YATIRIMA DEVAM EDİYORUZ

Hasan Küpeli kimdir tanıyabilir miyiz?

1957 Çifteler Arslanlı doğumluyum. İlkokulu kendi köyümde, ortaokulu şimdiki Han İlçesi’ne bağlı Kayı köyünde, liseyi Çiftelerde,  üniversiteyi de o zamanki adıyla Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisi Fizik bölümünde okudum. Bütün bunların ötesinde benim asıl branşım, Fizik, Kimya, Biyoloji. Son olarak ABD’de New York Üniversitesi’nde İngilizce Dil Eğitimi aldım ve ana dile yakın bir İngilizce öğrendim. Ticarete gelince 50-55 yıldır ticaretin içindeyim. 1969 yılında annemin bahçede yetiştirdiği turp, pırasa, taze fasulye gibi meyveyi sebzeyi eşeğin heybesine koyup yakın pazarlara götürüp orada tezgah açar satar gelirdim. 1981 yılında çimento ticaretine başladık. 1986 yılında da ilk fabrikamız olan Afyon Bolvadin Tuğla Fabrikasını devir aldık. Onun ötesinde 2000 yılında Küpeliler Hazır Beton’u kurduk, 2002 yılında Küpeliler Kapı Fabrikasını devir aldık. 2006 yılında şu andaki SUNTASAN Fabrikasını devir aldık. 2018 yılında İnönü’deki Çimento Fabrikasını kurduk. 2022 yılında Gediz’deki OSB fabrikasını devreye aldık. 2023 yılında yeniden Gediz’deki fabrika küçük olduğu için ilaveler yaparak kapasitesini arttırdık. Bu fabrika ile birlikte Avrupa’nın en büyük OSB fabrikasını devreye almış olduk. Şu anda da 2024 yılının son günlerinde yani 10-15 gün içerisinde Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük sunta fabrikasını devreye alıyoruz. Bunun ötesinde de aklımızda bazı projeler var, yatırıma da devam ediyoruz.

I M G 3117

TÜRKİYE’DE İLK OLACAK BİR FABRİKA KURACAĞIZ

Yatırımlara devam ettiğinizi söylediniz. Önümüzdeki dönem için Eskişehir’de ne gibi yatırımlarınız olacak?

2 yeni fabrika kuracağız. Bunlardan ilkini 2025 yılının ortalarında devreye alacağız. Diğerini de 2026 yılı sonunda devreye alacağız.  Bunlar Eskişehir’de olmayan fabrikalar. Hatta şöyle söyleyeyim 2025 yılında devreye alacağımız fabrika Türkiye’de kendi dalında ilk olacak. Türkiye’nin en büyük ihtiyaçlarını görecek. Sizde 7 tane iş kolu var. Bunların içinden bir tanesi madencilik, diğeri inşaat v e konut yapımı. Konut yapımının ötesinde sanayi yapıları yapıyoruz. OSB Avrupa’nın en büyük tesisi, hazır beton olarak belirli bir yerdeyiz. İleriye dönük projelerimiz var. Şu an onların bütçesi ve alt yapı çalışmaları, makine seçimi çalışmalarını yapıyoruz. OSB dediğimiz çatı kaplama malzemesi. Türkiye Cumhuriyeti 260 Bin metreküp yıllık ithal ediyordu bu OSB’yi biz şimdi 280 Bin metreküp üretim yapabilecek bir fabrika yaptık. İthal ederken şimdi ihraç eder konuma geldik. Avrupa’da en büyük tesis. Aynı şey şimdi suntada geçerli. Yeni yaptığımız tesiste de mesela suya dayanıklı sunta, yanmayan sunta gibi şeyler planlıyoruz onları yapacağız. Madencilik kendimize ihtiyaç olan maden işlerini kendimizi yürütüyoruz. Genel de taş ocakları var, farklı maden türleri var onları işliyoruz.

İNSANLAR İŞİNE SAHİP ÇIKMALI

Birçok genç sanayici var. Tecrübeli bir sanayici olarak genç sanayicilere ne gibi tavsiyeler verirsiniz?

