TOKAT ATARAK SORDU

Toplumsal yaşamda beyin takımı olacağı gibi ayak takımının olabileceğini de unutmamak gerek. Olgular kadar algıları da hesaba katmalı... Okumuş, yazmışlar bu ahvali gözden kaçırmamalı. Sağduyulu insan dini ve milli hassasiyetlerine toz kondurur mu? Vatan, bayrak, devlet, İstiklal Marşı gibi değerler milli değerlerimiz. Kur’an, ezan, peygamber, namaz, oruç gibi değerler dini değerlerimiz. Merhamet, adalet, sevgi, saygı gibi değerler insani ve vicdani değerlerimiz. İnancı, kişiliği ne olursa olsun aklıselim başkalarının kutsal değerlerine saygısızlık yapar mı? Canı yürekten okunan ezanı, Kur’an’ı canı kulaktan dinlemeyecek kulak düşünemem. Hayvanların bile ezan veya Kur’an okunurken ilahi itibara yakışır dinlemelerine âlem tanık. Yeter ki okuyan ezanı, Kur’an’ı değerine uygun samimi, ihlaslı okusun. 

Müşrikler iki Ömer’den birini Müslümanlara karşı kışkırtmak üzere: “Sen, git önce enişten ile kız kardeşini sorgula.” dediklerinde,  kız kardeşinin evine hiddetle varan Ömer işittiğinin ne olduğunu tokat  atarak sordu. Onlar da, ayet olduğunu bildirdiklerinde: “Dinlemek istiyorum!” dedi. Duyduklarının tesiri ile Ömer, Hz. Ömer oldu. Sonrası da adaletin timsali Ömer… Kur’an ya da ezan okuyanın Hz. Ömer’in eniştesi ile kız kardeşinin bilinç ve ruhu ile okuduğunda duyan dinlemekten kendisini alamaz.  Hz. Musa: “Ya Rab! Sevdiğin ve gazaplandığın kişileri nasıl tanıyalım.” dedi. Allah: “Sevdiklerim beni yerde, ben de onları gökte narım. Onları günahtan ve azaptan korurum. Beni unutup isyana kalkana öfkelenirim. Öfkelendiğim kişiler kibirli, cimri, ağır sözlü, kem gözlü olurlar.” buyurdu.
Uhud’da Hz. Hamza’yı sırtından vuran kimdi, vurduran kim? Ne için vurdu, vurduruldu? Amcasını vurdurana, vurana karşı İslam Peygamber’inin tavrı ne oldu? Onları öldürün demeyip affı tercih etti. Hayber’de Peygamber ikram edilen yemeği hazırlayan Yahudi kadını çağırdı. Yemeğe niçin zehir koyduğunu sordu. “Peygamber iseniz bileceğinizi, değilseniz bilemeyeceğinizi öğrenmek istedim.” diyen kadını af cihetiyle İslam’ı tebliğde bir kez daha örnek tavır sergiledi. Peygamberi Taif’te taşladıkları zaman Cebrail: “Ya Muhammed! Rabbimin emri gereği istersen dünyanın altını üstüne getireyim taşlayanlar da, taşlatanlarda görsünler akıbetlerini.” dediğinde, merhamet Peygamberi: “Onları affet ya Rab!” dedi.
2007’nin Temmuz’unda Patara’ya tatile gideceğim gece saat 22.30 sularında bölgede yangın çıktığı bildirildi. Üç gün sonra yangının kontrol altına alındığı beyan edildi. Tatil sitesine ulaşmak için yangın mahallinden geçerken yol kenarlarında yanmış yılan, kaplumbağa, sincap, tilki vs. pek çok hayvan gördük. O ahval ibret sahnesi idi. Ertesi gün öğle vakti Eylemiş köyünde öğle namazını camide kılalım, dedik. Caminin avlusunda 100’e yakın kişi oturuyordu. Abdestimi ikmal ettiğimde caminin imamı: “Ezan okur musun?” dedi. Okurum, dedim. “Buyur oku, ezan okumak için müştemilat minarenin öbür tarafında. Sıcaktan minare içinde okumak müşkül.” dedi. 
Yangın kontrol altındaydı ama söndürme ve soğutma çalışmaları devam ediyordu. Ezan okurken ormanda füze gibi fırlayan kozalaklardan, devrilen çamlardan, yalvarırcasına inleyen hayvan seslerinden duygulanıp ağlamaya başladım. Hem ağladım, hem okudum. Ezanı okuyup cami avlusuna döndüğümde cemaatin ağladığını gördüm. “Hocam, okuduğun ezan bizi ağlattı.  Nasıl bir duygu ile okudun bu ezanı.” dediklerinde ezan sizi ağlattı, yanan dağın manzarası da beni ağlattı, dedim. Ezan ya da Kur’an okuyan aklın vicdanı ile âlemdeki mağdurları, muhtaçları, merhamet dileyenleri, adalet isteyenleri düşünerek okuduğunda dinlemeyecek akıl kulağı düşünemiyorum. İnsanın bedbahtı söz dinlemeyen, gafili laftan anlamayan daha kötüsü de şarlatandır.
Sularda gark olan Firavun’un akıbetinden ibret almayan mağrur Karun’u yer servetiyle birlikte yuttu. Kâbe’yi yıkmaya gelen Ebrehe ebabil kuşlarının taş yağmuru belasıyla felaketini buldu. Şu’arâ suresi ayet 3 ve 4’te Allah mealen: “Ey Muhammed! Mü’min olmuyorlar diye kendini adeta helak edeceksin!  …Biz diler isek indirdiğimiz mucizeye boyun eğmek zorunda kalırlar!” buyurdu. Hiç kimse, Allah adına başkasını yargılama hakkına sahip değildir. Müslüman başkalarını değil kendini yargılamaya mecbur. 
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!
 

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }