Bu ülkenin dar ve sabit gelirli insanları ömürleri boyunca hep kemer sıktı, hep tasarruflar onun üzerinden yapıldı.

Bu geçmişte de böyleydi şimdi de.

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni tasarruf genelgesini açıkladılar.

Yapılan açıklamaya göre, tasarruf yine vatandaşa düştü.

İktidar mensupları hiç tasarruf yapmıyor.

Bu paketten de ne çıktıysa vatandaşa çıktı.

***

Tasarruf tedbirleri açıklandıktan sonra gördük ki, büyüklere hiç tasarruf yok.

Belediyelerin elleri-kolları bağlanmak isteniyor.

Yeni araç almayacak, personel almayacak, yatırımlar duracak.

Son seçimde CHP’nin birinci parti çıkması ve Belediyelerin çoğunluğunu kazanması karşısında CHP’li belediyelere iş yaptırmamak için alınan önlemler paketine benziyor.

Örneğin, AK Partili Fatma Şahin’in başkanı olduğu Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerin tasarruf tedbirleri açıklanmadan kısa süre önce 63 lüks araç kiraladığı ortaya çıkmış.

Yani tasarrufu CHP’li belediyeler yapacak AK Partililer değil.

***

Pakete tepkiler de çığ gibi büyüyor tabi.

Televizyonlarda yapılan sokak röportajlarında vatandaş tasarrufu önce iktidarı yapmasını istiyor.

Örneğin uçakların, lüks araçların satılmasını istiyor.

Bizden çok daha gelişmiş, çok daha zengin ülkelerin yöneticilerinin işlerine nasıl gidip-geldiğini görüyoruz.

Toplu ulaşım kullanan Başbakanlar bile var.

***

Siyasiler de paket ile ilgili tepkilerini dile getiriyorlar.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, şöyle diyor.

“Bir şeyi de doğru yapın. İtibardan tasarruf edin. Tarifeli uçak ile uçun. Koruma polis sayısını azaltın.3-4 maaş alanların maaşlarını teke indirin. Huzur hakkını kaldırın. Vergi aflarını kaldırın. Servis araçlarının kaldırılması ile tasarruf yapılmaz. Çalışanın cebinden yapmayın. Zaten alım gücünün düştüğü, maaşların yetmediği, ay sonunun zor getirildiği şu günlerde servislerin kaldırılmasıyla ceplere bir darbe daha vuracaksınız”

***

Bakanlar, Genel Müdürler, Daire Başkanları kamunun araçlarını nasıl kullandıklarını da biliyoruz.

İşe gidip-gelirken bile bu araçları kullanmasalar o bile önemli bir tasarruf kalemi olur.

Ya affedilen milyarlarca liralık vergiler.

Garantili, köprüler, havalimanları, hastaneler.

Bunlara dövizle ödenen garantiler.

Tasarruf yapılacaksa bunlardan başlamak gerekmez mi?

Bu tasarruf denilen şeyi hep mi vatandaş yapacak.