Şimdi, genç sanayicilere öncelikle ben bir şey belirteyim. Söz vermeyi iyi bilmeleri lazım. Yani bakın, ben bir şey anlatayım. Atıyorum, paranız ayın 10’unda gelecek. Karşı firmaya ‘10’unda gelecek’ diye söz vermeyin. 20’sinde deyin. Bir aksilik olur, şu olur, bu olur, ama o 10 günde siz o işi telafi edersiniz. Fakat diyelim ki 10’unda paranız geldi. 20’sinde deyip de 10’unda parayı gönderirseniz, karşıdaki firma "Ne kadar sağlam, ne kadar dürüst adam" diyor. Ama 10’unda dediğiniz adama 12’sinde parayı verdiniz. "İyi ödüyor ama işte birazcık sallıyor." 10’unda dediniz ama 20’sinde ödediniz. "Ödüyor ama işte bayağı sıkıntı olabilir" düşüncesi. Şimdi ben bir örnek daha vereyim. Bakın, biz sunta fabrikasından talaş alıyoruz. Biz her perşembe günü herkesin parasını ödüyoruz. Rakam olarak şey yapayım. Mesela, biz şu anda bin liraya alıyoruz. İnegöl'de bir fabrika bin üç yüz liraya alıyor. Ama ne zaman ödediği belli değil. Bizim depoların her yeri kırk tane kadar talaş dolu. Onlarda talaş yok. Yüzde 30 daha pahalı almaları lazım. Şimdi aynı malı üretiyoruz. Şimdi bunu düşünürseniz, biz aynı işi yaptığımız zaman o fabrika yüzde 20 kar ederken, biz hammaddeyi yüzde otuz daha düşük aldığımız için biz yüzde 50 kar ediyoruz. Tek yaptığımız ne? Düzgün ve düzenli ödeme. Bu, gençlere büyük bir örnektir. Bir de insanlar işine çok sahip çıkmalı, işini çok iyi takip etmeli. Size bir şey anlatayım. Çimentoya zam gelecekti. Fabrikaya 12 araba falan sipariş verdik. Fakat 8 araba falan geldi, iki kardeş geldi, yıktık ama gece yarısı falan oldu. Dükkanın ışıkları yanıyor. İki kardeş yorulduk, bekliyoruz. Vatandaşın biri geldi. Dedi ki, "Açık mısınız?" "Açığız." "Benim arabaya 20 torba çimento atın," dedi. Attık. Saate baktım. Vallahi gece saat 12’yi çeyrek geçiyordu. Demek ki dükkanınız açıksa ve gece on 12’yi çeyrek geçe çimento satabiliyorsanız, yani her insan bu, ekmek değil, içki değil, su değil, işte herhangi çok ayrı bir şey değil. Çimento. Adam gece 12’yi çeyrek geçe çimento alabiliyorsa, demek ki dükkanınız açıksa ve işinizi iyi takip ediyorsanız hiçbir zaman zarar etmiyorsunuz. Ve millet kriz diyor. Bakın, biz hep krizlerde yatırım yapıyoruz. Çünkü kriz zamanı, normalde şu telefon 10 liraysa, kriz olduğu zaman 8 liraya düşüyor. O zaman ne oluyor? El alemin 200 milyon euroya yaptığı yatırımı, sen 150 milyona, 160 milyona, kırk elli milyon euro daha karın oluyor.

I M G 3118

İNSANLAR GÖZDEN AKILLI

Geçmişten bahsettiniz. Peki sizce sanayicilik eskiden mi daha zordu şimdi mi daha zor?

Eskiden bizim veya Türkiye'nin böyle bildiği bir şey yoktu. İnsanlar gözden akıllı. Önce görecek, sonra onu hayal edecek. Eskiden Türkiye'de bir şey yoktu. Otomobil üretimi filan yoktu. Şimdi otomobil üretiliyor. Gidiyoruz A fabrikasına geziyoruz. Mesela otomobil nasıl üretiliyor? Biz beynimizde oluşturduk. Şimdi diyoruz ki "Biz bu otomobili üretebiliriz" diyoruz. Yani şu anda daha kolay. Çünkü önümüzde örnekler var. Bu dünyada da örnek var, Türkiye'de de örnek var. Ve şimdi para kazanmak eskiden çok daha rahat. Şimdi insanların gelir seviyesi yükseldi. Herkesin alım gücü yükseldi. Ama katma değerli ürün üretmek lazım.

MUHACİRLERİN KATKISI ÇOK

Eskişehir yüksek teknoloji ürünlerinde, katma değeri yüksek ürünlerde Türkiye ortalamasının üzerinde. Sizce bunu neye borçluyuz?

Şimdi Eskişehir, bakın ilklerin şehri. İlk otomobilin, ilk lokomotifin, ilk uçak tamirinin yapıldığı bir yer. Ve Eskişehir, yani bir şeye atlamamak lazım. Eskişehir'e dışarıdan gelen "muhacir" dediğimiz insanlar var ya, onlar belli alt kültürle geldi. Onlar buraya gelince, işte Tatar'dı, Çerkez'di, şuydu, buydu. Bunlar bizim gözümüzü açtı. Anadolu halkının gözünü açtı. Tarımda makinalı tarıma geçtik. Sanayicilikte ileriye geçtik. Mesela Firuz Kanatlı'yı düşünün. Muhacirdir. Aksoylar, Tatardır. Şimdi bunları yani, yani örnek verdim. Şu yani, biz bunları seviyoruz. Bunlar bizim baş tacımız. Bunları örnek aldık. Belli bir yere geldik. Şimdi, insanoğlu eğer görmezse hayal edemiyor.

Editör: Onur Şentürk