7 yıldır Eskişehir’de yaşayan Emekli Sınıfı Öğretmeni 67 yaşındaki Sedat Aydoğdu, 31 yıldır babasını arıyor. Onlarca yıldır baba hasreti çeken Aydoğdu hala babası İsmail Aydoğdu’nun yaşadığı umudu ile hayata tutunuyor.
Babasının kaybolduğu günü anlatan Aydoğdu, “20 Ocak 1991 yılında Sakarya’nın Pamukova İlçesi’nde İstanbul’a gitmek üzere otobüse biniyor. İstanbul Harem’e gelmeden Babam İsmail Aydoğdu Numune Hastanesi’nin civarında iniyor. O günden bugüne hiçbir haber alınamıyor. Ben de bu olayı 1 hafta sonra duydum. Babam 15 gün amcamda kalıp geri dönecekti. Bugüne kadar geri dönmek için hareket ettiğine de dair de bilgi alamadık" dedi.
‘BABAM YAŞIYORSA 95 YAŞINDADIR’
Babasını bulmak için yaptıklarını anlatan Aydoğdu, “3 yıl kadar babamı aradım nerede bir ışık gördüysem peşinden gittim. Asker arkadaşlarına ulaştım. Gittiğim yerlerde de bir bilgi alamadım. Babam kaybolduğu günden bugüne kadar mağduriyeti çektim. 3 yıl bu mağduriyeti çok daha fazla yaşadım. Babam ne sigara kullanırdı ne de alkol tüketirdi, çok zinde bir insandı. Kaybolduğunda 64 yaşındaydı. Babam şu an yaşıyorsa 95 yaşındadır. Olayın üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen manevi acıyı, yorgunluğu hala yaşıyorum” şeklinde konuştu.
‘BEN UMUDUMU HALA KAYBETMEDİM’
Babasını aradığı günlerde bilgi almak için verdiği çabayı aktaran Aydoğdu, “Biz 3 kardeşiz onlar da hala çok üzgünler, onlar da bir haber almak istiyorlar. Aramak için en fazla çabayı da ben gösterdim. Babamın ağabeyi İstanbul’da Çamlıca’da oturuyordu. Oraya gitmek için yola çıkıyor. Annem 15 gün sonra döneceğini söyledi. Annemden öğrendiğim kadar ile babamın yanında sadece 80 lira varmış. Ben 15 gün sonra dönmediğini öğrendiğim de aramaya başladım. Ben emekli sınıf öğretmeniyim o dönemde Zonguldak Ereğli’de çalışıyordum. Babamın diğer kardeşlerine de gittim ama elim hep boş geldim. Akrabalarıma da sordum, olumsuz ya da olumlu hiçbir yanıt bulamadım. Babam çok zinde bir insandır, bence babam hala yaşıyor. Ben umudumu hala kaybetmedim. Ben hala o umut ile yaşıyorum. Bunu söylemesi çok zor ama öldüyse bile mezarını bilsem de her gün mezarına gitsem” ifadelerini kullandı.
‘CESETLERİN HİÇBİRİ BABAM DEĞİLDİ’
Resmi kurumlara yaptığı başvurulara dair konuşan Aydoğdu, “Sakarya’da emniyet müdürlüğüne başvurdum tüm illere babamın kayıp olduğuna dair faks ile gönderildi. Tüm illere haber verilmesine rağmen babam ile ilgili hiçbir yerden haber gelmedi. Sonraki dönemlerde Sakarya’da bulunan bir ceset gösterdiler o bulunan kişi de babam değildi. Bulunan ceset 45 yaşındaki bir erkek cesediydi. Buna benzer kişileri bana gösterdiler, ama hiçbiri babam değildi” şeklinde konuştu.
‘KARINCAYI BİLE İNCİTMEZ’
Babasının hiç düşmanı olmadığını belirten Aydoğdu, “Babamı köyde sevmeyen hiçbir insan yoktur. Babam karıncayı bile inceltebilecek bir kişi değildi. Miras meselesi olsa deseniz öyle bir mirası da yoktu” sözlerini kaydetti. Yaşadığı psikolojik rahatsızlıklar ile ilgili bilgi veren Aydoğdu, “Babam kaybolduktan 7-8 ay sonra depresyona girdim. Gecelerce uykusuzluk çektim. Bir paket sigara içiyordum, 3 paket sigara içmeye başladım. Ani bir korku hissettim, ağız kuruluğu yaşadım. Doktora gittiğimde depresyona girdiğimi söylediler. Cerrah Paşa’da Ayhan Songar beni tedavi etti. Ben 6 ay boyunca tedavi gördüm. Benim bu psikolojik sıkıntıları yaşamamın tek sebebi babamın kaybolmasıydı. 6 ay boyunca tedavi gördüğüm süreç benim için çok zor geçti” ifadelerini kullandı.
7 YILDIR ESKİŞEHİR’DE YAŞIYOR
Eskişehir’e geliş hikayesini paylaşan Aydoğdu, “Eskişehir’e gelmeden önce 2010 yılında eşimden ayrıldım. Pamukova’da annemin yanında yaşıyordum. İki oğlum var, oğullarımda benimle görüşmüyor. Eskişehir’e 7 yıl önce geldim. Annemi kaybettikten sonra 2 ay boyunca daireden çıkmadım. Ben buraları terk edeceğim dedim. Ben de Eskişehir’e geldim. Ben şu an yanında kaldığım aileyi de tesadüfen tanıdım, sağ olsunlar onlar da beni bırakmadı” dedi.
(Ufuk Azbay)