2018’de yapılan 12. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına bakıldığında, Kemal Kılıçdaroğlu 2023 13. Cumhurbaşkanlığı seçiminde beklenen başarıyı yakalayamadı.
*
2018'de cumhurbaşkanı adayları olan Muharrem İnce yüzde 30,64, Selahattin Demirtaş yüzde 8,40, Meral Akşener yüzde 7,29, Temel Karamollaoğlu ise yüzde 0,89 oranında oy aldılar. Dört adayın toplamı yüzde 47,22 yapıyor.
*
14 Mayıs'ta Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy yüzde 44,95. Bu oranın içinde yukarıdaki destekçilerin yanında Deva ve Gelecek partileri ile TİP gibi sosyalist partiler de var.
*
Demek ki neymiş? Cümle alemin bir araya gelmesi yetmiyormuş. Boşuna 'kazanacak aday' vurgusu yapılmamış. Boşuna Türkiye'de 'milliyetçi seçmeni' kazanmadan seçim kazanamazsın denmemiş.
*
Aslına bakılırsa CHP'nin altı oku, bir seçimin nasıl kazanılacağının anahtarını veriyor. Ancak CHP'nin genetiği ile sistemli bir biçimde o denli oynadılar ki, koca partiyi 'eciş bücüş enteresan' bir hale getirdiler.
*
Şimdi ikinci tur var. Parlamento üstünlüğü Cumhur ittifakında. CHP'nin parlamentoya soktuğu 'değişik tiplerin' CHP'yi ne zaman satacağı bilinmiyor. Tayyip Erdoğan bu noktada avantajlı. Zaten yüzde 50 bandını yakalamasına da yarım puan kaldı, bu da bir avantaj.
*
Sinan Oğan’a oy veren seçmenin ne yapacağı merak ediliyor, ancak şu bilinen bir gerçek: Söz konusu seçmen blok halinde herhangi adaya kanalize olmayacak. Öte yandan Sinan Oğan’la iki tarafın yapacağı pazarlık önemli. Pazarlık sonucu Sinan Oğan Erdoğan’ı ya da Kılıçdaroğlu’nu işaret etse dahi, bu işaretin seçmen üzerinde çok etkili olacağını düşünmüyorum.
*
Yakın gelecekte çok farklı bir meclis, çok farklı ittifaklar göreceğiz. Cumhur ittifakının genişleyeceğini, CHP'nin iyiden iyiye eriyeceğini şimdiden tahmin etmek mümkün. Farklı bir Erdoğan da göreceğiz; örneğin daha ılımlı bir Erdoğan… Çünkü Erdoğan, şu anda her yönüyle gerilen ülkenin yumuşak bir havaya ihtiyacı olduğunu, önümüzdeki dönemde topyekûn başa çıkılması gereken bir ekonomik ortamın Türkiye'yi beklediğini biliyor.
*
Son söz:
Ekrem İmamoğlu kazanacak adaydı; gitti İstanbul'u iki kere üst üste aldı geçti.
Kemal Kılıçdaroğlu kazanması zor adaydı; zira 2009’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak girdiği seçim dahil katıldığı tüm seçimlerden istisnasız ve istikrarlı bir biçimde başarısız çıktı.
Erdoğan da Kılıçdaroğlu'nu istedi, a Haber de Kılıçdaroğlu'nu istedi, CHP Genel Merkez'ini kuşatan ‘hizipçi grup da’ Kılıçdaroğlu'nu istedi, Halk TV de Kılıçdaroğlu'nu istedi.
Olacağı gören, İstemeyen, 'kazanacak aday' olsun diyen, 'ittifak yapılanması ve ittifak süreci yanlış yönetiliyor' diyen kim varsa da hepsi susturuldu, itibarsızlaştırıldı.
Sonuç bu.
*
NOT 1: Şaibenin öne çıkmadığı, provokasyonun olmadığı temiz seçim oldu. Türk demokrasisi için önemli bir adım.
NOT 2: Parlamento aritmetiği Cumhur ittifakından yana. Söz konusu tabloda ikinci tur Erdoğan'ın lehine. Sinan Oğan’a oy verenler önemli. Millet İttifakı bileşenlerini oluşturan CHP haricindeki partiler ile HDP'nin ikinci turda aynı duruşu sergileyip sergilemeyecekleri merak konusu.
NOT3: CHP 2018'de 134 milletvekili çıkarmıştı. Bu seçimde milletvekili sayısı resmi olmayan sonuçlara göre 129'a düştü. Nedeni ittifak partilerine ayrılan kontenjanlar.
NOT 4: İstanbul ve Ankara seçimlerinin AK Parti tarafından kaybedilmesinin ardından, Erdoğan’ın da cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50’nin altında kalarak seçimi ilk turda bitirememesi, ‘Erdoğan da yenilebilir’ algısını güçlendirdi.
NOT 5:AK Parti birinci parti olmasına rağmen, iktidara geldiği 2002 yılındaki oy oranına kadar geriledi. 2023 genel seçiminde, 2002’de altığı oydan biraz fazla oy aldı.
NOT 6: Türkiye sosyolojisini iyi analiz edip hareket edemeyen ve güven vermeyen yapılar seçimi kazanamaz.