Böbrek üstü bezlerinde meydana gelen en yaygın sorunlardan birinin Cushing sendromu olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın sendromun kadınlarda daha sık görüldüğünün altını çizerek, “Cushing’te yağ dokusunun dağılımı değişerek kişinin kilo artışı göbek-yüz-ensede toplanır, karnında kırmızı renkli geniş çatlaklar oluşur, yara iyileşmesinde gecikme, ciltte kolayca morarma ve adet düzensizliği gibi belirtiler gözlemlenir” dedi.
Böbrek üstü bezlerden salgılanan hormonların vücut için yaşamsal önem taşıdığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, “Buradan salgılanan adrenalin, kortizol ve androjen gibi hormonlar vücudu
Kitle saptandığında takibi çok önemli
Böbrek üstü bezi hastalıklarının tanısının hormonal testler ve görüntüleme yöntemleri ile konduğunu belirten Prof. Dr. Fulya Akın, “Herhangi bir nedenle çekilen ultrason, tomografi veya MR gibi tetkiklerde, bu bezlerde rastlantısal olarak kitleler saptanabilir. Adenom olarak adlandırılan bu kitleler çoğu zaman iyi huylu olsalar da aşırı "kortizol" üretirlerse, Cushing’e sebep olabilirler. Dolayısıyla böbrek üstü bezlerinde adenom saptanan tüm hastalar bu ihtimale karşı kan testleri ile incelenmeli” diye konuştu.
Adenom hormon salgılamıyorsa cerrahiye gerek olmayabilir
Tedavi olarak hormon salgılayan kitlenin çıkarılabileceği veya salgıladığı hormonların ilaçlarla bastırılabileceğini dile getiren Akın, “Hormon üretmeyen adenomların büyük bir kısmı tedavi gerektirmez yalnızca periyodik olarak MR veya tomografi ile takip edilir. Takipte büyüme saptanmaz ise tedaviye ihtiyaç yok demektir. Ancak halihazırda büyük olan ya da takipte boyut artışı saptanan veya MR'da şüpheli görünüm veren tüm kitlelerde, adrenal kanser olasılığına karşı cerrahiye başvurulabilir. Buradaki önemli nokta kitlenin büyüyüp büyümediğini veya hormon salgılamaya başlayıp başlamadığını sıkı sıkı takip etmektir” açıklamasında bulundu.