AHMET KAPANOĞLU KİMDİR

1979 yılında Eskişehir’de Balkan göçmeni bir ailenin 6. Evladı olarak dünyaya geldim. İlk, orta öğrenimimi Eskişehir’de tamamladıktan sonra üniversite eğitimimi Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Fakültesinde ayrıca İşletme Fakültesinde de tamamladım.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hocamızın 1999 yılında Belediye Başkanlığı döneminde Büyükşehir’de görev aldım. 25 yıldır Belediyenin farklı kademelerinde çalıştım şimdi de 10 yıldır yürüttüğüm Eskişehir Kent Konseyi Genel Sekreterliği görevinden sonra Kent Konseyi Başkanlığını devraldım.
Ahmet Kapanoğlu, şehrine gönül vermiş üstatlardan, yerel yöneticilerden, şehrin dinamiklerinden beslenmeye açık, onlardan yararlanan, doğduğu şehre aslında bugüne kadar edindiği kazanımlarını zekatını vermek için çalışan biriyim.

KENT KONSEYLERİNİ ANLATIR MISINIZ?

Eskişehir Kent Konseyi özetle, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76. Maddesi gereği, İçişleri Bakanlığı tarafından 2006 yılında çıkarılan “Kent Konseyi Yönetmeliği” hükümlerine göre; Valilik, Belediyeler, Yerel Yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, meslek odaları, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla oluşan bir danışma kurumudur.  
Yönetmelik hükümlerine göre kurulan Meclisler ve Çalışma Grupları, anayasal düzenin içinde bulunmasına rağmen, tüzel koşullara dayalı olmayan, gönüllülüğün esas olduğu bir yapı içerisinde, ortak akıl ile planlanan çalışmalar gerçekleştirmektedirler. Edilgen ve çekingen değil, etken ve coşkulu gönüllülerimizle gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız ile hem aktif yurttaşlığın gelişmesini destekliyor hem de hemşehrilerimizin anayasal haklar bağlamında yönetsel ve kamusal süreçlere doğrudan katılabilmelerine imkân sağlıyoruz. Aynı zamanda yerel yönetimlerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız arasında süreç odaklı ortaklıklar kurulmasına da katkıda bulunan bir yapıyız. 
Şehirlerimizin ilerlemesinin olayların akışı içinde sürüklenen bireylerle değil, her türlü veriyi aklın eleştiri süzgecinden geçirerek çözümleyebilen önyargısız, hoşgörülü, dogmalardan arınmış bir düşünce yapısına sahip bireylerle olanaklı olduğu inancı ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızı, tüm bu değerleri ve erdemleri geliştirmeye katkıda bulunan Yürütme Kurulu Üyelerimiz, Meclislerimiz, Çalışma Gruplarımızdaki gönüllülerimiz ve paydaşlarımız ile birlikte yürütmekten mutluluk duyuyoruz.
Kentsel sivil toplumla, yerel yönetimler arasında bir ara yüz niteliği taşıyan Kent Konseyleri demokratik, katılımcı yerel yönetişim anlayışının gelişmesine katkıda bulunurken aynı zamanda da her türlü kentsel soruna karşı da tüm bileşenleri ile ortak akıl oluşturarak geliştirdiği çözüm önerilerini ilgili kurum ve kuruluşlara sunabilirler.
Biz de Eskişehir Kent Konseyi olarak fiziksel ve ruhsal ihtiyaçları önceleyen şehircilik anlayışına katkıda bulunmak amacıyla, tüm bileşenlerimiz ile yakın mesai içerisinde hemşehrilerimizin beklentilerine çözüm önerileri geliştirirken, Genel Kurul Üyelerimize de rehberlik yapacak çalışmalarımızı sebatla sürdürüyoruz.

İLÇELERE DE YAYILIYOR MU?

