Malum geçtiğimiz gün Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Lokantası açıldı. Açıldığı günden bugüne de önünde ‘Arkadaş burası gerçekten ihtiyaçmış’ dedirten bir kuyruk oluştu. Yani sonuç olarak 65 liraya 4 kap yemek veriliyor. Lokantalarda bir çorba fiyatı yani. Hal böyle olunca da ekonomik olarak zor günlerden geçen vatandaşların burada kuyruk oluşturması da çok da şaşırtmıyor.
Tabii bu işin bir de tartışmaya neden olan kısmı var. Halk Lokantası ister istemez bölgede hizmet veren esnafın işlerini olumsuz yönde etkileyecek. Ucuz diye tercih edilen esnaf lokantalarının dahi kamu hizmeti olan Halk Lokantası ile rekabet etme şansı yok. Esnafın kira gideri var, personel gideri var, faturaları var, vergisi var algısı var, var da var yani anlayacağınız.
Peki, bu noktada ne gibi öneriler sunuluyor. Benim en çok duyduğum öneri belediye ve esnaf iş birliğiyle bir proje hayata geçirilmesi. Vatandaşlara kart dağıtılacak, vatandaşlar istediği esnafta yemeğini yiyecek, belediye bu yemeğin ücretinin tamamını ya da belirli bir kısmını karşılayacak. Böylece hem esnaf kazanacak hem de vatandaş kazanacak. Kağıt üzerinde mükemmel proje.
Şimdi niye kağıt üzerinde dedin diyenleriniz olabilir. Hemen anlatayım. Öncelikle esnaflar nasıl belirlenecek? A esnafına verildi B esnafına verilmedi kartı bu haksız rekabet yaratmayacak mı? Hadi diyelim tüm esnaflara verildi, bunun takibi nasıl yapılacak. Takibi derken, kim yedi kim yemedi takibi değil, o bir sistem kurulup halledilir. Hizmet standartlarından bahsediyorum. Bunun gibi daha aklımıza gelmeyen birçok sorun çıkabilir.
Bu iş nasıl sürdürülebilir hale gelir derseniz bence yine Halk Lokantaları ile olur. Halk Lokantaları sabit kalır, aynı zamanda vatandaşlara da kart verilirse bu iş biraz daha sürdürülebilir. Vatandaş gider esnafa yemeği yer, baktı ki Halk Lokantaları gibi kaliteli bir hizmet sunulmuyor, gidip Halk Lokantası’nda yer. Halk Lokantaları burada bir güvence olarak durursa, vatandaşları kendi lokantalarına çekmek isteyen esnaflar da kendini kaliteli hizmet sunmak zorunda hisseder.
AVRUPA’DA BİLE BU İŞLER CEZA İLE YÜRÜYOR
Geçtiğimiz günlerde Bolu Belediyesi, yere çöp atanlara ceza kesileceğini açıkladı. Daha sonra da bunu titiz bir şekilde uygulamaya koydu. Hatta Belediye Başkanı Tanju Özcan, sosyal medyadan bir paylaşımla, araçtan yere çöp atan bir kişinin kameralarla tespit edildiğini ve ceza uygulandığını söyledi. Takibi bu kadar sıkı yapıyorlar.
Avrupa’da da bu iş böyle yürüyor. Yere çöpe atan cezasını ödüyor. Bilinç seviyesi yüksek dediğimiz Avrupa kentlerinde bile bu uygulanıyorsa, Avrupa şehri diye adlandırdığımız Eskişehir’de de bu sisteme geçebiliriz bence. Gönül ister bu işler bilinç seviyesi artırılarak çözülsün ama olmuyorsa da ceza sistemini düşünmemiz gerekiyor! Yoksa her yer sigara izmariti, sakız, ambalaj atığı dolmaya devam edecek.