Eskişehir’in 92 km uzaklıktaki Mihalıççık İlçesine bağlı Sorkun köyünde yapılan çömleklerin ünü giderek ülke çapında yaygınlaşıyor.
Neolitik Dönemlerden beridir süregelen “Çömlekçilik Sanatı” ile büyük bir el emeği göz nuru dökerek yapılan çömlekleri, tavaları ve aklınıza gelebilecek onlarca çeşit sağlıklı toprak ürünlerinin sergilendiği Sorkun’da her ev bir atölye, sıra sıra yapılmış çömlekler, ekmek ve et saçları evleri süslüyor. Her evde bir yada birkaç kişi çömlek yapıyor, Hazırlanan çömlekler, saclar, göveçler kurutulmaya bırakılıyor, Kuruyanlar harman yerinde rüzgar ve odun ateşiyle piştikten sonra evlere misafir olmak için yola çıkıyor. Sorkunlular yaptıkları işin gururunu yaşamanın mutluğu içinde sıcak ateşin karşısında çengelli uzun sopalarla çam ateşinin kozlarını çömleklere yayarak onların pişmesini sağlıyorlar.
EĞİTİM MERKEZİ KURULMALI
Sorkunlular, büyük bir el emeği göz nuru dökerek yaptıkları çömlekleri, ekmek, et ve balık saclarını yurdumuzun her bir yöresine ve yurtdışına ulaştığını belirtiyorlar. 3 adet çömlekten oluşan setin 50 liradan yerinde satıldığını söyleyen Sorkunlular, yaz aylarında büyük rağbet gören yılların geleneği çömlek ve sacın yapılmasında son yıllarda makinelerin devreye girdiğini belirterek, her ne kadar elde yapılan çömleği tutmasa da seri üretim halinde çömleklerin yapıldığını ve tüketiciye sunulduğunu söylediler. Sorkunlular çömlek yapımına gençlerin ilgi göstermemesi nedeniyle kendilerinin atalarında öğrendikleri bu sanatın gelişmesi ve kaybolmaması için Sorkun Mahallesinde bir çömlek eğitim merkezi kurulmasını başta Mihalıççık Belediyesi, ve diğer yetkililerinden istediklerini söylediler
ÇÖMLEĞİN FAYDALARI NELERDİR?
Topraktan yapılmış güveçler içinde pişirilen yiyecekler, besleyici özelliklerini ve özsularını kaybetmiyorlar. Topraktan yapılan çömlekler ve diğer çömlek ürünleri kırılmadıktan sonra onlarca yıl paslanmadan, çürümeden ve çevre şartları nedeniyle bozulmadan aynı şekilde kalabiliyorlar. Bunun dışında, saklama ve depolama amaçlı kullanılan dev toprak kaplar içerisine koyulan şarap, zeytinyağı gibi asidik ya da bazik bileşiklerin yapısı uzun yıllar bozulmadan kalabiliyor ve sahip oldukları doğal yapı nedeniyle bu kaplar, onların lezzetlerini koruyor. Gözenekler sayesinde bu tür kaplar suyun geçmesine engel olurken, havanın geçmesine izin veriyorlar bu da çömlekçiliğin önemini bir kez daha vurguluyor.