Kent Konseyinin en önemli amacı demokratik, katılımcı yönetişim anlayışının gelişmesine destek olmak ve sivil toplum kuruluşlarıyla yerel yönetimler arasında bir köprü kurmaktır. 
Bu nedenle ilçelerimizde de yerel yönetimlerimizin sivil toplumla, vatandaş ile güçlü bir bağ kurmak için geliştirebileceği en anlamlı strateji, Kent Konseyi kurarak işbirliği yapmalarıdır. Bu işbirliği ile hem halkın yönetsel kararlara demokratik katılımı sağlanacak hem de hemşehrilerimizin yaşadıkları ilçelerinin gelişmesine yönelik gönüllü katkıları artacaktır. Biz de daha önce Mihallıçık Belediyemize kurulmasında destek verdiğimiz Mihallıçık Kent Konseyi gibi diğer tüm ilçelerde de Kent Konseyi kurulması ve belediyelerin yenilikçi katılım yöntemlerini kullanma kapasitelerini arttırmalarına katkı vermek adına Başkanlarımız ile görüş alışverişinde bulunarak, uyumlu bir şekilde planlama çalışmalarımıza devam ediyoruz.

ŞEHRİ İLGİLENDİREN SORUNLAR VE MÜCADELE

Eskişehir Kent Konseyi olarak kaynakları tükenmiş, yorgun bir dünyayı değil; masmavi gökyüzü ve bereketli toprakları hak eden çocuklarımız için çevreye zarar verecek her türlü girişimin karşısında durmaya kararlıyız.
Ülkemizin en verimli ovalarından Alpu Ovası ve Türkiye’nin göz bebeği Eskişehir’e geçtiğimiz yıllarda yapılmak istenen kömürlü termik santralin yeniden gündeme alındığı bir planlama çalışmasını ne yazık ki üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.
Yaşanılabilir şehirlerarasında sürekli üst sıralarda yer alan güzel Eskişehir ve dört bir yanı güzelliklerle kaplı ülkemizin hiçbir şehri, tüm dünyanın vazgeçtiği bu bilim dışı Kömürlü Termik Santral projelerini hak etmiyor.
Konunun uzmanları, şu an sahip olduğumuz teknolojiyle yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanılan bir geleceğin mümkün olduğunu söylüyorken Eskişehir’de kömürlü termik santral çalışmalarını yeniden başlatmaya çalışılarak son derece tehlikeli bir iş yapılıyor. Eskişehir'in geleceğini düşünen herkes Kömürlü Termik Santral’in karşısında olmalıdır. Çünkü gelecek; temiz ve yenilenebilir enerjide. Yapılması gereken tek şey, yenilenebilir enerji için yatırımları teşvik etmektir. Bereketli toprakları ile İç Anadolu’nun Çukurovası olarak bilinen Mihalgazi ilçemizde yapılması planlanan altın madenine karşı ise duruşumuz gayet net. Bizler doğru alanda ve bilimin gösterdiği kurallara uygun olarak, doğamıza ve insan sağlığına zarar vermeden yapılan madenciliğe elbette karşı değiliz. Ancak, bu gibi proje örneklerinin ülkemizin birçok bölgesinde çevre felaketlerine yol açtığını, binlerce ağacın kesilerek, siyanür kullanımı nedeniyle su ve toprağın zehirlendiğini, tarım alanlarının büyük zarar gördüğünü ne yazık ki üzücü bir şekilde tecrübe ettik. Mihalgazi, Sarıcakaya ilçelerimiz ve mahallelerinde seracılığın gelişmesi için yeni teşvikler yapılırken, bu proje ile hem Sakarya Nehrimize hem de bölgedeki tarımsal üretime büyük zarar verilecektir. Eskişehir Kent Konseyi olarak doğamızı, çevremizi, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı gözümüz gibi koruyacak, hem altın-gümüş maden ocağı projesi, hem de Kömürlü Termik Santral projesin tüm süreçlerinde duyarlı hemşehrilerimizle hukuk kuralları çerçevesinde güzel şehrimizin savunuculuğunu yapmaktan asla vazgeçmeyerek, konuların takipçisi olacağız.

