Ayşe Ünlüce, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin başkan adayı olduğu günden beri kendisinin tarafı olanların en çok korktuğu hususlardan biri önceki dönem başkanı Yılmaz Büyükerşen'i geride bırakıp bırakamayacağı konusuydu. Seçmen, tercih ettikleri başkanın başka bir isim tarafından yönetilme ihtimalinden endişe etti. Özellikle farklılığı savunanlar. Çünkü ilk zamanlar sokakta gündem haline gelen bir cümle vardı: 'Yılmaz Büyükerşen'in kızı gibi dedikleri aday var ya. Hoca yetiştirmiş. Hah! işte oyumu ona vereceğim.' diyordu vatandaş. Bakın cümle içinde Ünlüce'nin adı bile geçmiyor. Hatta o dönem bu kelimeleri sarf edenlerin dimağında kendisinin siması bile canlanmıyordu muhtemelen.
Ve süreç başladı... Ünlüce temelde de olsa Büyükerşen'in kızı değil, halkın kızı olmayı başardı. Samimiydi çünkü. Ama tabii ki 25 sene Eskişehir'in markası olmuş, ulusalda bile çoğu zaman kendi statüsünün üstündeki insanlardan daha çok konuşulmuş ve yer bulmuş Büyükerşen'in hikayesinin içinden tertemiz çıkmak öyle kolay değil. Eski başkan da böyle bir şeye izin vermez. Vermedi de. Vermiyor da. Yılmaz Hoca her an onur konuğu olarak bir yerden karşınıza çıkabilir. Ya da bir açılışta protokolde kendisine rastlayabilirsiniz. Gelsin, katılsın tabii sorun yok. Ama artık herkes kabul etmeli ki Büyükerşen'in yönetiminden çıktık ve son karar ona ait değil. Bu yaştan ve böylesine büyük bir güçten sonra kendisinin danışmanlık yaptığını da düşünmüyorum... Yapmamalı.
Başkan Ünlüce dikkat etmeli...
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, genel sekreterlik yaptığı dönemde eski başkanın fikirlerine öncülük etmiş isimlerle çalışmaya devam ediyor. Bu durum devamlılık ve bağlılık konusunda her ne kadar konfor alanı gibi görünse de ilerleyen süreçte büyük riskler oluşturabilir...
Başkan Ünlüce'nin yapması gereken tek şey tecrübe ettiklerini tek başına uygulamaya geçirebilmek. Alkışları birileriyle paylaşmadan...