Birçok sanayi kuruluşu ile iş birlikleri yaptıklarını aktaran Rektör Özcan, Erasmus projelerinin de uluslararasılaşma için çok önemli olduğunu ifade etti. Özcan ayrıca Hasan Polatkan Havalimanı’nda Eskişehir halkına yurt içi seferlerle de hizmet etmek istediklerini ifade etti.

TEKNİK BRANŞLAR HIZLI YÜKSELMEMİZİ SAĞLAYACAK

Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin Anadolu Üniversitesi’nden koparak kurulmasının avantajları ve dezavantajları sizce nelerdir?

Anadolu Üniversitesi'nden koparak ayrılmak. Bir hoca bana demişti ki Anadolu Üniversitesi'ni budadıkça gürleşiyor. Yani Anadolu Üniversitesi'nden kopmak hem avantaj hem de dezavantaj. Tabii ki çok ciddi bilimsel çalışmalarla ilgili kaynağı kaybetmek ve onun yerine yeni kaynak koymak kolay değil, çok zor bir iş. Ama bu bölünme biraz daha sonra olsaydı, hani Anadolu Üniversitesi'nden kopmak, buradaki yarım inşaatlar falan biterdi, daha iyi olurdu. Ama devletimiz böyle uygulamış, 2018'de bu bölünme gerçekleşti. Zaten bu kampüs, ilk olarak havacılıkla ilgili alanlar, mühendislik alanları yapılmaya başlandığı andan itibaren zaten teknik üniversite olarak planlanmış bir alan burası. Yani bütün teknik branşlar bu tarafta baştan bu yana yapılıyordu. Bir gün zaten teknik üniversite kurulacaktı Eskişehir'de bu kampüste, o da bugüne denk geldi. 2018 Mayıs ayında bu gerçekleşti. O zaman ben rektör yardımcılığı görevindeydim, bölünme gerçekleşti. Daha sonra üç ay kadar tedviren rektör yardımcılığı görevimiz teknik üniversite tarafında da devam etti. Bütün o ilk bölünme sırasındaki süreçlerin yönetimiyle ilgilendik. Hatta o üç aylık ilk periyotta sadece bir gün izin kullandım. Çünkü üniversite kurulmuş, imza atamıyorsunuz, EBS'niz yok. Üniversite kurulmuş, mevzuat yok. Üniversite kurulmuş, hocalar şirket kuracak, bir sürü faaliyetler yapacak hiçbir tane yönetmeliğiniz yok. Bütün yaz ayı boyunca devir-teslim işleriyle uğraştık Naci hocamızla beraber. Eylül ayında da yeni rektörümüz atandı. Ondan sonra biz fakültedeki kendi işlerimize döndük. Yaklaşık 2 yıl önce, 15 Eylül 2022 tarihinde buraya rektör olarak atandım. O günden bu yana da çalışmalara devam ediyoruz. Zaten buranın içinden çıktık. Anadolu Üniversitesi gerçekten çok büyük bir camia. Anadolu Üniversitesi'nin içerisinden Bilecik Şeyh Edebali, Dumlupınar Üniversitesi'nin devamında sağlık bilimleri de Dumlupınar'dan ayrıldı. Aynı şekilde Afyon Kocatepe Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi bizim üniversitemiz hepsi Anadolu Üniversitesi’nden ayrılarak kuruldu. Bu bölünme bize avantaj olarak ne sağladı? Tabii dezavantajlarını söylüyorum, avantaj olarak ne sağladı? Daha arı, yani böyle teknik branşların olduğu alanların tamamının bu tarafta olması, bizim açıkçası ileriye doğru hızlı yükselmemize yol açacak. Çünkü birçok değerlendirme kriterlerinde, sizi derecelendirirken kuruluşlar, makalelerinizi hep öğretim üyesi başına diye sayarlar. Şimdi her branş olduğu zaman sayılar aşağıya düşebiliyor. Şöyle oluyor, mesela bir sosyal branş var, o branş üniversiteye veya güzel sanatlar alanlarına çok büyük katkı sağlıyor. Ama makaleler tarafından katkıyı teknik branşlar sağlıyor. Ancak maalesef dünya sıralamaları hep makale üzerinden ve bilimsel çalışmalar üzerinden yapıldığı için sıralamalarınız geriye düşebiliyor. Dediğim gibi, üniversite bir bütündür; sadece makale yaparak üniversite olunmaz. Sosyal alanlarınız, sosyal bilimlerle ilgili fakülteleriniz, sanatla ilgili bölümleriniz, sporla ilgili alanlarınız da olmalıdır. Ama dediğim gibi, onların katkıları farklı. Burada, bizim teknik branşların tamamen bu tarafa gelmiş olması, bizim öğretim üyesi başına düşen makalelerimizi çok artırdığı için, yakın zamanda bütün sıralamalarda inşallah yerimizi alacağız.

