2024 yılının ilk 7 ayında bin 554 firma konkordato talep etmiş, 55 firma iflas kararı vermiş. Peki konkordato ilan edilince ne oluyor. Konkordato borçlunun mal varlığının ciddi bozulması neticesinde borçlu ve alacaklılar arasında yapılacak, mahkemece onaylanan anlaşmayı ifade eder. Firma kurtarılmaya çalışılıyor yani anlayacağınız. Ancak bu durumun özellikle içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda, tedarikçilere zararı oluyor. Geçtiğimiz günlerde ETO Başkanı Metin Güler, bu durumun yarattığı tehlikeye dikkat çekti. Güler, konkordatoda, alacaklıların ödemelerinin, küçük taksitlere, yıllara bölündüğünü ve faizsiz olarak planlandığını belirtti. Güler, bu durumun da tedarikçileri mağdur ettiğini söyledi. Bu konudaki tehlikeye dikkat çeken bir diğer isim de ESGİAD Başkan Vekili Kerem Toparlar oldu. Konkordato uygulanırken alacaklının korunamadığını ifade eden Toparlar, konkordato için bir alacaklı fonu kurulmasını ve alacaklıların korunmasını istedi. Gerçekten de bir yeri yaparken diğer yeri bozmamalıyız. Konkordato ile ilgili kanun hakkında bir revize gerektiği ortada. Yoksa önümüzdeki günlerde tedarikçi firmaların da iflas durumu ile karşı karşıya kalması söz konusu olabilir.

EV SAHİBİ OLMAK KOLAYLAŞTIRILMALI

Bir diğer önemli ve güncelliğini koruyan konu ise barınma problemi. Kiralar hala çok yüksek ve ev sahibi olma istatistiği her geçen gün düşüyor. Vatandaşlar maalesef yüksek faiz nedeniyle, bankadan kredi çekip ev satın alamıyor. Ev alımlarının büyük çoğunluğu kredisiz yapılıyor. Bu durumda da birikimi olmayan genç kesim için ev sahibi olmak hayal haline geliyor. Hal böyle olunca da kiracı sayısı artıyor ve kiradaki evlere talep de artıyor. Bu durum da kiraların yükselmesini tetikliyor. Talep olduğu için ev sahipleri, kira fiyatlarını düşürmeye yanaşmıyor. Daha çok insanın ev sahibi olmasını sağlamamız gerekiyor. Bu nedenle ilk evini alacak olanlar için, özellikle şu şartlarda çok daha fazla destek gerekiyor. Bunun yanı sıra devlet eliyle olan toplu konut projelerinin yapımının da hızlandırılması gerekiyor. Ev sahipliği oranı arttıkça hem kira fiyatları dengelenecek hem de ev alımının kolaylaşması inşaat sektörünü de daha çok konut üretmeye sevk edecektir.