Birkaç gün önce tesadüfen önüme gelen bir filmden bahsetmek istiyorum. Aslında filmin kitaptan uyarlanma olduğunu da araştırmalarım sonucunda öğrendim. Film ağır işleyen fakat gerçek hikâyeden oluşan bir başkaldırı türevi.
Film “kadın dedi ki #metoo hareketini başlatan” cinsel taciz hikâyesinin açığa çıkışını anlatıyor.  
Hollywood’da kadınların uğradıkları tacizleri ortaya çıkaran #meeto hareketini belgelerle anlatan ‘kadın dedi ki’ (She Said) filmi, 10 Şubat 2023’te seyirciyle buluşmuş. Bazı kaliteli filmlerden çok geç haberdar olmak üzücü. Siz de mahrum olmayın diye haber niteliğinde bir yazı olacak.
Erkeklerin özellikle konum ve kariyerlerinin gücünü kullanarak yaptıkları cinsel taciz ve istismarlara karşı bir tepki olarak gelişen #metoo hareketi tüm dünyaya yayıldı. Yalnız çoğu yer derinlemesine anlam taşırken filmin bazı yerlerinde ötekileştirmenin de olduğundan bahsedilmemiş. 
Kitabını okumadığım için doğal olarak yapılan filme göre bu konuda düşüncelerimi söyleyemem. Filme göre küçük yorumlar yapacağım.
Maria Schrader’in yönettiği, Rebecca Lenkiewicz’in yazdığı, başrollerinde Carey Mulligan ve Zoe Kazan’ın rol aldığı film, Hollywood’da cinsel taciz konusu hakkında onlarca yıldır süren sessizliği bozan #meeto (#bende) hareketinin başlamasını ve Amerikan kültürünü sonsuza dek değiştirmesini anlatıyor.
Mulligan ile Kazan’ın, birlikte bir neslin en önemli haberlerinden birini yapan New York Times muhabirleri Megan Twohey ile Jodi Kantor’ı canlandırdığı film; New York Times’ın çok satan ‘she said: breaking the sexual harassment story that helped ignite a movement’ adlı kitabına dayanıyor. Filmin yapımcıları ise Brad Pitt, Dede Gardner, Jeremy kleiner.

#metoo hareketin başlangıcında, Pulitzer ödüllü gazeteciler Jodi Kantor ile Megan Twohey’in Hollywood film yapımcısı Harvey Weinstein’in yaptığı cinsel taciz ve istismarları, başarılı bir araştırmacı gazetecilik örneği göstererek, uzun süren çalışmalar sonucu kanıtlarıyla New York Times’da yayımlamalarının önemli payı olmuş, hatta kadınların yalnız olmadığını ve bu konuda susmamaları gerektiğini cesaret göstererek yapmışlardı. 

Süreç Weinstein’in işlediği cinsel suçlardan dolayı ceza almasıyla sonuçlandı. Bu filmde Jodi Kantor ve Megan Twohey tüm bu süreci ve çok daha fazlasını, yine titiz bir gazetecilik çalışmasıyla ortaya koyuyor. Filmin sonunda akan yazılarda bir “oh be” diyorsunuz. 
82 kadın Harvey Weinstein’den cinsel taciz suçlamasında bulundu. Kantor ve Twohey’in çalışmaları cinsel istismara karşı dünya çapında bir hareketin başlamasına neden oldu.
Tüm dünyada sayısız kadın çoğunlukla ilk kez çıkıp kendi hikayelerini anlattı. Onların anlattıkları sonucunda iş yeri reformları, kanun değişikleri özelde ve kamuda cinsel taciz ve şiddet rakamları bugüne uzanan tartışmalara neden oldu.
Şubat 2020 de Weinstein tecavüz ve cinsel tacizden New York’ta 23 yıllık bir süre ile hüküm giydi. Los Angeles ve Londra’da da benzer suçlamalar vardı.
Filmin herkesin izlemesini öneririm. Lakin kadınların izlemesini ve sessiz kalmamalarını gerektiğini onlara tavsiye ederim.