Whatsapp Image 2024 08 27 At 11.25.28

Bir teknik üniversite olarak, sanayi ve üniversite iş birliği ile ilgili ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Hali hazırda biz sanayide çok iş birliği yapıyoruz. Mesela Türkiye'nin önde gelen sanayi kuruluşlarından, mesela Ford Otosan'ın üniversitemiz içerisinde yazılım ofisi var. Öğrencilerimizi alıyorlar, o yazılım ofisinde beraber çalışıyorlar, hatta belirli bir ücret veriyorlar gençlerimize. Daha sonra o gençlerin epey bir kısmını ileride bünyelerine katıyorlar. Aynı şekilde Eczacıbaşı'nın üniversitemizde yazılım ofisi var. Onlar da aynı şekilde çalışıyorlar. Başka bir firma şu anda bir jeneratör laboratuvarı kurmak üzere üniversitemizde ve o laboratuvarda jeneratörleri koyacaklar. Hatta 1-2 yıl içerisinde eskileri de yenileyecekler. Belli bir zaman sonra da onların tamamını bize hibe olarak bırakıp gidecekler. Ama öğrencilerimizle çalışacaklar, öğrencilerimizi yetiştirecekler, o cihazları öğretecekler, sektörde bunlar nasıl kurulur hepsini anlatacaklar. Başka bir firma, şu anda onun ismini söylemeyeyim, 3D Printer ile bir bina yapıyor üniversitemizde şu anda. Ekim ayında haberlerini hep beraber inşallah sizlerle de paylaşırız. O bina Türkiye'de, üniversitelerde ilk defa yapılan bir bina olacak. Ama biraz daha zamana ihtiyacımız var. Onun dışında havacılık alanında çok ciddi, bütün havacılık firmalarıyla, Türk Hava Yolları dahil hepsiyle çalışıyoruz. Öğrencilerimiz, iş yerinde meslek eğitimi ile ilgili olarak bazı öğrencilerimiz havacılık elektrik elektroniği ve uçak gövde motoru alanlarında staj yapıyor. Altı ay boyunca sektörde gidip orada çalışıp geri geliyorlar buraya. O yüksek okullarda üç gün sektörde, iki gün burada ama havacılıkta dönem boyunca, altı ay boyunca oradalar. Böyle şeylerimiz var. Onun dışında Organize Sanayi Bölgesi’nde birçok firmayla Eskişehir’imizde çalışıyoruz. Onlarla ortak birçok işler yapıyoruz. Özellikle savunma sanayiyle ilgili çok ciddi çalışmalarımız var. ASELSAN'la ilgili projeler, ASELSAN’la projeler yürütüyoruz beraber. Diğerleri hepsiyle mutlaka ortak işlerimiz var. Onun dışında bazı projelerimiz var. Bu projelerimiz Türkiye'ye yön verecek projeler. Onlarda partner olarak yer alıyoruz. Ve biz bir de bu noktada TÜBİTAK öğrenci projeleri, 2209A ve B diye öğrenci projeleri var. Normal öğrenci projeleri var orada. Bir de sanayiye yönelik, az önce sorduğunuzda çok bağdaşan sanayiye yönelik TÜBİTAK öğrenci projeleri var. Biz burada Türkiye'de ilk beşte yer alıyoruz, aldığımız proje sayısı itibariyle. Yani mesela TÜBİTAK'ın her yıl