AYŞE ÜNLÜCE’NİN KENT KONSEYİNE BAKIŞI

Söyleşiyi yapan gazeteci olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ile daha önceki dönemlerde Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi olarak görev yaptım. Ben halen Yürütme Kurulu üyeliği görevimi sürdürüyorum. Dolayısıyla Ünlüce’nin Kent Konseyi’ne bakışını biliyorum, ama bir de sizden dinleyelim. 
Farklılıklarımızı zenginlik olarak gören bir anlayışa sahip olan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ayşe Ünlüce, Eskişehir Kent Konseyi’nde uzun yıllar gönüllü olarak, önce Kadın Meclisimiz de kadınlarımıza vizyon kazandırmak ve gelecek umutlarını güçlendirmek adına pek çok başarılı çalışmalar gerçekleştirmiş ve daha sonra da çalışkanlığı ve hoşgörüsüyle herkesin takdirini kazanan bir Yürütme Kurulu Üyemiz olarak yerel yönetimlerde sivil katılımın adalet temelinde gelişmesi adına kalıcı ve dönüştürücü fikirleriyle gösterdiği çalışkanlığı, cesareti, azmi ve farklı kabiliyetleri ile bizlere rol model olmuştur. 
Gönlünü şehre vermiş bir yönetim anlayışıyla güzel şehrimizi daha ileriye ve güzele taşıma amacında ortak akla, demokratik katılımcılığa verdiği önem ve de Eskişehir Kent Konseyinde birbirini tamamlayıcı nitelikteki paydaşlar ile koordine bir şekilde yürüttüğümüz çalışmalar öncesinde bizleri her zaman cesaretlendirerek, gönüllülerimiz ile güzel bir sinerji doğuran, kısacası bizlerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ayşe Ünlüce’ye ne kadar teşekkür etsem azdır.


KENTİN SORUNLARI

Bize göre havamıza, suyumuza, toprağımıza, doğamıza ve sağlığımız büyük zarar verecek hem altın-gümüş maden ocağı projesi ile Kömürlü Termik Santral projesi, ne yazık ki yıllardır şehrimizin büyük ihtiyaç duyduğu kuzey ve güney çevreyolları, havaalanı gibi önemli sorunlarımızın önüne geçmiş durumda.
Güzel Eskişehir’imiz ve dört bir yanı güzelliklerle kaplı ülkemizin hiçbir şehri, özellikle tüm dünyanın vazgeçtiği bu bilim dışı Kömürlü Termik Santral projelerini hak etmiyor. Bugün ülkenin parmakla gösterilen bir şehriyiz. Yarın Avrupa’nın parmakla gösterilen şehri olacağız. Dünyada yaşanılabilir şehirler arasında sürekli üst sıralarda gösteriliyoruz. Zannediyorum dünyanın yeni şartlarına uyum sağlama konusunda, Türkiye’nin en hazır şehriyiz. 

ESKİŞEHİR DEYİNCE

Aslında şanslıyım, bu yaşıma kadar şehirde artık böyle herkesin efsane olmuş dediği şehrin önemli aktörleriyle birlikte çok yakın çalışma fırsatı bulmuş biriyim.
Benim aklıma önce kaleci Sinan Alağaç ile olan akrabalığımdan dolayı Eskişehirspor gelir, doğduğum andan itibaren bizim hayatımızda çok önemli bir yeri olmuştur, hatta çocukluğumda rahmetli Sinan dayının, bana eldivenlerini giydirerek, antrenmanlara götürdüğünü hiç unutmam. Onun için Eskişehirspor bizim için en kıymetlimizdir. Tabi ki Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, bir şehri doğru şekillendiren yerel yönetici olarak bizim tam yerel yönetim anlamında çok iyi bir eğitim almamızı sağladı. 
Eskişehir deyince de herkesin olduğu gibi benim de ilk aklıma gelen Yılmaz Büyükerşen’dir. Onunla ilgili de pek çok anı anlatabilirim ama sayfalar yetmeyecektir.