Sağlıklı ve dengeli beslenme hakkında bilgi veren Diyetisyen Umut Özge Yılmaz, yeterli ve dengeli beslenme için dört temel besin grubunda yer alan besinlerin her öğünde, yeterli miktarda tüketilmesi gerektiğini belirtti. Yılmaz, her öğünde bu denge sağlanamıyorsa bile gün içinde dengeyi bulmanın önemini vurguladı. Dört temel besin grubunun et grubu, süt grubu, sebze meyve grubu ve tahıl grubu olarak sınıflanabileceğini dile getiren Yılmaz, hiçbir besinin tüm besin öğelerini tek başına içeremeyeceğini, bu nedenle çeşitli ve mümkünse renkli beslenmenin günlük ihtiyaçların tam olarak karşılanması için elzem olduğunu ifade etti. Bu grupların hangisinden ne kadar tüketildiğinde yeterli ve dengeli sayılabileceğinin, kişinin yaşı, cinsiyeti, ağırlığı gibi etmenlere göre değişiklik gösterdiğini kaydeden Yılmaz, “Çocuklarda büyüme ve gelişme 18 yaşına kadar devam eder, ancak 2 yaşında bir çocukla 15-16 yaşlarındaki bir ergenin alması gereken miktarlar değişiklik gösterse de alınması gereken besin çeşitliliği aynıdır” şeklinde konuştu. Süt grubunda yer alan besinlerin ne sıkla tüketilmesi gerektiği ile ilgili bilgi veren Yılmaz, bu besinlerin hem protein içeriğinin iyi olduğunu hem de temel kalsiyum kaynağı olduğuna belirten Yılmaz, günlük süt ve yoğurt tüketiminin toplam 2-3 bardak, peynir tüketiminin ise 1-2 kibrit kutusu kadar olması gerektiğini dile getirdi.
BESİN GRUPLARI HAKKINDA BİLGİLER VERDİ
Et grubunda yer alan besinlerin tüketimi hakkında değerlendirmede bulunan Yılmaz “Et çeşitleri (kırmızı et, tavuk, balık, hindi), yumurta ve kuru baklagiller bu gruptadır. Bu gruptaki besinlerin protein içeriği yüksektir ve büyüme gelişmede rolü büyüktür. Gelişme döneminde bir çocuğun günde 1 tane yumurta yemesi, 2-3 köfte kadar (1 köfte büyüklüğü = pişmiş 30-35 gram) et grubundaki diğer besinlerden almasını öneririz. Ancak içerik birebir aynı olmadığı için et grubu tüketimini de çeşitlemek gerekir; haftada 2 kez kırmızı et, 2 kez tavuk, 2 kez balık, 1 kez kuru baklagil tüketimi ideal dağılımdır” diye konuştu. Sebze-meyve grubunda yer alan besinlerin tüketimi ile ilgili faydalı bilgiler paylaşan Yılmaz, sebze ve meyvelerin birçok vitamin içerdiğini, posa içeriğinin iyi olduğunu ve bununla birlikte sağlıklı karbonhidrat kaynağı olduğunu kaydetti. Genel olarak 2 porsiyon sebze, 3 porsiyon meyve tüketiminin günlük ihtiyacı karşıladığını söyleyen Yılmaz, sebze ve meyvelerde renk değiştikçe vitamin içeriği de değiştiği için mümkün olduğunca farklı renkte beslenmeye dikkat etmek gerektiğini vurguladı. Tahıl grubu içerisinde bulunan besinlerin tüketilmesine dair önerilerde bulunan Yılmaz, “Tüm tahıllar ve tahıl ürünleri ( ekmek, makarna, bulgur, pirinç vs.) patates, kestane bu gruptadır. Tahıl grubu günlük enerjimizi üretmemiz için öncelikli yakıtımız olan karbonhidratlardan zengindir ve günlük enerjimizin yarısını tahıl grubundan karşılamamız gerekmektedir. Tahıl grubundan ihtiyaç aralığı yaş göz önüne alınarak 3-8 porsiyon ile günlük ihtiyaç karşılanabilmektedir. Belirttiğim bu miktarlar herhangi bir sağlık sorunu, özellikli ihtiyaç vesaire olmadığı durumlar içindir, kişisel farklılıklar, özellikli durumlar söz konusu ise genelleme yapmamak gerekir” ifadelerini kullandı.
‘DİĞERLERİNDEN KISARAK GIDA ALIYORUZ’
Diğer yandan da artarda gelen gıda zamlarından sonra vatandaşlar, alım güçleri düştüğü için gıda ürünlerini geçen yıl alabildikleri miktarda alamadıklarını söyledi. Vatandaşlar, sağlıklı beslenmek ve yeterli gıda ürünü alabilmek için diğer masraflarından kısmak zorunda kaldıklarını kaydetti. Gıda ürünlerinin fiyatlarının 2 kat artması halinde alımda da 2 kat düşeceği anlamına geldiğini söyleyen Enes Yücel Sezer, “Geçen yıl aylık 2 kilogram et alırken bu yıl 1 kilogram alabiliyorum. Ben alabiliyorum ama bir o kadar alamayan vatandaşlar da vardır. Geçen yıla göre mutfağa giren gıda ürünü yarı yarıya düştü diyebilirim. Haftalık ya da 10 günlük alışverişi 70 liraya hallederken şu anda bu alışveriş 400 liraya çıkmış durumda” diye konuştu.
‘ALIM GÜCÜMÜZ ÇOK DÜŞTÜ’
Malulen emekli olduğunu ve işe ihtiyacı olduğunu dile getiren Muharrem Ulusoy, “Şu anda her şey çok pahalı o yüzden alım gücümüz çok düşük. Gıda alırken çok zorlanıyorum. 1 ay kıyma alabilirsem diğer ay alamıyorum. Tüm gıda ürünleri için aynı sıkıntıyı yaşıyorum. Alabildiğim ay da oluyor alamadığım ay da” dedi. Geçen yıla göre gıda ürünlerinin fiyatlarında yüksek bir artış olmasına rağmen standart gıda alışverişlerini korumaya çalıştıklarını dile getiren Perihan Taşar, “Eskiden haftada 1 gün dışarıda yemek yerdik onu 1 aya düşürdük. Örneğin 1 kilogram kıyma alıyorsam yine alıyorum ama tüketirken daha dikkatli kullanıyorum. Diğer harcamalarımızı sınırlandırdık ya da kaldırdık, tamamen gıdaya yöneldik” sözlerini kullandı. Gıda fiyatların yükselmesinden dolayı alım gücünün düştüğünü aktaran Hale Yıldız, “Aylık ya da haftalık alışverişlerde, fiyatlar 2 kattan fazla arttığı için, bizim aldığımız miktar da geçen yıla göre çok daha azaldı. Yine et, yumurta süt alabiliyoruz ama bu yıl tüm bu gıda ürünlerini daha az alıyoruz” şeklinde konuştu.