yayınladığı girişimcilik ve yenilikçilik endeksi var. Burada 193 üniversite sıralanıyor ve 50'nin üzerinde öğretim üyesi olması gerekiyor. En son 2022'de yapıldı bu sıralama. Biz o sıralamada Türkiye'de 22. sıradayız. Üniversite olarak, mesela Türkiye İstatistik Kurumu'nun yaptığı bir çalışmada Türkiye'de en çok para kazandıran meslekler diye bir sıralama yapmıştı. O sıralamada ilk beşte bizim iki tane programımız var mesela. Pilotaj birinci sırada, uçak mühendisliği üçüncü sırada. Yani o ilk beş içerisinde Türkiye'de en çok para kazanılan meslekler de beş içerisinde iki program bizde mevcut. Yani onun dışında daha farklı birçok başka firmalarla, kamu kurumlarıyla çalışıyoruz. Mesela başka bir örnek vereyim, bambaşka bir alan. Biz geçen yıl Diyanet İşleri Başkanlığımızın görevde yükselme sınavını Ankara'da 8 bin 300 kişiye yaptık. Burada altyapısını oluşturduk, yazılımları tamamladık ve bu sınavın tamamını Ankara'da yaptık. Geçenlerde TÜİK’in bir sınavını yaptık. Üniversiteye gelir getirici bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bunlar daha çok büyük sınavlar değil ama inşallah ileriye doğru daha büyük sınavlar olacak. Yazılımını biz yapıyoruz, bizim gençlerimiz yapıyor. Küçük bir parçasını satın aldık, kalanının hepsini bizim gençlerimiz yapıyor. Mesela bu, hani siz kurumu işletirken üniversite devlet ama gelirinin olması lazım. Mesela Türkiye'de tek olan sismik izolatör test laboratuvarı var. Bu laboratuvar çok kıymetli, biz onu çok önemsiyoruz. Çok ciddi de gelir getiriyor üniversitemize. Bu laboratuvar özellikle şöyle çalışıyor: Depremde eğer sismik izolatör konulduysa kolonlara, siz şöyle sallanıyorsunuz, o bina kalıyor. Mesela Türkiye'de şu anda şehir hastanelerinde zorunlu. Mesela deprem bölgesinde dört tane şehir hastanesi ayakta kaldı. Onların tamamının izolatör testleri bizim üniversitemizde yapıldı. Mesela Kuzey Marmara Otoyolu'nun deprem izolatör testleri, o izolatörlerin testleri tamamı burada yapıldı, viyadüklerin, izolatörlerin testleri. Onun gibi Bulgaristan’dan tutun da dünyanın farklı coğrafyalarına, Şili'ye kadar birçok ülkede de aslında biz test yapıyoruz. Eskiden bu testlerin tamamı İtalya'da, Amerika'da, Japonya'da veya dünyanın farklı coğrafyalarında yapılıyordu. Ve biz bunları burada yaparak, yerli üreticiler de var Türkiye'de birkaç tane, onların testlerini de burada yapıyoruz. Bundan hem yarar sağlıyoruz firmalarımıza hem de o döviz yurt dışına gitmemiş oluyor, yerli üretim oluyor. Yani testler birebir yapılabilir, sertifikalı zaten, sertifikasyonumuz var. Mesela bu çok kıymetli bir şey.

