Son yıllarda dünya genelinde artan şeker tüketimi, yalnızca obeziteye değil, şeker bağımlılığına da zemin hazırlıyor. Şeker bağımlılığı, vücudun şekerli gıdalara karşı sürekli bir istek duyması ve bu isteği yerine getirmek için aşırı tüketim yapma durumudur. Uzmanlar, şekerin beyin üzerinde dopamin salgılayarak bağımlılık yapabileceğini ve bunun zamanla vücutta ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.

Beyinde, şekerli gıdalar yediğimizde “ödül” hissi yaratan kimyasallar salgılanır. Bu, şekerin insanlarda kısa vadede mutluluk yaratmasına neden olur, ancak uzun vadede bu etki azalır. Böylece kişi, daha fazla şekerli gıda tüketmeye başlar ve bu bir kısır döngüye dönüşür. Şeker, beyinde aynı bağımlılık yapıcı etkilere sahip olan bazı maddeler gibi davranır, bu da şeker bağımlılığını tetikler.

Şekerin aşırı tüketimi, yalnızca kilo alımına değil, kalp hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon ve sindirim problemleri gibi birçok sağlık sorununa yol açabilir. Uzmanlar, günlük şeker tüketiminin dünya sağlık örgütü tarafından belirlenen sınırların çok üzerinde olduğuna dikkat çekiyor.

Şeker bağımlılığından kurtulmak için, öncelikle sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıkları geliştirmek, doğal tatlandırıcılar kullanmak ve şekerli gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Ayrıca, bol su içmek ve düzenli egzersiz yapmak da şeker bağımlılığını kontrol altına almada etkili yöntemler arasında yer alıyor.

Kişisel farkındalık geliştirmek ve şekerin zararlarını bilmek, sağlıklı bir yaşam için en önemli adımdır. Şeker bağımlılığı, yalnızca bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda toplum genelinde artan sağlık harcamalarını da tehdit etmektedir.

Muhabir: Şebnem Yıldırım