NİHAL BAĞCI KİMDİR?
Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği yönetim kurulu başkanıyım. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü yüksel lisansımı tamamladım. 2016 yılında ETOS’u kurduk, yönetiminde devam ediyorum, bir çok sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak yer aldım.
ETOS NASIL KURULDU?
Bir çok sivil toplum kuruluşunda bulundum, 30 yıldır bu konuda çalıştım, süreç içinde bazı eksiklikleri fark ettim. Şimdi STK’ların aslında ne kadar önemli olduğunu tüm dünyada özellikle Avrupa’da ne kadar önem verildiğini, birlik, beraberlik olduğunda ne kadar güçlü olduklarını görüyoruz. Bizler burada çok fazla STK bilincinin olmadığı düşüncesiyle ETOS’u kurmaya karar verdik, 14 arkadaş bir araya geldik ve kurduk. Bir de şehrimizde yapılın bir çok etkinlik var. Gerçekten bir kültür kenti, ama bunların amaçlarına tam olarak ulaşmadığını fark ettik, gereken yerlere ulaşmadığını fark ettik ve bir araya gelerek ETOS’u faaliyete geçirdik. O günden bu yana canla başla, hızımızı kaybetmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tüm STK’lar demokrasilerin olmazsa olmazlarından ve kamu oyunu aydınlatmak, bilgilendirmek, birlik beraberliği sağlamak, toplumsallık gibi işlevsel görevleri var, Biz de ETOS olarak toplumun ruhu sanatın soluğu ilkesinden hareketle yola çıktık ve toplumsal sorunları güncel konuları sanat yoluyla ifade ederek, hem farkındalık yarattık, hem de sorumluluk bilincini aşıladık, aynı zamanda da harekete geçirdik, böyle bir misyonla yolumuza devam ettik. Tabi bunu bir STK bilinciyle ve gelişmiş bir toplum bakış açısıyla yaparak, gerçekten özveriyle emek ve katkı vererek yaptık.
Eğer siz çağdaş uygarlık düzeyinde sürdürülebilirliğinizi sağlamak istiyorsanız, aynı zamanda sanat ve estetiğe de önem vermek zorundasınız. Dolayısıyla hem üretici olursunuz, hem de özgürce düşünce ve bakış açısına sahip olursunuz. Yaratıcı olursunuz. ETOS olarak sanatın tüm dallarında ve üretimde bulunmak, üretenleri ve sanatçısı desteklemek, kültür ve sanatı yaşamımızın içine katarak, günlük yaşamımızda içselleştirmek, bunun yanında kişisel gelişim gibi amaçlar doğrultusunda çalışıyoruz.
2024 YILI DOLU DOLU GEÇTİ
2024 yılı çok dolu dolu geçti. Yaptığımız etkinlikleri bir slayt haline getiriyoruz. O kadar çok şey yapmışız ki. Kurumsallaşmayı çok önemsiyoruz, bu nedenle önce çalışma grupları kurduk. Örneğin okuma kulübe var her hafta 15-20 arkadaşımız toplanıyor her türlü kitabi çok yönlü irdeliyorlar. Hem sanatsal, hem toplumsal hem de kişisel alanda bir gelişim sağlanıyor.
Tabi kitap okuma alışkanlığı kazandırmayı söylemiyorum bile, bunun yanı sıra çocuk bilim kulübü var. Amacı çocuklarımızın bilimle aydınlanmasını istiyoruz. Bilim ve astroloji anlatıldı, üniversiteye götürdük, tanıtımlar yaptık. Bizim hedefimiz aslında çok geniş. Çocuklar, kadınlar, dezavantajlı gruplar var. Biz sadece sanat derneği değil toplum ve sanat derneğiyiz. Toplumsal konuları sanat yoluyla ifade etmeye gayret gösteriyoruz. Bunun yanı sıra el sanatları, tiyatro grubumuz var. Şu anda tiyatro grubumuz bir oyun hazırlıyorlar. Kadınlardan oluşan 25 kişilik bir ritm grubu var. Çok güzel şekilde çalışıyorlar, Çevre ve hayvan hakları çalışma grubu var. Çevre, iklim, enerji, tarım konularında çalışıyorlar. Stantlar açıyoruz, belediyelerin ve kurumların yaptıkları etkinliklere destek veriyoruz.
Gezi ve kültür grubumuz geziler düzenliyor. Dernek içi kişisel eğitim çalışmalarımız var. Marka eğitiminden tutun bir çok eğitim veriliyor.
Eğitime çok önem veriyoruz. Gülay kanatlı Ortaokulunda kendi yazar ve şairlerimizin kitaplarını okuyorlar ve söyleşi yapılıyor. Çocukları yazmaya ve okumaya teşvik ediyoruz, hayal gücünü arttırmayı amaçlıyoruz. Öykü yazmaya bile başladılar, bu projeler devam edecek, başka okullardan da talepler var genişleteceğiz.
Çocuklarımız önemli bu projeleri yapıyoruz ama öncesinde gece-gündüz, çocuklara nasıl davranılması gerektiği, söylenen bir yanlış kelimenin çocukları yanlış yönlendireceği konusunda, tartışıyor ve çalışmasını yapıyoruz. Sonuçta gurur duyulacak çalışmalar ortaya çıkıyor. Gönüllülük en büyük sorumluluk.
