TCMB ihtiyatı elden bırakmadı

TCMB beklentilere paralel olarak mart ayında politika faizini 250 BP indirerek yüzde 42,5 seviyesine çekti. Karardan sona Para Politikası Kurulu karar metnine baktığımızda, enflasyon ile ilgili bir paragrafı görüyor. PPK metninde,  “Enflasyonun ana eğilimi ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilemiştir.” Satırlarını okuyoruz, burada Merkez’in kalıcı enflasyona düşüşe vurgu yaptığını ve enflasyon politikalarının olumlu seyrettiğini görüyoruz. TCMB’nin bir önceki ( ocak ayı) karar metninde olmayan ama bu metinde yer alan konu ise hizmet enflasyonu. Geçtiğimiz aylarda hizmet enflasyonu bir miktar beklentilerin üstünde gitmişti. “Bu dönemde temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonu ocak ayına özgü artışın ardından yavaşlamıştır.” Karar metnine girmiş, hizmet enflasyonun yavaşlaması, piyasanın genel mal fiyatlamalarına da yavaş yavaş yansıdığını da görüyoruz.

     Merkez Bankası, dezenflasyon sürecinin sıkı para politikası açısından önemini hep vurguladı. Karar metninde, “Yurt içi talep dördüncü çeyrekte öngörülenin üzerinde olmakla birlikte, enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde seyretmiştir.” yer alan satıra baktığımızda talebin beklenenden yüksek seyrettiğini görüyoruz. Bu enflasyonun düşüşünde bir tehlike oluşturur mu? Bunun da cevabını banka hemen “enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde seyretmiştir.” Diyerek, şimdilik(!) bir tehlike arz etmediğini söylüyor. Talebi en çok destekleyen de tüketici kredileri. TCMB karar metninde buna da dikkat çekmiş. Şöyle ki, “Son dönem kredi büyümesi gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı korumak ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla ek adımlar atılmıştır.” şeklinde açıklama yaparak, zorunlu karşılık düzenlemelerine vurgu yapmış. Banka, dezenflasyon sürecini riske atamamak için kredi talep genişlemesine izin vermeyecek. “Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir.” denilerek, kredi büyümesine izin verilmeyeceğini belirtti. Dolayısıyla, tüketici kredi faizlerinde önemli bir düşüş beklememek gerekir. Ticari krediler ve yatırım kredilerinde yakından izleme devam edecek. Eğer burada amacı dışında bir kullanım görürse yeni tedbirler mutlaka gelecek.

     TCMB karar metninde enflasyonun düşüş sürecine olumlu yaklaşırken, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.” diyerek, ihtiyatı da elden bırakmıyor. TCMB Başkanı Fatih Karahan, son enflasyon raporunda faiz indirimlerini “auto pilot” şeklinde beklenmemesi gerektiğini açıkladı. “Politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.” açıklaması ile de, gelecek verilere göre faiz kararını vereceğini anlıyoruz.

     Son tahlilde, TCMB enflasyonda olumlu seyre dikkat çekerken, kararlarında ihtiyatlı olacağını anlıyoruz. Temkinli duruşunu da sürdürecek. Banka önümüzdeki aylarda enflasyon patikasının olumlu seyrine göre yine faiz indirimlerine gidebilir. Gelecek veriler faiz kararı açısından daha da önemli hale geldi.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }