas alan bu belgenin ayrılıkçı hareketleri reddettiğini söyledi.
Fidan, bildirgenin aynı zamanda herkes için eşit vatandaşlık hakkını da garanti altına aldığını belirterek "Siyasi geçiş sürecinin, hükümetin ve halk meclisinin oluşturulmasına dönük adımlarla sürmesini bekliyoruz. Şam'daki yeni yönetimin ülkede barış ve istikrarı sağlayacak kapasiteye ulaşması gerekmekte. Bunun için de uluslararası toplumun desteği ve angajmanı önem taşımaktadır. Bu doğrultuda yaptırımların tamamen kaldırılmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
"İsrail, soykırıma yeniden başladı"
Gazze'de ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve müteakip aşamaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, şunları kaydetti:
"İsrail, ateşkes anlaşmasını Gazze'ye insani yardımların girişini engelleyerek bozdu. Son günlerde yüzlerce Filistinliyi şehit ederek soykırıma yeniden başladı. Netanyahu'nun gündeminde barış, istikrar, uluslararası hukuk veya insani değerler yok. İsrail'in amacı, Filistin halkını sindirmek ve Filistin'i boşaltmaktır.
Filistin meselesi bölgesel ve küresel düzeyde daha büyük sorunlara yol açma riskini barındırıyor. Türkiye olarak Filistin halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Pazar günü Kahire'de İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi Gazze Temas Grubu'nun toplantısına katılacağım. Şu andaki önceliğimiz ateşkese geri dönülmesi ve Gazze halkının acil insani ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Diğer yandan İsrail'in işlediği suçların takipçisi olmaya devam edeceğiz."
Fidan'ın Suriye'deki temasları
Fidan, önceki hafta üst düzey yetkililerle Suriye'ye yaptığı ziyareti hatırlatarak, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve ekibiyle "çok kapsamlı bir toplantı" yaptıklarını söyledi.
Suriye'deki görüşmelerde iki ülke ve bölge açısından da önemli olan konuların masaya yatırıldığını vurgulayan Fidan, "Bunların başında tabii ki Suriye'deki yeni yönetimin YPG ile yaptığı; vardığı mutabakatı gözden geçirmek oldu." dedi.
Fidan, bu konuda Türkiye'nin yorumlarını, gördüğü riskleri, nasıl karşılandığının gündeme getirildiğine işaret ederek, "Amacımız varılan mutabakatın harfiyen, ruhuyla beraber uygulanması. Bu noktada olası problem alanlarını da tabii ki işaret ettik." şeklinde konuştu.
Bölgede terör örgütü DEAŞ'ın yeniden canlanmaması için ortaya konacak mutabakatın nasıl işletileceği konusunun da gündeme getirildiğini kaydeden Fidan, Ürdün'deki 5'li toplantıyı hatırlattı.
Fidan, bu toplantıdaki çıktıların pratikte hayata geçirilmesi konusunda Suriye tarafının görüşlerinin dinlendiğine dikkati çekerek Ankara'nın da askeri istihbarat ve operatif anlamda görüşlerini paylaştığını belirtti.
Bu görüşlerin 5 ülke arasındaki heyete sunulacağının altını çizen Fidan, oradaki mutabakat ile somut bir şekilde yola devam edileceği mesajı verdi.
Fidan, Lazkiye'de meydana gelen olayları hatırlatarak bunların gözden geçirildiğini, buradaki provakasyonun ne olduğu ve olası tedbirlerin neler olması gerektiğini Suriyeli yetkililerden dinlediklerini aktardı.
Suriye'deki hükümetin bu durumu büyük bir ciddiyetle takip etmesinden duyulan memnuniyeti dile getiren Fidan, sivil katliamı olmaması ve buradaki sorumluların bulunması konusunda hassasiyet olduğunu ve somut adımlar atıldığını bildirdi.
Fidan, Suriye'de yeni anayasa ile ilgili çalışmaların ve anayasa oluşturulana kadar geçici anayasa ile ilgili konuların da ele alındığına işaret ederek olası bir kapsayıcı hükümetle ilgili görüşlerin gündeme getirildiğini kaydetti.
Bakan Fidan, Türkiye'nin tavsiyesinin sosyal barışı sağlayacak, yönetimi daha kolay hale getirecek, bütün topluma eşitlik mesajı verecek bir kapsayıcılığı olması hususundaki görüşlerin Suriye tarafına iletildiğini söyledi.
Suriye'nin siyasi istikrarı, ekonomik kalkınması ve kurumların ayağa kalkmasının önemine değinen Fidan, bu konuda kurumların ayağa kalmasının gerekliliğine atıfta bulundu.
Fidan, bu konuda Türkiye'nin olabilecek katkılarının da konuşulduğunu belirterek bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oldukça hassas olduğunu ifade etti.
Bakan Fidan, Suriye halkına temel hizmetlerin gitmesi, enerji ve gıda gibi halka zorluk yaşatan sorunların ortadan kaldırılması yolunda atılabilecek adımların ele alındığını bildirdi.
Fidan ayrıca, İsrail yayılmacılığının bölgede oluşturduğu hasarlar ve buna karşı alınabilecek tedbirlerin de gündemde olduğunu sözlerine ekledi.
