ESKİŞEHİR

Yargıya güveni arttırmalıyız

Değerli okurlarımız; Milli İrade Gazetesi olarak “Dost Sohbetleri” adı altında bir söyleşi dizisine başladık. İlk olarak önümüzdeki günlerde yapılacak Eskişehir Barosu Genel Kurulunda Başkan adayı olan hukukçu, iletişimci öğretim görevlisi Av. Barış Günaydın ile söyleştik.

SİZİ BİRAZ TANIYALIM

1979 yılında Eskişehir’de doğdum, Çamlıca ilkokulundan mezun oldum, çocukluk ve ilk gençlik yıllarım Eskişehir’de geçti. Doğduğum bu kenti çok seviyorum. Özellikle lise yıllarında o yılların verdiği heyecanla çok sevdiğim dostum Özgür Topyıldız ile birlikte bir radyo programı yaptık. Bu kentin bana kattığı çok şey var dolayısıyla bu kente kendimi borçlu saydığım için bu sürece girdim. Ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Daha sonra Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştım doktora tezimi “Türkiye’de İnternet Yayıncılığı ve İfade Özgürlüğü” üzerine daha internetin bu kadar gelişmediği dönemlerde belki de bu alanda ilk tezlerden biri olarak Coşkun Ak davası örneğiyle çok değerli üstatlarım avukat Fikret İlkiz ile birlikte çalışma fırsatı buldum. O dönemin Basın Hukuku, Medya Hukuku alanında ağırlıklı çalışmalarım bu yöndeydi. Türkiye’de gelişin internet ve bilişim alanına olan ilgim beni bu alanda çalışmaya itti ve farklı bir alana yöneltti. Doktora çalışmalarım sırasında da Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde akademik ziyaretçi bursuyla 6 ay İngiltere’de kaldım. Bu da bana ufuk açıcı yön oldu. Daha sonra Eskişehir’de avukatlık yapmaya başladım. Bu arada gönüllü olarak Bilişim Derneği Eskişehir Şube Başkanlığını yaptım. Dijital dönüşüm her alanda olduğu gibi hukuk alanında da olduğu için çalışmalar yaptım. Bu dernek kamu yararına çalışan bir dernektir. 1971 yılında kuruldu.
Türkiye’de internetin bilişimin gelişiminde ve sorunlarda çözüm üretin bir sivil toplum kuruluşudur.
Gönüllü olarak Eskişehir Kent Konseyi’nde yürütme kurulu üyeliğini gerçekleştirdik. 
Dolayısıyla Barış Günaydın bir hukukçu, avukat, kentine de yapacakları olan bu kenti çok seven biri olarak tanımlayabiliriz.

BARO BAŞKAN ADAYLIĞI

Eskişehir Barosu mevcut yönetimindeki Başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimize çok teşekkür ediyorum, Çünkü bu gönüllülük gerektiren bir iş. Ve herkes bu süreçte yönetime talip olurken bir şeyleri yapma, daha iyiye ve buraya adaylığa beni iten Baromuzu daha vizyoner ve daha ileriye taşıma amaçlıdır.
Son iki seçimdir pandemi olması sebebiyle de aslında yaşadığımız şeyler, baktığımızda bir aday da yoktu. Beni de özellikle aday olmaya iten genç meslektaşlarım ve üstatlarımla birlikte değerlendirdik.
Çok ciddi mesleki sorunlarımız var, bir şeyleri alt alta yazdığımızda çok ama bir yerden de başlamak gerekiyor. Ben ve ekibim farklı şeyler söylemek adına, Baromuz adına, sonuçta kazanan Baromuz olacak. Çünkü biz meslek örgütü olarak bir şey yapıyorum ama meslektaşlarımızın sorunları ve yargının sorunları da çok fazla dolayısıyla bunları birlik olarak çözmemiz mümkün. Dolayısıyla bu amaç ve bu niyetle birleştirici bir güç olma, meslektaşlarımızla birlikte hareket etme adına Baro Başkanlığına adaylığımı açıkladım.
Çok değerli bir meslekteşımız Avukat Sencer Çelen de aday. Şu an iki adaylı bir seçim olarak. 12 Ekim’de genel kurul, 13 Ekim de de seçim yapacağız.

KENT SORUNLARIYLA DA İLGİLENİYORUZ

Baroları tanımından biraz söz etmek isterim. Sadece Sivil Toplum Kuruluşu değil. Barolar yargının kurucu unsuru olan savunmayı da temsil eden kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve avukatlık kanunu bize hem meslektaşlarımızın haklarını korumayla birlikte hukukun üstünlüğünü sağlamayı da görev olarak vermiştir. Dolayısıyla Barolar her zaman yanlış anlaşılmasın ama bir muhalif duruşu sergilemek durumundadır. Yapılacak bir eylemle, zarar göreceklerin hakkını savunmak durumundadır. Eylül ayında ve yakın zamanda vahşice kadın cinayetlerine şahit olduk. Yaşam hakkı, kadınların yaşam hakkı hiçbir şekilde tartışmaya açık değildir. Burada Baroların çok etkin rol alması gerekir Baromuzda zaten mevcut olan Kadın Hakları Komisyonumuz, Çocuk Hakları Komisyonumuzun bizim dönemde değerli meslektaşlarımın katkılarıyla çalışmalarını daha da arttıracak ve zorlayıcı bir yapı, yasal düzenlemeler anlamında da Eskişehir Barosu gerçekten Eskişehir’in ruhu, kent olarak yapısı ve Eskişehir Barosu’nun geçmişteki çok önemli konumu bu öncü ruhu yaşatıyor. Bu sürecin devam edeceğine ben inanıyorum. 