TUYAP Kitap Fuarında 9 gün boyunca sabahtan akşama kadar oradaydık. Bizim 10 şair ve yazarımız kitaplarını imzaladı. Öykü Atölyesi düzenledik, 8 kadınımız katıldı, sonradan öyküler yazdılar. Biz bunları ETOS Öykü Sokağı diye kitaplaştırdık. Fuarda kitaplarını imzaladılar. Bir dergi çıkarıyoruz, orada köşe yazıları yazıyorlar. Fuarda Barış Terkoğlu ile söyleşi yaptık. Emek ve Demokrasi diye söyleşi yapıldı. Şiir ve müzik yaptık, sanatçı tanıtımları yaptık. Şehrimizin değerlerini tanıtmayı görevimiz olarak düşünüyoruz. Sokak etkinlikleri yapıyoruz. Sergiler, tiyatrolar, önemli gün kutlamaları var. AB projeleri konusunda çalışıyoruz. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla etkinlikler yapıyoruz. Tepebaşı Belediyesinin sürdürülebilir kalkınma projesine katıldık. Birbirimize destek oluyoruz.
Yunus Emre ile ilgili bir çalışmamız var. Şiir Yarışması yaptık. Türkiye’nin her yerinden öyle çok şiirler geliyor ki. Buraya gelen yarışmacılar bir çok ödül aldık ama Eskişehir’de yapılan ödül töreni gibisini görmedik dediler.
2025’TE NELER YAPILACAK?
Ortak çalıştığımız bazı projeler var, bunlardan bir tanesi “Yunus Gibi Platformu”
Bazı STK’lar ve kişiler bir araya geldik, bir platform kurduk. Bu platformda çök özel bir çalışma yapacağız. Konya’ya bakıyorsunuz Mevlana’yı içselleştirmişler.
Konya diyorsunuz Mevlana, Mevlana diyorsunuz Konya. Neden Eskişehir bir Yunus denince akla gelmesin. Yunus’u bir çok kent sahipleniyor ama sonunda belgelerle Eskişehir’de olduğu ortaya çıkmış durumda. Biz sadece bu değil Yunus’un felsefesini içselleştirmek istiyoruz. İlkokuldan itibaren eğitimleri verilsin, dersleri konulsun. Biz bu konuda bir çalıştay düzenledik. Raporları kitap haline getirdik. Bu konuda gerekli tanıtımları yapacağız.
BÜTÜN BU ETKİNLİKLER İÇİN NASIL BÜTÇE OLUŞTURUYORSUNUZ?
Maddi konularda oldukça dertliyiz. STK’ların geliri sadece üye aidatıdır, eğer gelirse bağışlardır.
Bizim ayni yardımlarımız çok fazla oluyor, Belediyelerimiz olsun üyelerimiz olsun, özveriyle çalışıyorlar. Etkinliklerdeki ikramlarımızı hiç dışarıdan almıyoruz. Her şeyi kendi üyelerimiz yapıyor. Tam bir gönüllülük esasıyla çalışıyoruz. Bu nedenle biraz daha rahatız. Maalesef ülkemizde sivil toplum kuruluşları zorluk çekiyor. Kira, elektrik, su, ısınma gibi sorunlarımız var. Buna bir de stopaj eklediler. Avrupa’da böyle bir şey göremezsiniz. Ülkemizde bu konuda STK’lar büyük özveriyle çalışıyorlar. Ben özellikle ETOS üyelerine biradan teşekkür etmek istiyorum.
SANATSAL DEĞERLENDİRME
Eskişehir dışına gittiğinizde o zaman Eskişehir ile kıyaslamayı daha iyi görüyorsunuz. Bir kere Eskişehir gerçekten bir sanat kenti, bu tartışılmaz. Müzik yapmak isteyenlere, tiyatro yapmak isteyenlere ücretsiz imkanlar sunuluyor.
Şehir Tiyatroları var, Senfoni Orkestrası var. O kadar çok şey yapılıyor ki seçici davranmak zorunda kalıyorsunuz, Belediyelerimizin çok iyi çalışması var. Dernekler var, biraz çıtayı yükseltmek gerekir. İşte Hayatımız etkinlikleri yapıyoruz.
Şu konuyu da belirtmek isterim, Eskişehir’de etkinliklerimizi yapacak salon bulmakta zorlanıyoruz. Kırmızı Salon, Yunus Emre ve Özdilek Salonu var. Hasan Polatkan’ı sayamıyorum çünkü orada çok fazla etkinlik var. 1000 küsur dernek var, bunların hepsi etkinlik yapmak istiyor, salonlar yetmiyor.
Üniversitelerin salonları yıllık planlama ile başlıyor, eğer planlamanın içine giremediyseniz mümkün olmuyor. Onlar da çok seçiciler. Anadolu Üniversitesi ile de etkinlik yaptık.
Gençlerimiz ile ilgili şunları söylemek isterim. Gençlerimiz sorunlar yaşıyorlar, eğitim ile ilgili olsun, maddi olsun. Onun haricinde çalışan gençlerimiz var, Gençlik merkezlerimiz kendilerini geliştirmeleri konusunda harika. Avrupa’ya giden gençlerimiz için bu çalışmalar önemli. Çünkü Avrupa sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalara bakıyor. Bunu ön plana çıkarıyor. ETOS olarak biz de gençleşmeye doğru gidiyoruz. Bu bize çok iyi bir bakış açısı sağlıyor.
ESKİŞEHİR DEYİNCE
O kadar çok şey aklıma geliyor ki öncelikle orada oturmuş bir kişi olarak Odunpazarı geliyor.
Şehrimizde gerçekten çok güzel yerlerimiz var, gezilecek görülecek. Her şeyi çok güzel, yemeklerimiz, kültürümüz, birbirimize bağlılıklarımız. Hala komşuluk var. Apartmanlarda komşuluk kalmadı diyorlar ama biz bunu devam ettiriyoruz. Sanatsal etkinlikler konusu çok özel, sanatçıların gelmesi. Senfoni Orkestrası çok özel.