Orta Asya'dan Anadolu'ya taşınan ve yüzlerce yıldır süregelen "yaran kültürü," Çankırı'da günümüzde hala yaşatılmaya devam ediyor. Çankırı ve İç Anadolu Bölgesi'nde güçlü bir şekilde devam eden bu kültür, Oğuzlar'dan günümüze kadar uzanan Türk gelenekleriyle bağlantılı olup, ahilik geleneğinin izlerini de taşır.
Yaran kültürünün özüdür birlik ve beraberlik. Çankırı'da kurulan Yaran Meclisi'nde bir araya gelen 'yaranlar', soğuk kış günlerinde oyunlar oynayıp sohbet ederek vakit geçirir. Bu meclis, Dede Korkut ve Ahi Evran gibi önemli şahsiyetlerle birlikte oluşmuş bir kültürel yapıyı yaşatır. Çankırı halkının ve İç Anadolu'nun dostluk ve beraberlik oluşturma amacı güdülen bu buluşmalar, kış aylarında düzenlenir ve Şubat ayı sonuna kadar devam eder.
Meclisteki üyeler, büyük baş ağa, küçük baş ağa, reis, çavuş, usta yaranlar, kalfa yaranlar ve küçük yaranlar olarak kategorilere ayrılır. Her katılımcı eşit olup, herkes birbirine aynı hürmeti gösterir. Bu birliktelik, herhangi bir resmiyet taşımadan misafirlerin davet edilmesi ve mecliste eşit bir şekilde ağırlanmasıyla daha da pekişir. Geleneksel olarak "ocak yakmak" olarak bilinen bu buluşmalar, Çankırı'da yaşamaya ve yaşatılmaya devam ediyor.
Ulubey Yaren Meclisi Üyesi Görkem Güray, bu kültürün amacını şu şekilde açıklıyor: "Yaran, dostluk ve beraberliği oluşturmak için bir araya geldiğimiz bir meclis. Buradaki asıl amaç, birlikte vakit geçirerek insanları kaynaştırmak ve Türk kültürünün en önemli unsurlarından biri olan birlik ve beraberliği korumaktır.