Ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir'de de hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Uzmanlar ise oldukça bunaltıcı olan sıcaklarda ise mümkün olduğunca dışarı çıkmamayı öneriyor. Dışarıya dahi çıkmanın tehlikeli olduğu günlerde ateş karşısında çalışan meslek erbapları oldukça zorlanıyor. Ateş karşısında mesai yapan dönerci ve fırıncılar günde 4-5 kez kıyafet değiştirirken litrelerce su tüketiyor. Sıcak havada zor şartlarda çalışan vatandaşlar son zamanlarda en sıcak yaz günlerini yaşadıklarını söylüyor.

“2 veya 3 sefer kıyafet değiştirmek zorunda kalıyoruz”
Eskişehir'in Taşbaşı olarak adlandırılan bölgesinde döner dükkânı işleten Tanju Pekdemir, “Biz her yaz sıkıntı yaşıyoruz ama aşırı sıcaklarda artık çekilmez bir seviyeye kadar geliyor. Yani kaçacak bir yer bulamıyorsunuz. Dışarısı biraz iyi olduğu zaman çıkıp hava alabiliyorduk ama şu anda dışarıda da aynı sıcaklığı hissettiğimiz için çok zorlanıyoruz. Bol su içmeye dikkat ediyoruz. Gölgede durmaya çalışıyoruz. Dinlendiğimiz zaman gidip elimizi yüzümüzü yıkayarak tekrar geliyoruz. Bu şekilde atlatmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz, bizim burada ocak çalıştığı herhangi bir soğutma imkânımız yok. Salonu soğutabiliyoruz ama kendimizi maalesef soğutamıyoruz. Hesabını yapmadım ama kişi başına günlük 4-5 litre su içiyoruzdur. Gün içinde çok terlediğimiz için 2 veya 3 sefer kıyafet değiştirmek zorunda kalıyoruz” dedi.

“İçerisi 50 dereceye yaklaşıyor, belki de geçiyordur”
Ateş karşısında ekmek pişiren Fırıncı Oğuzkan Akbal ise sıcak hakkında şöyle konuştu;
“Havalar sıcak, tabii fırın daha sıcak. İçerisi 50 dereceye yaklaşıyor, belki de geçiyordur. Buhar da var. Sıcaklık bizi zorluyor ama genelde fırında çalışanlar çocukluktan beri bu meslekte olduğu için kendini buna adapte etmiş oluyor. Dışarıdan gelen bir vatandaş, 'Burada nasıl duruyor, bu işi yapabiliyorsunuz?' derken, biz çocukluktan beri fırınların içinde olduğumuzdan daha bir bağışıklığımız oluyor. Bu süreçte ister istemez zorlanıyoruz. Sık sık dışarıya hava almaya çıkıyoruz, soğuk meşrubatlar içiyoruz. Bazen buz torbaları yaparız, ensemize koyarız ve bez parçaları bağlarız.”

Editör: Onur Şentürk