Barınma sorunu her geçen gün artıyor.

Hayat pahalılığıyla birlikte konut fiyatlarının da artması, bunun yanı sıra kiraların astronomik rakamlara gelmesi barınma sorununu ciddi olarak gündeme getirdi.

Kira artışlarından ya da av sahibi-kiracı tartışmalarından kaynaklanan adli olayların da arttığını görüyoruz.

***

Geçtiğimiz günlerde Odunpazarı Kent Konseyi Genel Sekreteri Cenk Sungur, yurt genelinde ve Eskişehir’de her geçen gün artan konut satış fiyatları ve kira fiyatlarının meydana getirdiği sorunları gündeme taşıdı.

Son dönemde ülkemizin içerisinde bulunduğu enflasyonist ortam sebebiyle vatandaşlarımız, en temel ihtiyacı olan barınma ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekecek duruma geldi.

Büyükşehirler baz alındığında 2019 yılından bu yana konut kiralarında ortalama yüzde 700 artış meydana geldi.

Yine son 1 yıllık dönemde ise konut satış fiyatları yüzde 150’nin üzerinde arttı.

Ülke genelinde yaşanan bu durumdan en fazla etkilenen kentlerden biri de ekonomik bir öğrenci kenti olarak bilinen Eskişehir oldu.

Kentimizde 4 kişilik bir ailenin yaşayabileceği dairelerin

minimum kira bedelleri neredeyse bir asgari ücrete yaklaştı, öğrencilerin konakladığı butik daireler ise 6-7 bin liralara kiralanmaya başlandı.

***

Konut satış fiyatlarındaki artış gençler için ev sahibi olmayı bir hayal haline getirdi.

Birçok büyük şehre göre sosyo-ekonomik olarak yaşamın daha kolay olduğu Eskişehir’de bile artık öğrencilerin barınması, ailelerin konaklayacak ev bulması imkansız hale geldi.

Her geçen gün artan ev kiralarına rağmen son aylarda Eskişehir’de yaşanan kiralık ev arzı probleminin, Eylül ayında şehre yeni gelecek öğrenciler ile kente atanacak devlet memurları ve başta İstanbul olmak üzere deprem riski yüksek büyükşehirlerden şehre olan göç de göz önüne alındığında çok yakın tarihte bir barınma krizine dönüşmesi kaçınılmaz olacak.

***

Cem Sungur’un tespit ettiği bir başka sorun daha var.

Onu da şöyle açıklıyor.

“Tüm bu sorunlar ortadayken yetkililerin bir an önce doğru bir konut politikasıyla vatandaşın barınma sorununa çözüm üretmesi gerekir. Temel bir insan hakkı olan barınma ihtiyacının karşılanması için konutların rant aracı olarak görüldüğü anlayış terk edilmeli. Sosyal devlet ilkesi gereği dar gelirli ailelere piyasa koşullarına uygun kira ve barınma desteği sağlanmalıdır. Kredi Yurtlar Kurumu kentteki üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını tam anlamıyla karşılayacak oranda yurt kapasitelerini arttırmalı, Ülkemizin geleceği olan gençlerimiz cemaat ve tarikat yurtlarına mahkum edilmemelidir. Bizler, kaygıyla takip ettiğimiz bu konuyla ilgili uzman arkadaşlarımız, Gençlik Meclisimiz ve diğer gönüllülerimizle birlikte ilgili STK’larla da görüş alışverişi yaparak bu krizin çözümü için öneriler sunmaya devam edeceğiz.”