Dergilerimizden biri bir postal verdi. Büyük bir çınar ağaçı, her dalında Osmanlı dönemimizden günümüze  öykücülerimizin  adı ve yaşadığı yıllar yazılı idi.  Orada gördüğüm, çok zengin bir öykü geleneğimiz ve öykücülüğümüz var. Sait Faik ve 1950 kuşağımızdan sonra  daha da yaygınlaşmayı, gelişmeyi hızlandırmış. 1990’lı yıllarda başlayan “Adam Öykü” dergisindeki kuramsal yazılar ve Can Yayınevi’nin dünya öykücülerinin kitaplarını yayınlaması öykücülüğümüzü daha da geliştirmesini hazırladı. O arada bir avuç gençin ODTÜ Edebiyat Kulübünde başlattıkları etkinliğin Özcan Karabulut’un önderliğinde Ankara’da Edebiyatçılar Derneği’ne taşınması “Ankara Öykü Günleri” etkinliğine dönüştü. Sonra, Ankara’yı Antalya ve İzmir de takip ederek Öykü Günleri yayınlaşmaya başlamıştı. O günlerde  Eskişehir Sanat Derneği’nde de Eskişehir’de öykü yazarlığını yaygınlaştırmaya yönelik Ayten Özkan yönetiminde Öykü Atölyesi çalışmaları vardı ve Eskişehir’de de önemli bir öykü yazarlığı çevresi yaratılmaya başlamıştı. 4. şehir olarak Eskişehir’de  Öykü Günleri zincirine eklenmişti. 2005 yılının 31 Mart-2 Nisan günleri ilk Eskişehir Öykü Günleri yapıldı. Ülkemizin önde gelen öykü yazarları Ankara’daki gibi Eskişehir’de de bir araya geldiler, öykülerini okudular, panellerde öykü konuşurdu. Eskişehir Öykü Günleri’nin  Onur Konuğu, öykü eleştirmeni Semih Gmüş’tü, Öykü Emek Ödülü  ömrünü öykü yazarlığına vermiş Oktay Akbal’a, Öykü Ödülü de ünlü yazar İnci Aral’a verildi. Ülkemizin ünlü yazarları Zeynep Aliye, Cemil Kavukçu, Özcan Karabulut, Aysu Erden, Osmangazi Üniversitemizden Prof.Dr Ali Gültekin’nden seçici kurulu olan, sadece Eskişehir de yaşayan öykü yazarları arasında düzenlenen Eskişehir Öykü Yarışması’nın ödülleri verildi.Öyküde Eskişehir’in adı duyuruldu. 4. Yılında gelindiğinde artık Ankara, İzmir, Antalya ve diğer şehirlerden daha ileriye götürülmüş farklı etkinlikler yapılmaya başlanmıştı. Her iyi yapılan işlerde sen ben tartışması başladığı gibi Ankara’daki Edebiyatçılar Derneği karıştı ve bölündü , bunun yansıması yurda yayıldı. Bu tabi ki Eskişehiri de içine aldı ve bazı kişiler kendilerini dev aynalarında gördüler ve öykü günleri heyecanını yitirdi.  Eskişehir’de Eskişehir Sanat Derneği her yıl düzenli sürdüremese de 9.sunu 1 Haziran günü yaptı. Etkinlikte bu yıl “Uzak Şehir” öykü kitabıyla ülkemizde Öykünün Oscalı sayılan Sait Faik Öykü yarışmasında finalde yer alan Gürcan Banger ile etkinlik başladı ve moderatörlüğünü yazar-şair Güngör Kibaroğlu’nun yaptığı “Gürcan Banger ve Öykücülüğü” söyleşisi ile yapıldı. Öykü yazarları M.Kuddusi Çetinkuş ve Kadriye İmgek’in öykülerini  ve anı yazarı Yurdagül Ülkü’nün de 1977 yılında İstanbul’daki “Kanlı” 1 Mayıs’da yaşadıklarından kaleme aldığı anısını okumasıyla gerçekleşti ve Gürcan Banger’e  Onur Konuğu Ödülü, Kütahyalı Öykü Yazarı Nihan Özebeoğlu’na da Öykü Günleri Ödülü verildi.

