AB Ekonomisi ve ABD ile İlişkilerde Zorlu Dönem
Avrupa Birliği (AB), ekonomik durgunluk, ticarette parçalanma ve jeopolitik istikrarsızlık içeren yüksek riskli bir süreçten geçiyor. ABD ile gerilen ilişkiler ve dördüncü yılına giren Rusya-Ukrayna Savaşı da Avrupa'yı zor durumda bırakıyor.
ABD ile Gerilen İlişkiler
ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa'ya mesafeli yaklaşımı, ilişkilerde sıkıntılara yol açtı. Trump'ın korumacı ekonomi politikaları çerçevesinde çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi koyması AB'de ciddi rahatsızlık yarattı. AB, bu vergilere karşı misilleme yapacağını duyurdu.
Ayrıca, Trump'ın Rusya ile Ukrayna'daki savaşın sonlandırılması için başlattığı müzakerelere AB ülkelerini dahil etmemesi ilişkileri daha da gerdi. Trump, Avrupa ülkelerinin savunmaya yeterli kaynak ayırmadığını ve NATO üyelerinin GSYH'lerinin yüzde 5’ini savunmaya harcaması gerektiğini savunuyor. Ancak birçok AB ülkesi yüksek kamu borcu ve bütçe açıkları nedeniyle bu talebi karşılamakta zorlanıyor.
AB Ekonomisinde Yavaş Büyüme
AB ekonomisi, ABD ve Çin ile kıyaslandığında düşük büyüme hızına sahip. 2025 yılı için büyüme beklentisi yüzde 1,5 seviyesinde. Avrupa'nın ekonomik büyümesi son 15 yılda ABD’nin çok gerisinde kaldı. ABD’nin GSYH’si bu süreçte yüzde 70 artarken, AB’nin büyüme oranı sadece yüzde 20’de kaldı. Üretkenlik kaybı ve iş gücü maliyetlerindeki artış, Avrupa’nın sanayide rekabet gücünü düşürdü.
AB, bu durumu tersine çevirmek için bürokrasiyi azaltmayı, teknoloji yatırımlarını artırmayı ve enerji maliyetlerini düşürmeyi hedefliyor. Ancak ABD’nin teşvik paketleri daha hızlı hayata geçtiği için AB'nin rekabet gücü zayıf kalıyor.
Borç ve Bütçe Açıkları Sorunu
Birçok AB ülkesi yüksek kamu borcu ve bütçe açığıyla mücadele ediyor. AB kurallarına göre, üye ülkelerin kamu borçlarının GSYH’nin yüzde 60’ını, bütçe açıklarının ise yüzde 3’ünü aşmaması gerekiyor. Ancak Yunanistan, İtalya, Fransa, Belçika ve İspanya’da kamu borcu yüzde 100’ü aşmış durumda. Ayrıca, 10 AB ülkesinin bütçe açığı da belirlenen sınırın üzerinde seyrediyor. Bu durum, ekonomiyi canlandırma ve savunma harcamalarını artırma konusunda kısıtlamalar getiriyor.
Enflasyon ve Enerji Krizi
Avrupa Merkez Bankası’nın yüzde 2 enflasyon hedefi bulunmasına rağmen, Avro Bölgesi'nde enflasyon hâlâ yüzde 3 seviyelerinde. Enerji fiyatları ise AB için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Gaz depolarındaki doluluk seviyesi son 5 yılın ortalamasının yaklaşık yüzde 10 altında ve doğal gaz fiyatları son 2 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
AB, ekonomik büyümede yaşadığı zorluklar, ABD ile gerilen ilişkiler, yüksek borç seviyesi ve enerji krizi gibi birçok sorunla karşı karşıya. Bu süreçte AB’nin ekonomi ve ticaret politikalarında nasıl bir yol izleyeceği, küresel dengeleri de etkileyecek kritik bir faktör olacak.