Whatsapp Image 2024 08 27 At 11.25.05

‘ULUSLARARASILAŞMA BİZİM İÇİN OLMAZSA OLMAZ’

Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin Erasmus kapsamında ne gibi çalışmaları var?

Üniversitemizde Erasmus Plus programı kapsamında KA131 öğrenci hareketliliği olduğu gibi bir de KA171 var. Yine orada da öğrenci ve personel hareketliliği var ama KA171 Erasmus projesi, böyle Erasmus ülkesi olmayan, dünyanın değişik coğrafyalarındaki ülkelerle yapılan bir Erasmus. Mesela Amerika’yla, Japonya’yla, ne bileyim. Tabii bunun için siz proje hazırlıyorsunuz, her biri ayrı proje oluyor, onu veriyorsunuz, kabul ediyorlar. Biz burada bayağı etkin olarak faaliyet gösteriyoruz. Diğer taraftan KA131, normal Erasmus Plus projesi, öğrencilerimizin, personelimizin yararlandığı; öğrenci hareketliliği, personel hareketliliği tarzında olan projeler, eğitim alma, eğitim görme. Onun dışında staj da var içinde. Staj için ayrıca şeyler var. Üniversitemiz bunları etkin bir şekilde kullanıyor. Dünyanın pek çok coğrafyası ile pek çok ülkesi ile üniversitemizin anlaşmaları mevcut. Bu anlaşmalar genel olarak uluslararası fuarlarda tasarlanıyor. Siz onlarla tanışıyorsunuz, iş birliği kuruyorsunuz. Ondan sonra bunlar gelişiyor. Biz bunları, iki tane dünyada büyük fuar var, bunları kaçırmıyoruz. Mutlaka bunlara gidiyoruz ki biz buralardan çok ciddi anlaşmalar alabiliyoruz. Çünkü biz üniversite olarak uluslararası olmayı çok önemsiyoruz. Uluslararasılaşma bizim için olmazsa olmaz. Teknik üniversite olarak 400 civarında uluslararası öğrencimiz var, dünyanın dört bir coğrafyasından. Yani Güney Amerika kıtasından dahi öğrencilerimiz var. Türk Cumhuriyetlerinden, Türk coğrafyasından çok öğrencilerimiz var. Onun dışında özellikle Afganistan’dan, Pakistan’dan, o coğrafyadan, Asya’dan, Arap Yarımadası’ndan çok ciddi öğrencilerimiz var. Biz onlarla gurur duyuyoruz, çok memnun oluyoruz. Çünkü eğitim alamamak çok kötü bir şey. Bunun için bu gençleri biz eğitiyoruz ve bunlar eminim ki kendi ülkelerine döndüklerinde ki birçoğu dönüyor zaten bizim birer elçimiz olacaklar. Bizim üniversitemizin aynı zamanda ülkemizin elçileri olacaklar. Erasmus da bu şekilde. Onun dışında dediğim gibi yine yeni öğrencilerimiz gelecek. Ama bizim programlar genelde İngilizce ağırlıklı olduğu için aslında dışarıdan da gelen öğrenci nitelikli olmuş oluyor. Yani iyi öğrenciler geliyor.

‘YURT İÇİ UÇUŞLAR OLURSA MEMNUN OLURUZ’

Uluslararası havalimanı işletiyorsunuz. Bu şu an havalimanının durumu nedir? Nasıl devam ediyor, çalışıyor?

Şimdi dünyada uluslararası havalimanı işleten ve uluslararası uçuşlara açık olan tek üniversite havalimanı bizim üniversitemizin havalimanı. Bu havalimanı şu anda biliyorsunuz, adı Hasan Polatkan Havalimanı. Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin Hasan Polatkan Havalimanı. Bu sıralar uçuşlarımız yaz aylarında çok artıyor. Kış aylarında da yine bazı haftalar iki, bazı haftalar üç oluyor. Ama yaz aylarında mesela salı günü beş tane uçuş vardı, birkaç gün önce. Bugün yine dört tane uçuş var. Ve şu anda aylık 60 civarında uçuşumuz var. Yolcu sayımızda geçen yıl 2023 rakamlarıyla 95 bin civarında buradan yolcu havalimanımızı kullandı. Şimdi havalimanımızda biz çok ciddi iyileştirmeler yapıyoruz. Özellikle hac ve umre seferleri üniversitemizden yapılıyor. Türk Hava Yolları’mız buradan uçuyor. Ve geçen yıl 25 civarında hac artı umre uçuşu oldu. Bu uçuşlarda orada mesela onların koşullarını iyileştirecek havalimanında bayağı bir düzenlemeler yapıyoruz. Onun dışında yurt dışı uçuşlarla ilgili duty free’miz açıldı. Özellikle yurt dışına gelenler ve gidenler için. Orada tadilatlar devam ediyor. Ama belki havalimanımızdan biraz yurt içi uçuşlar olabilirse, yetkililerimiz, büyüklerimiz bize böyle bir görev verirse çok memnun oluruz. Üniversite adına çok gelir getirici bir faaliyet değil yurt içi uçuşlar, ama biz Eskişehir halkına bu şekilde hizmet etmek istiyoruz açıkçası üniversite olarak.

Editör: Onur Şentürk