Szijjarto: Türkiye ve Rusya dahil edilmeden Avrupa'nın güvenlik mimarisinden bahsetmek gerçekçi değil
Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto ise Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi ve barışın sağlanması için verdiği çabalar nedeniyle Fidan'ı tebrik ettiğini belirterek, "İki taraf arasında, (ABD Başkanı) Donald Trump'tan önce yalnızca Türkiye başarılı olabildi." dedi.
Szijjarto, Ukrayna'da barışın sağlanması için şimdi bir ümit olduğuna işaret ederek, "Mümkün olan her araçla Rus-ABD görüşmelerinin başarılı olmasını diliyoruz, destekliyoruz. Brüksel'in savaş yanlısı politikalarıyla barış görüşmelerine engel oluşturmamasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir bir Avrupa güvenlik mimarisinden ancak Rusya ve Türkiye'nin de dahil olmasıyla söz edilebileceğini vurgulayan Szijjarto, Avrupa'da bazı ideolojik fanatikler olduğunu ve bu konuda aksi görüşler belirttiklerini ancak bu görüşlerin zayıf temeller üzerinde durduğunu söyledi.
Macar Bakan Szijjarto, "Türkiye ve Rusya dahil edilmeden Avrupa'nın güvenlik mimarisinden bahsetmek gerçekçi değildir." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Fidan ile yaptığı iki saatlik görüşmenin, dün oynanan Türkiye-Macaristan UEFA Uluslar Ligi play-off maçının uzatması gibi olduğunu kaydeden Szijjarto, bu sürenin iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı, ittifakı ve dostluğu gösterdiğini söyledi.
Macaristan'ın güvenlik menfaatlerinin Türkiye ile tamamen örtüştüğünü vurgulayan Szijjarto, "Bu hem fiziki hem de enerji güvenliği açısından böyle. Geçtiğimiz üç yılda Macaristan ve Türkiye barış kampının en yüksek sesli taraftarı oldular. Geçtiğimiz üç yılda yılmaz ve sesli biçimde, en önemlisi açık şekilde barışın gerekliliğinden yana olduk. Sonuna kadar (Ukrayna'da) ateşkes görüşmelerinin yapılmasını söyledik." ifadelerini kullandı.
Szijjarto, "Bugün ateşkesten bahseden Avrupalılar uluslararası örgütlerde ve siyasette üç yıl boyunca hayrete düşürecek bir tutum sergilediler. Bugün ateşkesten bahseden Avrupalılar 3 yıl boyunca ateşkes kelimesine yasak getirdiler. Bunu hatırlatmak istiyorum." diye konuştu.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın çözümünün savaş alanında olmadığının altını çizen Szijjarto, "Brüksel'in yeni silahlar ve yeni milyar avrolar gönderilmesini destekleyen kararlarını son derece tehlikeli ve kabul edilemez buluyoruz." dedi.
Szijjarto, bu önlemlerin savaşın uzamasına sebep olduğunu ve savaş uzadıkça daha çok insanın öldüğünü belirterek, bu nedenle gelecek hafta ABD-Rusya arasında planlanan ateşkes görüşmelerinin başarılı olmasını dilediklerini ifade etti.
"Macaristan'ın enerji güvenliği Türkiyesiz mümkün değil"
Enerji işbirliği konusuna da değinen Szijjarto, "Macaristan'ın enerji güvenliği Türkiyesiz mümkün değildir. Macaristan'ın enerji güvenliğinde güvenilir bir ortağı olduğu için Türkiye'ye minnettarız. 7,6 milyar metreküplük gaz, TürkAkım üzerinden Macaristan'a ulaştı. Bu yıl her gün 20 milyon metreküplük miktarı aştık." ifadelerini kullandı.
Szijjarto, öte yandan (Joe) Biden yönetiminin görevi devretmeden önce Gazprombank'a yaptırım uyguladığını anımsatarak, "Bunlar kasıtlı olarak yapıldı. Bölge ülkelerini doğal gaz açısından zor duruma sokmak istedi. Bu Biden yönetimi tarafından düşmanca bir yaklaşımdı." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de Donald Trump yönetiminin makul ve aklıselim şekilde hareket ettiğini söyleyen Szijjarto, "Dün Washington'dan ulaşan bilgiye göre, Gazprombank'ın yaptırımdan muaf tutulmasına yönelik talebimizi uzattılar. Böylelikle Macar doğal gaz tedariki güvendedir. Doğal gaz arzımız Biden yönetiminin düşmanca ideolojisine kurban gitmemiştir." diye konuştu.
"Bu yıl da Türkiye'den doğrudan doğal gaz satın alabilmek için BOTAŞ ile görüşüyoruz"
Macar bakan, geçen yıl Türkiye'den doğrudan doğal gaz satın aldıklarını hatırlatarak, "Bu yıl da Türkiye'den doğrudan doğal gaz satın alabilmek için BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ) ile yeniden görüşmelere başladık." dedi.
Macaristan'ın uluslararası petrol ve gaz şirketi MOL Group ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasındaki stratejik işbirliğinin devam ettiğini aktaran Szijjarto, "(MOL ve TPAO) Macaristan'daki kuyuların açılması için ortak hareket edecekler, ortak firma kurulacak. Macaristan'da 15 milyondan fazla miktarda bir yatırım yapılacaktır." ifadelerini kullandı.
Szijjarto, geçen yıl Türkiye ve Macaristan'ın ikili ticaret hacminde rekora ulaştıklarını vurgulayarak, bu yıl da yüzde 10'luk artış öngördüklerini dile getirdi.