Bu kapsamda Devlet Konservatuarı Ergin Orbey Uygulama Sahnesinde gerçekleştirilen söyleşinin konuşmacısı İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Anabilim Dalından Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Arıcı’ydı. Tiyatro oyunlarına karşı oyuncuların bakış açısına değinen Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Arıcı, “Biz bir dramatik metni okuduğumuzda karakterle özdeşleşmeyi, karakterin yerine kendimizi koyarak okumayı seviyoruz. Bu okuma biçimi, öğrencilere çok soğukkanlı gelebiliyor. Metnin haz verici taraflarının görmezden gelindiğini düşünenler oluyor. Hatta metni öldürüp otopsi yapan cerrahlara benzetenler çıkıyor. Ama işimizin bir tarafı da buymuş gibi geliyor. Çünkü artık haz alma değil, haz verdirme tarafındayız” İfadelerini kullandı. Seyircinin izlediği oyundan nasıl haz alacağını tasarlayan kişilerin oyuncular olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Arıcı, oyuncuların oyuna hazırlanırken karakterlere biraz daha soğukkanlı bakması gerektiği tavsiyesinde bulundu.
"FESTİVALLER FARKLI İNSANLARLA
TEMAS ETMEYİ SAĞLIYOR”
Festivallerin önemine de dikkat çeken Arıcı, “Festivaller karşılaşmayı, buluşmayı ve farklı insanlarla temas etmeyi sağlıyor. Bana kalırsa asıl iş festivallerde oluyor. Bu nedenle de Uluslararası Tiyatro Festivali çok önemli ve umarım devamı da gelir. Bugünkü söyleşi de benim için gayet güzel geçti. Bu tür konuşmaların zor kısmı ise, kime konuştuğunuzu bilmediğiniz için zorlanmanızdır. Diyaloğu kurmak kolay olmaz ama kısa sürede dinleyicilerin katılımı sayesinde rahatlarsınız” dedi. Söyleşiyi takip eden Devlet Konservatuarı Müdürü Prof. Erol İpekli ise görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Uluslararası Tiyatro Festivalini, proje kapsamında gerçekleştiriyoruz. Şu ana kadar da her şey gayet güzel gidiyor. Söyleşilerimiz ve oyunlarımız oldukça ilgi görüyor. Bunun yanında atölyeler de başarılı bir şekilde sürüyor. Festival kapsamındaki etkinliklerimizi, 9 Kasım’a kadar devam ettireceğiz. Festivalin başarılı bir şekilde yürütülmesine katkı veren herkese çok teşekkür ederim.”