Önceki gün akşam Tiyatro Anadolu’nun yeni sezon oyunu Maskelilerin galasına katıldım. Uzun zaman sonra Tiyatro Anadolu’yu yeniden sahnede görmek, ışıklar sönüp de oyun başladığında derin bir nefes almak… Açıkçası bana çok iyi geldi.
Tiyatro Anadolu, Türkiye’nin ilk ve tek profesyonel Üniversite Tiyatrosu. Bu unvanın hakkını yıllarca verdiler. Pandemi dönemiyle birlikte perdenin arkasında uzun bir sessizlik yaşandı belki ama şimdi görüyorum ki yeniden ayağa kalkıyorlar. Ve bu noktada bir ismi özellikle anmak lazım: Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel. Kültür-sanat konusunda duyarlılığını sadece sözle değil, icraatla da gösteren biri. Tiyatro Anadolu’yu tekrar aktif hale getirdi, Performans Sahnesi’ni kurdu, Sinema Anadolu’yu da eski günlerine döndürdü. Şimdi orada Halk Günleri düzenleniyor, şehirle üniversitenin bağı daha da kuvvetleniyor. Yine, üniversitenin köklü festivallerinden Eskişehir Uluslararası Film Festivali de bu yıl 23-31 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Gelelim Maskelilere...
İsrailli yazar İlan Hatsor’un kaleme aldığı bu oyun, Filistinli üç kardeşin yaşadığı dramatik bir hesaplaşmayı anlatıyor. Oyun boyunca sahnede öyle sert diyaloglara tanık oluyoruz ki, sadece savaşın değil, ideolojilerin, ihanete dair suçlamaların ve geçmişin yükünün bir aile üzerindeki yıkımına birebir şahit oluyorsunuz. Seyircinin gözünü kırpmadan izlediği bir tempo vardı. Sahne tasarımı, ışık kullanımı, oyunculuklar… Hepsi birbiriyle bütünleşmişti. İnsan içine çekiliyor. Oyunun yönetmeni Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Karaahmet ve proje koordinatörü Öğr. Gör. Engin Kılıçatan’a da bu anlamda ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Oyunculara gelirsek... Berk Kırlak, Ozan Karaahmet ve Ali Burak Asil üçlüsü, karakterlerine o kadar sahici bir ruh katmışlar ki, sahnedeki tansiyon salonun her noktasına yayıldı adeta. Bu oyun, sadece bir tiyatro eseri değil; aynı zamanda insanlık dramını tokat gibi yüzümüze çarpan bir metin.
Gecede bir diğer dikkat çeken gelişme ise Rektör Adıgüzel’in oyunun turneye çıkmasını istemesi oldu. Anadolu’nun farklı şehirlerinde bu oyun sahnelenmeli, dedi. Ben bu çağrıyı çok kıymetli buluyorum. Sadece akademik değil, sanatsal anlamda da Anadolu’nun her köşesine dokunmak gerekiyor. Yönetmen ve oyuncular da bu yönde istekli.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli de galadaydı. O da bu çağrıya kayıtsız kalmadı. Oyunun Özel EOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde de oynanmasını istedi. “Bizim öğrencilerimiz de bu oyunu izlemeli, bu tarz oyunlar üzerinden milliyetçiliğin önemini kavramalılar” dedi. Bu yaklaşım oldukça kıymetli. Zira o okulda hem sanayiye nitelikli insan yetiştiriliyor hem de çocuklara ‘iyi insan’ olmak öğretiliyor. Takdiri hak ediyorlar.
Maskeliler, sezon boyunca haftada iki gün sahnelenecek. İzleyin. İzletin. Tiyatro sadece bir sanat dalı değil; bir vicdan meselesidir bazen. Tıpkı bu oyunda olduğu gibi.