AVUKATLARIN SORUNLARI

Avukatların sorunları çok fazla, en temel sorun ekonomik. Çok ciddi sayıda genç meslektaşımız var, onların sorunları çok daha büyük en azından ekonomik anlamda büyük. Örneğin bir büro kurmakta zorlanabiliyorlar. Baromuzun yapacağı şeyler arasında öncelikle birlik olmaya ihtiyaç var. Benim önceliklerimin başında bizim bir arada aidiyet duygusunu yaratmak. Bunu sağladığımız zaman, işte o ateşi yaktığımız zaman bir çok meslektaşımla birlikte ortak akılla sorunları çözebiliriz.
Baroların da bazen yapacakları sınırlı bizim de bir üst örgütümüz Barolar Birliği var. Yeni bazı uygulamaların Bakanlık ve Meclis tarafından da yasal düzenlemeleri var. Barolar her zaman bu sorunlara çözüm üretecek yapıya sahip bu süreçte genç meslektaşlarımızı, üstatlarımızı ve tüm meslektaşlarımızı tek tek dinleme fırsatı buldum. Bunları derledik ekibimizle en hızlı en acil olanları aktive etmek için teveccüh gördüğümüz taktirde yapacağız. Öncelikle birlik ruhuna ihtiyacımız var. Çünkü mesleğimizin geleceği de tehdit altında.

HUKUK EĞİTİMİ

Çok fazla sayıda Hukuk Fakültesi var. Hukuk eğitimi zamanımızda hepimiz birbirimizi tanırdık, hukuk fakülteleri de sayılıydı. Şu an 150’den fazla hukuk fakültesi var. Sayının çok olması niceliksel ama niteliksel eğitim sorunları genel bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Hukuk Mesleklerine giriş sınavı ilk kez bu yıl uygulandı, bu sınavı başaranlar staja kabul edilecekler. 1 yıl avukatlık stajı var. Burada Barolara da önemli görevler düşüyor. Teoride kalan eksikliği staj eğitiminde tamamlamamız ve mesleki yeterliliği sağlamalıyız. Ben avukatlıkta iki şeye inanıyorum. Avukatlıkta hem kişisel gelişimlerini, hem de mesleki gelişimlerini tamamlamaya yönelik. Bizim de bu anlamda projemiz bu iki alanı da destekleyen, özellikle uzmanlık gerektiren hukuk dallarında çok değerli üstatlarımızla bir mentörlük yaparak, onlara bir rehberlik yaparak farklı alanlarda da gelişimlerini sağlamaya önemsiyoruz.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE GÜVENİLİRLİĞİ

Yargının bağımsız olması Anayasa ile teminat altına alınmıştır. Ama ülkemizde yaşadığımız durumlar yargıda gecikmeyi ve bağımsız olmadığını maalesef gösteriyor. Yargı bağımsızlığı ruhunu yaşayamadığımız bir durumda gerçekten mesleği icra etmemiz çok zor. Bunun nedenleri tabi ki çok, siyasal iktidar ile ilgili sorunlar da aşikar ama bunların bir çok nedeni var. Eğitimden yönetsel konulara kadar.
Önceden en güvenilir kurum yargıyken maalesef son zamanlarda yaşanan birçok durum yargının bağımsız olmadığı konusunda, müdahalelerin olduğu noktası da aşikar bir durum. Yargıya güveni mutlaka arttırmalıyız. Avukatlık mesleği mücadele mesleğidir. Biz pes etmeden sonuna kadar bu özgürlük ruhunu taşıyan mücadeleyi sürdüreceğiz.

BARO SEÇİMİ

Baro seçimi meslek örgütümüz açısından önemli. Gerçek iradelerin yansıması için genel kurula katılıp görüşlerini açıklamalarını istiyorum. Baroda bir değişim olmasının, kan değişiminin herkese fayda sağlayacak bir yapı olacağına inanıyorum. Eskişehir Baro’sunu çok geniş bir aile olarak görüyorum. Meslektaşlarımla görüştüğümde bir değişimin istendiği yolunda veriler elde ettik. Umarım bu seçim baromuz için hayırlı olsun, kim olursa olsun, baromuz için güzel işler yapacağına inanıyorum. 

ÖZEL HAYATI

Eşim öğretmen, bu yoğun tempoda da benim en büyük destekçim. Biri kız biri erkek iki çocuğum var en keyifli anlarım onlarla beraber olduğum zamandır. Kültür sanat benim olmazsa olmazım, öyle bir yapıdan geliyoruz. Müzik, tiyatro. Eskişehir bir kültür ve sanat kenti. Seyahat etmeyi seviyorum. Yurt içi ve yurt dışına ailemle seyahat ettiğimizde yeni bir şeyler katıyoruz. Bu çocuklarımızın özgüvenini arttıran bir nokta. Bunun dışında Eskişehir lezzetlerinden balaban kebap, çibörek ailece tercih ettiğimiz lezzetler.

ESKİŞEHİR DEYİNCE

Eskişehir deyince gençlik ve dinamizm, Avrupa kenti, rahatlıkla erişilebilir olması, kültür sanat kenti, ilklerin kenti, Eskişehirspor denilebilir.
1934 yılına kadar Yargıtay’ın Eskişehir’de olduğunu hatırlatmak isterim hukuka da önemli katkıları olan bir kent.

       

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }