Şu günlerde herkesin dilinden “hayat çok pahalı” sözünü sıkça duyuyoruz.

Televizyonlarda yapılan sokak röportajlarında vatandaşlar en çok hayat pahalılığından yakınıyorlar.

Özellikle de emekli vatandaşlar.

Gerçekten de aldıkları maaşla geçinmeleri mümkün değil.

Açlık sınırının yarı kadar maaş alan bu kesim geçinmekte büyük güçlüklerle mücadele ediyorlar.

***

Bu yılın başında asgari ücrete yapılan zamdan sonra zam yapılmayacağı söylendi ama gelinen noktada bu maaşla geçinmenin mümkün olmayacağı da görüldü.

Bu nedenledir ki asgari ücrete ara zam gündeme gelmeye başladı.

Bir başka konu da emekli maaşlarına yapılacak zamlar.

Her yılın Ocak ve temmuz aylarında yapılan zam enflasyona endeksi oluyor.

Ancak TÜİK enflasyonuyla gerçek enflasyon arasında dağlar olduğu için verilen zamlar daha cebe girmeden eriyor.

***

Yüksek enflasyon ortamında fiyatları da denetlemenin mümkün olmadığı görülüyor.

“Hayat çok pahalı”dan “Hayat çok fahiş”e geçmiş bulunuyoruz.

Eskişehirlilerin bildiği isimlerden olan Kerem Apaydın, dün sosyal medyada bir paylaşım yaptı ve fahiş fiyatlara değindi.

“Değerli dostlar hayat pahalılığıyla ilgili her geçen gün hepimizin şikayet ettiği bugünlerde dikkatimi çeken bir hususu paylaşmak istedim. İşim gereği sürekli Yüksek Hızlı Trenle seyahat ediyorum, bugün bir karton bardakta çayı 25 TL’ye, bir karton bardakta filtre kahveyi de 70 TL’ye satın aldık, yine işim gereği maliyet muhasebesini tuttuğum bu iki emtianın maliyetlerine size şöyle söyleyebilirim. Demleme çay 0,50 TL civarına mal olur, filtre kahvenin de kalitelisi 5 TL civarına mal olur. Maliyetler bu iken satış fiyatlarına dikkatinize çekmek istedim. Trende kahveyi maliyetinin on dört katına,çayı maliyetinin elli katına içiyoruz.”

***

Bu fahiş fiyat, fahiş fiyatla mücadele edilecek diyen devletin kurumu olan TCDD’nin hızlı treninde oluyor.

Fahiş fiyatla mücadele edecek olan devlet bizzat fahiş fiyat uyguluyor.

Nasıl olacak bu mücadele?