Nevin Arın’ın Fotoğraf Sergisi

Fotoğraf sanatı ile ilgilenmek yani fotoğraf çekmek,  sergilerini açmak, slayt gösterileri yapmak, bu alanda bir araya gelmek dünyada en yaygın sanat alanlarından biri. Ülkelere baktığımızda sayıları 100 binler ile ilgili sanatçı ve her şehirde çok sayıda derneklerde  bir araya gelindiğini, en yaygın etkinliklerin başında geldiğini görüyoruz. Eskişehir ne yazık ki bu alanda uzun yıllar etkili bir çevre yaratamamıştı. Şimdi 1995 yılından beri EFSAD ve 2002 yılından beri de Eskişehir Sanat Derneği’nin çatısı altında etkinlikleri ve bir araya gelindiğini görüyoruz.

Esasında fotoğraf sanatı insanların gördüklerini fotoğraf çekerek beğenilerini,duygularını paylaştıkları alan olduğu gibi, demokratik hak arayışlarından, protesto, teşhir etme içinde  hatta toplum eğitiminde de kullanılmaktadır. Örneğin bu günlerde gördüğümüz Filistin’deki zulümü gösteren sergiler yapılmasında, İsrail’in acımasızlığını teşhir etmesinde. İstanbul’daki Gezi Parkı’ndaki yaşanan toplumun tepkisini gösteren sergilerdeki fotoğrafları görüyoruz. Eskişehir’de emekli sağlıkcı Nevin Arın’ın sigaranın zararlarını gösterdiği, birkaç yıldır sürdürdüğü sergilerini de görüyoruz.

Nevin Arın, fotoğraf alanında Eskişehir’de adından söz ettiren fotoğraf sanatçısımızdır. Bu günler Eskişehir Sanat Dereneği’nin sergi salonu Eskişehir Sanat’da  “O An-Bu Zaman” adını verdiği kişisel fotoğraf sergisi var.  Nevin Arın,  objektifini , çok geniş alanda kullanan sanatçıdır. Bir bakarsınız köy yaşantısını fotoğraflamıştır. Bir bakarsınız size gezdiği gördüğü yerlerden hatta yurt dışından fotoğraflar sunar. Bir bakarsınız engelliler arasından fotoğraflarla gelir. Hatta Tema gönüllüsüdür, doğaya götürür, getirir. Eskişehir Sanat’daki sergisinde de bunu yapıyor. Nevin Arın arı misali topladığı güzel fotoğraflarını sunuyor bu sergisinde.

Nevin Arın, 1962 yılında Sivrihisar'da doğdu. ilk ve orta öğrenimini Kaymaz'da bitiridikten sonra GATA Sağlık Meslek Lisesini okudu. GATA'da çalıştı. Fotoğrafa 1982 yılında ilgi duymaya başladı ve o yıllarda filimli makinayla tatil anılarımı çekiyordu.1989 yılında Eskişehir Hava hastanesine tayin oldu.Doğa tutkunu ve çevreci yanımla 1998 yılında TEMA vakfıyla tanıştı 18 yıl TEMA vakfında aktif görev yaptı.Emekli olduktan sonra bir kompak makina aldı ve bununla da yine anları kaydetmeye devam etti. Son 10 yıldır da doğa yürüyüşlerini gezi tutkusuyla birleştirdi.Gezmeyi fotoğraf çekmeyi seviyor. Eskişehir Sanat Derneğinde Photosop kursu aldı .Anadolu Üniversitasi Fotoğrafçılık bölümünü bitirdi.2019  yıllında  Haller Gençlik Merkezinde  “Ya Şimdi / Ya Hiç” sigara ya karşı farkındalık sergilerini başlattı. Bu açtığı serginin ses getirmesi sonucu bir çok orta okul ve liselerde sergilerini gezdirdi, eğitimler verdi. AVM’lerde, il Halk Kütüphanesinde,  Parklarda bu sergisini sürdürüyor. Fotoğraf alanında aldığı ödülleri var. Bunlardan biri de 2019 yılında Eskişehir Sanat Derneği tarafından kendisine  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Yılın Kadın Fotoğraf Sanatçısı Ödülü verilmişti..