Türkiye’de ‘Bir dünya bırakın biz çocuklara. Islanmış olmasın gözyaşlarıyla’ dizelerini bilmeyen yoktur. Bu sözleri Adnan Çakmakçıoğlu, 1979 yılında UNICEF’in Dünya Çocuk Yılı için düzenlemiş olduğu yarışma için yazmış ve birincilik ödülünü almıştır. Aradan geçen 45 yılda içinde geldiğimiz noktada bırakın gözyaşlarıyla ıslanmayan bir dünyayı, maalesef çocuklarımıza temiz bir okul bile sağlayamıyoruz. Bu yıl okullar açılmasına rağmen, temizlik sorunu maalesef çözülemedi. İş Gücü Uyum Programı kapsamında temizlik personelleri okullarda haftada 3 gün çalışacak. Personele de aylık ortalama 8 bin TL verilecek. Şimdi burada birkaç problem ortaya çıkıyor. İlki haftada 3 gün maalesef hijyen şartları için yeterli değil. Bir diğer problem 8 bin TL düşük bulunduğu için programa başvurunun az olması. Bu nedenle de bazı okullarda hiç temizlik personeli bulunmuyor. Bunun sonucunda da veliler, okullarda temizlik yapmak zorunda kalıyor. Hiçbir ebeveyn, çocuğunun hijyen şartlarına uygun olmayan bir okulda eğitim almasını istemez. Yahu 27-28 yıl önce ben ilkokula başladığımda bizim tam zamanlı hizmetli bir abimiz vardı. Okulu pırıl pırıl yapardı, tamirat işlerini hallederdi. Bu sistemi ileriye götürmemiz gerekirken, geriye götürüyoruz. O yüzden yetkililerin bu problemi bir an önce çözmesi lazım. Çocuklarımıza bir okul bırakalım, en azından içi temiz olsun!

HEM İŞÇİSİZLİK VAR HEM DE İŞSİZLİK!

Önceki gün sanayicilerin ve esnafların personel sorununu manşete taşıdık. Burada madalyonun iki yüzü olduğunu da hatırlatmam gerekiyor. Hem sanayiciler hem de esnaflar, nitelikli personel bulma konusunda sıkıntı yaşıyor. Bu madalyonun ilk yüzü. Birçok genç de iş bulamamaktan yakınıyor, bu da madalyonun ikinci yüzü. Şimdi baktığımızda hem personel arayan var, hem de iş arayan var. Ee o zaman niye böyle oluyor? Bunun nedeni de belli. Gençler 4 yıl boyunca üniversitede eğitim görüyor, öğretmenlik eğitimi alıyor, mühendislik eğitimi alıyor sonrasında iş bulamıyor. Bu gençler son çare olarak tezgahtarlık, kasiyerlik, fabrika işçiliği, garsonluk gibi mesleklere yöneliyor. Daha sonra ne oluyor, kendi mesleklerine uygun bir iş bulduklarında veyahut atandıklarında bu meslekleri bırakıyorlar. Bu da iş gücünde açık oluşturuyor. Meslek liselerine verilen önemin azalması, bu durumun oluşmasının en büyük nedenlerinden biri. Bir diğer nedeni ise ihtiyaç fazlası üniversite bölümlerinin olması. Bölümlere gereğinden fazla öğrenci alınması. Bu durumda diplomalı işsizler ordusunu doğuruyor. Hem ihtiyaç duyulan alanlara nitelikli personel yetiştiremiyoruz hem de ihtiyacın olmadığı alanlara fazladan personel yetiştirmiş oluyoruz. Meslek liselerine verilen önemin tekrar arttırılması, gençlerin ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirilmesi gerekiyor.

MESAFEYE GÖRE ÜCRETLENDİRME YAPILMALI

İçinde bulunduğumuz hafta Avrupa Hareketlilik Haftası. Bu nedenle belediyeler kent genelinde yaptıkları birçok etkinlikle, insanları daha çok hareket etmeye, yürüyüşe, bisiklete binmeye teşvik ediyor. Tam da bu haftada UKOME kararıyla tramvay, otobüs ve taksiye zam gelmesi de biraz manidar oldu. Herhalde insanları yürümeye, bisiklete binmeye teşvik için böyle bir karar alındı. Şakası bir yana özel araç kullanımını azaltmak, toplu taşımaya kullanmayı arttırmak da bu haftanın hedefleri arasında. Yine de yüzde 33’lük zam bence biraz fazla oldu. Büyükşehir Belediyesi çok yeni bir toplu sözleşme imzaladı. Personel gideri arttı, bunun yanında diğer giderlerde de artış oldu. Taksilerin de giderleri artıyor. Bu nedenle zam olmasını bekliyordum ancak tam bilet 15 TL’den 17-18 TL bandına yükselir diye düşünüyordum. 20 TL bence Eskişehir’de mesafeleri göz önüne aldığımızda biraz fazla. Bu sorunu diğer büyükşehirlerdeki mesafeye göre ücretlendirme yaparak çözersek daha doğru bir adım atmış oluruz. Şu an baktığımızda üniversiteden çarşıya 3-4 durak giden de aynı ücreti veriyor, otogardan, Batıkent’e giden de. Uzak kabul edebileceğimiz mesafeler 25-30 TL bandından ücretlendirilebilir, daha kısa mesafeler 10 TL olabilir, orta mesafeler de 15-20 TL olabilir. Bu şekilde hem belediyenin geliri azalmaz hem de ‘Kısacık mesafeye bu kadar ücret mi alınır’ tepkileri diner.