Türkiye ve terör sorunu…

Aşağıda satırbaşları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör sorununu açık ve net özetlemesini paylaşıyorum…

-ZULMEDİP ÖTEKİLEŞTİRDİLER
"Geçtiğimiz bir asır boyunca yaşadığımız sorunlar Cumhuriyet'ten değil, Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak zulmedenlerden, onu istismar edenlerden, ona ihanet edenlerden kaynaklanmıştır. Evet, bunu yaptılar. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanıp zulmettiler, ötekileştirdiler. Cumhuriyet fikrinin ardına gizlenip bu ülkenin huzuruna, birliğine, dirliğine, ezeli ve ebedi kardeşliğine en büyük zararı verdiler."

-İÇ DÜŞMAN ÜRETTİLER
"Geçmişin korkuları son derece yanlış biçimde kapanmaya, kısıtlamaya, özgürlükleri daraltmaya ve maalesef iç düşmanlar üretmeye yol açmıştır. Bu milletin her bir ferdi, özellikle gençlerimiz, yavrularımız şunu çok iyi bilmeli, her zerrelerine kadar idrak etmelidir: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sıradan bir devlet değildir. Biz 29 Ekim 1923'te ilk defa tarih sahnesine çıkmış değil, sahneye yeniden çıkmış bir milletiz. Kuşkusuz 29 Ekim çok önemlidir. Tarihin kritik bir dönüm noktasıdır, yeni bir başlangıçtır, ancak bu aziz millet, yüzyıllardır, bin yıllardır hem tarih sahnesinde var olan hem de tarihin akışına yön veren, tarih yazan, tarih yapan bir millettir."

-TERÖRDEN BESLENENLER
"Türk ile Kürt'ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa, nasıl yapılması gerekiyorsa hemen hepsini yaptık, denedik, tecrübe ettik. Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, ihanet, bir alçaklık çıktı. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler, terörün bitmesini istemediler."

İki asırdır emperyalist güçler ülkemizi klasik böl-yönet siyaseti üzerinden parçalamak ve yönetmek adına içeride kaşıyabilecekleri ne varsa kaşımak ve yaraya çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar…
Fiili işgali denediler olmadı…
Vekil güçleri ile işgali denediler olmadı…
Türk- Kürt, alevi-sünni, sağ-sol…
Denediler olmadı…
Ama denemekten vazgeçmediler…
Tek başarılı oldukları…
Emperyalistler ile iş birliği içindeki yerli kapitalist kompradorlar oluşturmak ve bunları kullanmak oldu…
Yeterli kapital olmadığı için bu kompradorların sayısal ağırlığı ruhunu kapitale satmış olan bürokratik vesayetçilerden oldu…
Darbeler yaptırdılar…
Milleti devletine düşmanlaştırmak için zulüm ettiler…
Millet bizzat devletin vesayetçilerinin zulmü altında yıllarca inledi…
Ancak bir türlü bu hain emellerine tam manası ile ulaşamadılar…
Kısmi sonuçlar elde ettiler…
Karıştırmaya ve kapıştırmaya çalıştırdıkları tüm gruplar bu milletin bir ferdi kimliğinden onların istediği ölçüde hiç uzaklaşmadı…
Ülkenin her yerinde birlikte yaşadılar, komşu oldular, hısım oldular, akraba oldular…
Esnaf oldular, müşteri oldular, işçi oldular, işveren oldular, kızdılar, gerildiler ama…
Düşman olmadılar…
Bu süreci, terörü devam ettirmek için çırpınan içerdekiler o terörden nemalanan kompradorlardır…
Siyasi işbirlikçiler, bürokratik işbirlikçiler ve yine satılık burjuvazidir…
Devletin tespiti ve teşhisi tam isabettir ve çözüm de aynı olacaktır….


AZ DA SAĞLIK…
Modern tıp dediklerinin aslında endüstriyel tıp ya da kapitalist tıp olduğu kısmı son yirmi yılda artık pek saklamaya ihtiyaç duymadıkları için iyice açığa çıktı…
Mesela mı?…
Aslında reflü diye bir hastalık yok ama güya tedavi eden poşetler dolusu ilacı var…

ESKİLERDEN…

Eskişehir ‘in KALABAK diye bir suyu vardı, içmeye doyamazdın…

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }