Bu haftaki köşe yazımda özellikle karakollarda ifade verirken yaşadığımız ancak çoğunlukla farkında bile olmadığımız bir sorunu siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Herhangi bir sebeple başımıza bir olay geldiğinde emniyette ifade verenlerimiz olmuştur. Tarafımıza bir suç isnat edilmesi sonrasında şüpheli sıfatı ile ifade vermiş olmamız halinde ifademiz sona erip imza aşamasına geldiğimizde ismimizin yan tarafında bulunan müdafii (savunma avukatı) kısmında “Müdafi talep etmiyorum” şeklinde bir ibarenin bulunduğuna ve bu ibarenin altına da imza attırıldığına şahit olmaktayız.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’muzda bazı durumlar açısından zorunlu müdafilik kurumu kabul edilmiş olup şartların bulunması halinde bazı suçlar açısından taraflara zorunlu olarak müdafii ataması yapılmaktadır. Özellikle çocuk olan mağdurlar ile bazı özel suç tiplerinde ve belli bir sınırın üzerinde cezası olan ağır nitelikteki suçlarda faillere zorunlu olarak müdafi atanmaktadır. Bu tarz durumlarda emniyet personeli tarafından taraflara dahi sorulmaksızın kanunen zorunlu bir biçimde bu şahıslara avukat atanmakta ve savunmalar avukat eşliğinde verilmektedir.
Bu noktada gözden kaçan husus şudur ki; esasen ceza soruşturmasına maruz kalan tüm bireylerin devletten avukat talep etme hakkı mevcuttur. 5271 Sayılı CMK’nın 150/1 maddesinde; “ Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir. “ denilmektedir. Maalesef ki karakollarda emniyet personeli tarafından işlerin hızlı yürüyebilmesi düşüncesi ile bireylerin savunma hakkı bir kenara atılmakta ve bu hak, taraflara hatırlatılmayarak az önce bahsetmiş olduğum “Müdafi talep etmiyorum” ibaresinin altı imzalatılmak suretiyle bu süreç atlatılmaktadır. Bilinmelidir ki esasen bu durum vatandaşların Anayasal savunma haklarının büyük bir gaspı niteliğindedir. Zira birçoğumuz cezai bir soruşturma kapsamında devletten avukat talep etme hakkımız olduğunu bilmediğimizden ve bu hususta da emniyette tarafımıza herhangi bir uyarı yapılmadığından bu hakkımızı kullanamamakta ve savunmamızı usulüne uygun bir biçimde verme hakkımızdan mahrum olmaktayız.
Vatandaşlar çoğunlukla avukat talep etmeleri halinde avukatın ücretinin kendileri tarafından ödeneceğini düşündüklerinden bu yönde bir talepte bulunmaktan imtina etmektedirler. Bu noktada da vatandaşlarımız bilmelidir ki, cezai soruşturma kapsamında müdafii olarak atanan avukatın ücreti tamamen devlet tarafından karşılanmaktadır.
Bu yazımızdan sonra karakolda ifade verirken imza attığımız yerlere artık daha fazla dikkat edeceğimizi ummakla birlikte siz siz olun devlet tarafından ücreti karşılanacak olan avukat talep ettiğinizi emniyete bildirmekten çekinmeyin.