Eskişehir Milletvekili Prof.Dr. Ayşen Gürcan isyan etti. Nasıl etmesin? Muhalefet gazetelerinin manipülatif haberlerine alışmıştık, ancak bu kez Ayşen Gürcan hocanın mücadele ettiği daha da ötesi: Yalan haber...
Siz bırakın, Ayşen Gürcan hocanın, tüm kibarlığıyla, "Bu kadar önemli konuların konuşulduğu günlerde böyle bir açıklama yapmak istemezdim" demesine, "yalan haber" yapan gazetelerin, medya kuruluşlarının her defasında ifşa edilmesi gerek!
Zira "yalan haber alışkanlığı" sadece ilgili medya kuruluşunun problemi değildir!
Yalan haber okuyan okuyucu, izleyen izleyici, bunu medyanın tamamına mal edip genelleme yaparak herkesi "aynı kefeye" koymaktadır maalesef. Hal böyle olunca, "yalan haber" yapan medya kuruluşlarıyla mücadelede bütün medya kuruluşlarına görev düşmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Basın hürdür sansür edilemez. Basın hürriyetinden doğacak sakıncaları gidermenin yolu, yine basın hürriyetinden geçer" sözünde de anlatılmak istenen bire bir budur!
İşin bir de Eskişehir'e özel boyutu var. Haydi Sözcü gazetesinin manipülatif ve yalan haberlerine alıştık. Bir Eskişehir gazetesi bu yalan haberi nasıl yayar peki? Hem de sahibi AK Partili olan bir gazete! Ayşen Gürcan hocanın aranıp gerçeklerin öğrenilmesi bu kadar kolayken üstelik!
Anlayabilmek ne mümkün!