Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi 50. Yıl Amfisinde gerçekleştirilen sempozyumda, risk faktörlerine dikkat çekilirken; "Obezite ve Kalp Sağlığı”, “Sigara ve Stresin Kalp Sağlığı Üzerine Etkisi”, “Egzersiz ve Kalp Sağlığı” ile “Hipertansiyon" konuları ele alındı. Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimliği ile Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığının ortaklığında düzenlenen sempozyum, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açış konuşmaları ile başladı.
“Kalbimizi Korumak Kendi Elimizde”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, "Farkında Ol Kalbini Koru Sempozyumu” ile Kalp Sağlığı Haftası'nı kutladıklarını belirterek, kalbin en önemli ve en çok ihmal edilen organlardan biri olduğunu ifade etti. Ünüvar, bu programın da toplumda kalp sağlığını korumak adına alınması gereken tedbirler ve bu konuda toplumun farkındalığının artırılmasına yönelik bir çalışma olduğunu kaydetti. Kalp sağlığını korumak için alınabilecek önlemlerin bulunduğuna işaret eden Ünüvar, şöyle konuştu: "Maalesef toplumda ciddi bir hareketsizlik var. Daha çok araç, daha çok asansör kullanıyoruz. Daha az hareket ediyoruz, daha fazla besleniyoruz. Özellikle akıllı cihazların gece uykusunu çok azalttığını biliyoruz. Bütün bunları topladığımız zaman, başta obezite ve hareketsiz yaşam olmak üzere birçok risk faktörünün de kalp sağlığını olumsuz yönde etkilediğini görüyoruz. Kalbimizi korumak kendi elimizde." Bazen genetik ve farklı sebeplerden de kalp hastalıklarının ortaya çıkabileceğini vurgulayan Ünüvar, sigaradan uzak durmanın, kilo kontrolünün, düzenli beslenme ve düzenli uykunun kalp sağlığını olumlu yönde etkilediğinin altını çizdi.
“Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin Önemini Her Fırsatta Vurguluyoruz”
Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Gülnur Göllü Bahadır ise, kalbin yalnızca bir organ değil; yaşamın, hissin, insanlığın da sembolü olduğunu ifade etti. Sağlıklı bir kalbin, sağlıklı bir yaşamın temel taşı olduğunu aktaran Bahadır, “Bugün ‘Farkında Ol Kalbini Koru’ teması ile çıkılan bu yolda farkındalık yaratmak, önleyici sağlık hizmetlerini ön plana çıkarmak ve toplumu bilinçlendirmek en önemli hedeflerden biri” ifadelerini kullandı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini her fırsatta vurguladıklarının altını çizen Bahadır, bireylerin yalnızca hastalandıklarında değil, asıl sağlıklıyken desteklenmesi gerektiği konusunda sürekli eğitimler vermeye çalıştıklarını, bugünkü bu programın da bu vizyonun önemli bir göstergesi olacağını dile getirdi.
“Kalp Nakli Yapılabilen Bir Merkeziz”
Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli de kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin, özellikle orta yaş grubu için en önemli ölüm nedeni olduğunu vurguladı. Bu ölümlerin pek çoğunun ailesel faktörlerden daha çok kazanılmış risk faktörleri ile ilgili nedenlerden kaynaklı olduğunu bildiklerini ifade eden Kendirli, bu toplantı ile kalp sağlığını korumak adına farkındalığı artırmayı amaçladıklarını kaydetti. Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi olarak büyük bir kalp merkezine sahip olduklarına da dikkat çeken Kendirli, “Hem kardiyoloji hem kardiyovasküler cerrahi hem önleyici tedbirlerin artırılması hem hastalık risk faktörlerinin ortadan kaldırılması hem de hasta olduğunuzda bunların tanımlanması ve tedavi edilmesinde önemli bir merkeziz. Ve Türkiye adına da çok önemli bir merkeziz. En uç nokta olan kalp nakli yapılabilen bir merkeziz” diye konuştu.
“Kalp Sağlığını Korumak İçin Düzenli Kontrol Önemli”
Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eralp Tutar ise dünyada ve Türkiye'de en önemli ölüm nedenleri arasında kalp-damar hastalıklarının yer aldığını ifade etti. Tutar, "Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre, tüm ölümlerin yaklaşık 3'te 1'i dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla kalp damar hastalıklarının ciddiyetini ve yaygınlığını bu veri gösteriyor. Hesaplamalara göre, yaklaşık 3 dakikada 1 vatandaşımızı kalp damar hastalıklarına bağlı kaybediyoruz" diye konuştu. Kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin önemli bir kısmının kronik stres, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam gibi kontrol edilebilir risk faktörlerinden kaynaklandığını, bunun çeşitli araştırmalarda gösterildiğini belirten Tutar, kolesterol, kan şekeri ve tansiyonun düzenli kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Demet Menekşe Gerede Uludağ, Sempozyum Düzenleme Komitesi adına bir konuşma yaparak, etkinliğin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Sempozyum, açılış konuşmalarının ardından, Prof. Dr. Eralp Tutar ve Prof. Dr. İrem Dinçer’in başkanlığını yaptığı bilimsel oturumla devam etti.