Türkiye’nin öncü online eğitim platformlarından Bilişim Garajı’nın CEO’su Zerrin Topal’ın TEDx konuşmasında temellerini attığı “Aktif Eşitlik” kavramı, kadın hakları mücadelesinde yeni bir dönem başlatıyor. Pozitif ayrımcılık, kadınları "yardıma muhtaç" bir konumda tutarken, aktif eşitlik anlayışı, fırsat eşitliği ve sistematik değişim gerekliliğini vurguluyor. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı düşük seviyelerde seyrederken, kalıcı çözümler için dil, normlar ve politikaların yeniden şekillendirilmesi gerekiyor.

Kadınlar Yardım Değil, Eşit Fırsatlar İstiyor

Pozitif ayrımcılık, kadınları desteklemeyi amaçlasa da onları “yardıma muhtaç” bir konumda tutuyor. Oysa kadınlar, toplumun her alanında güçlü, bağımsız ve etkili bireyler olarak yer alabilir. Önemli olan, destek adı altında ayrımcılık yapmak yerine, kalıcı ve eşit fırsatlar sunan bir sistem oluşturmaktır. Aktif eşitlik, kadınları “desteklenmesi gereken” değil, zaten hakları olan bireyler olarak görüyor ve sistematik eşitlik politikalarının hayata geçirilmesini söylüyor. Kadınların desteklenmesi gerektiğini değil, hak ettikleri fırsatlara sahip olmalarının sağlanması gerektiğini vurgulayan Bilişim Garajı CEO’su Zerrin Topal, “Kadınlar korunmaya muhtaç bireyler değil, toplumun dönüştürücü gücüdür. Onları iş hayatına kazandırmak, sadece kadınlar için değil, toplumun bütünü için bir gerekliliktir” dedi.

Türkiye, Kadınların İş Hayatına Katılımında Geri Sıralarda

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) verilerine göre, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı 156 ülke arasında 133. sırada yer alırken, dünya genelinde kadınlar erkeklerden %10-15 puan geride kalıyor; ancak Türkiye’de bu fark %35’e kadar çıkabiliyor. Ayrıca, evlenme ve annelik gibi etkenler, kadınların iş gücüne katılımını daha da düşürüyor; bekâr kadınlarda %42 civarındayken, evli kadınlarda bu oran %27’ye, çocuk sahibi olunca ise %20’nin altına geriliyor. Bu durum, evlenen ve anne olan kadınların yarısının ilk 12 ay içerisinde iş yaşamına geri dönememesi anlamına geliyor.

Bu rakamların “Kadının doğuştan eksik” olmasından kaynaklanmadığını toplumsal kurallar, yanlış zihniyet, kurumsal engeller, eğitim ve fırsat eşitsizliklerinden kaynaklandığını belirten Zerrin Topal, ‘‘Pozitif ayrımcılık, çelişkileri nedeniyle bu sorunları çözemezken, aktif eşitlik köklü bir sistem değişikliği sunuyor. Toplumsal kuralların sadece kadınları değil erkekleri de kalıplara sığdırmaya çalıştığına dikkat çekiyor. Erkeklerin hayatına son verme oranı kadınlara göre 5 kat daha fazla ve “duygusal olmamalısın, sert olmalısın, erkek adam ağlamaz” gibi kalıpların en büyük sebeplerden biri olma ihtimaline değiniyor.’’ dedi.

Aktif Eşitlik İçin Somut Adımlar

Kadınların hak ettikleri fırsatlara erişebilmeleri için geçici çözümler yerine kalıcı politikaların oluşturulması gerekiyor. Pozitif ayrımcılık yerine, eğitimde, iş hayatında ve sosyal yaşamda eşit hak ve imkanlar sağlanmalı. Toplumsal dil ve normlar sorgulanmalı, kadınları küçümseyen veya sınırlayan ifadeler değiştirilmelidir. Örneğin, “Elinin hamuruyla erkek işine karışma” veya “erkek işi-kadın işi” gibi söylemler yerine, cinsiyetten bağımsız bir bakış açısı benimsenmelidir.

Dilin ve normların değişiminin önemine dikkat çeken Topal, şunları söylüyor: 

“Dil, düşünceyi şekillendirir. Küçük görünen bazı kelimeler bile farkında olmadan kadınları geri planda tutan bir zihniyetin yansıması olabilir. O yüzden ‘bayan’ yerine ‘kadın’ demek, iş alanlarını cinsiyete göre ayırmamak, masallardaki pasif kadın figürlerini değiştirmek gibi adımları ciddiye almalıyız. Kadınlara özel kota ve kontenjanlar yerine, her bireyin eşit rekabet şansı bulabileceği sistemler geliştirilmeli; terfi, maaş ve eğitim fırsatları herkes için erişilebilir hale getirilmelidir. Kültürel dönüşüm sürecine erken yaşlardan itibaren başlanmalı; masallardaki “kurtarılmayı bekleyen prenses” klişesi yerine, bağımsız ve güçlü kadın figürleri ön plana çıkarılmalıdır. Ayrıca bireysel sorumluluk almak ve eyleme geçmek kritik bir rol oynuyor. Örneğin, bir etkinlikte kadın konuşmacı yoksa “Neden?” diye sormak, basit ama etkili bir başlangıç olabilir.

Kaynak: Bülten