Anadolu Üniversitesi’nde Yunus Emre Hediyelik Eşya Yarışması ve Yunus Emre Uluslararası Lületaşı Heykel Sempozyumu'nun sergi açılışı ile ödül töreni gerçekleştirildi.
Yunus Emre’nin vefatının 700’üncü yıldönümü nedeniyle UNESCO tarafından anma yıldönümleri kapsamına alınması ve 2021 yılının cumhurbaşkanlığı tarafından ‘Yunus Emre ve Türkçe Yılı’ ilan edilmesinin ardından, Türkiye genelinde çok sayıda şehir ve kurumda etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda Anadolu Üniversitesi’nde Yunus Emre Hediyelik Eşya Yarışması ve Yunus Emre Uluslararası Lületaşı Heykel Sempozyumu gerçekleştirildi. Yarışma kapsamında Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin, öğretim görevlilerinin ve uluslararası sanatçıların eserleri Yunus Emre Kampüsü içerisindeki Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde sergilendi.
Sergi açılışına katılan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, düzenlenen ödül töreninde yarışmada derece alanlara katılım belgelerini verdi. Belgelerin ardından, Rektör Erdal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Temizel ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Rahmi Atalay yarışmada derece alanlara ödüllerini takdim etti. Yunus Emre Hediyelik Eşya Yarışması’nda Doğukan Çiltaş 1’inci, Aslıhan Akgün 2’nci ve Emre Kaymak 3’üncü oldu. Ödül töreninin ardından Rektör Erdal, sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı.
“Türkçe yılı ile birleşmesi bizim için bir fırsat vesilesi oldu”
Ödül töreninde konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, “UNESCO Yunus Emre’yi anma yılı, aynı zamanda cumhurbaşkanımız tarafından anons edilen Türkçe Yılı ile birleşmesi, bizim için Eskişehirli birisi olarak ve Anadolu Üniversitesi olarak ayrı bir fırsat vesilesi oldu. Bugün, Güzel Sanatlar Fakültemizin önceliğinde iki etkinliğimiz ile beraberiz. Birincisinde yine şehrimizin, kıymetli bir madeni olan lületaşı sempozyumu, ikincisi de yine şehrimizin kıymetli olacağını düşündüğüm hediyelik eşya yarışmasıdır. İkisi de şehrimiz ve üniversitemiz için önemliydi. Bizler de şimdi merak ediyoruz. Sanatçılarımız, tasarımcılarımız, Yunus Emre’nin kişiliğini, onun sanatını, onun hoşgörüsünü, sevgisini acaba Lületaşı üzerinde nasıl gösterdiler? Şimdi biz de onları görmeye çalışacağız sizlerle birlikte. Umuyorum ki, sempozyumun ve yarışmanın sonuçları hem şehrimiz hem ülkemiz için güzel sonuçlar doğurur. Bu etkinlikte, yarışmaya katılan bütün sanatçılarımıza, tasarımcılarımıza, heykeltıraşlarıma çok teşekkür ediyorum, ellerini sağlık. Ödül alan almayan bütün sanatçılarımızı gönülden kutuluyorum” diye konuştu.
“Yunus Emre’nin manevi yolculuğuna dahil olmaya ve onun felsefesini aktarmaya çalıştık”
Ödül töreninde konuşma yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Rahmi Atalay, Yunus Emre’nin felsefesini, sevgisini ve hoşgörüsünü kendi dilleriyle aktarmaya çalıştıklarını belirterek, “Yunus Emre bir halk şairi, düşünür, Anadolu Rönesansı’nın kapılarını açan, herkese hitap eden sevgi anlayışı ile zamanda yolculuk eden bir derviştir. Biz de Yunus’un manevi yolculuğuna dahil olmaya çalışarak, Yunus felsefesinin sevgisini, hoş görüsünü, kendi dilimiz ve biçimlerimiz ile sizlere aktarmaya çalıştık. Düzenlediğimiz etkinliklerden ilki, Yunus Emre temalı Heykel Sempozyumu. Lüle Taşı bildiğimiz gibi seklörit olarak bilinen bir madendir. Eskişehir Taşı, Aktaş, Beyaz Altın gibi adlarla da bilinir. Sektörün canlandırılabilmesi için yeni ustaların yetiştirilmesi ve yeni tasarımlar ortaya konabilmesi atına, mutlaka yeni girişimlere ihtiyaç vardır. Bunun için, sanat eğitimi veren kurumların sorumluluk alması gerekmektedir. Bizler de bu etkinlik ve sonrasında, ustalara vereceğimiz eğitimlerle lületaşının hak ettiği noktaya gelmesi için elimizden gelen desteği vereceğiz” dedi.