Sanki hafta sonuna kalmayacak…

Haftaya hafta sonunda CHP’nin tek adaylı önseçimi var…

Ancak…

Gelişmeler ön seçim günü gelmeden…

Ön seçimin tek adayının başkan seçilme yeterliliğinin iptali gelecek gibi  görünüyor…

Ve sadece ön seçimin tek adayı değil…

Yüze yakın ve bir kısmı yine bilinir kişinin diplomaları iptal edilmiş olacak…

İlk işaret konu ile ilgili CİMER şikayetlerine usulsüzlük yoktur diye cevap veren dekanın istifası ile geldi…

Arkası da gelecek gibi…

Kurultay iptali konusunda da şok gelişmeler yaşanacak gibi görünüyor…

CHP’yi büyük bir deprem bekliyor…

Ön seçimin tek adayının kendini korumak ve kollamak adına CHP içine inşa ettiği istinat duvarından çökme öncesi çatırtı sesleri geliyor…

İstinat duvarları dikkat edin, CHP’yi değil adayı korumak adına inşa edilmiş diyorum…

Bu çöküşün ardından acaba CHP molozları temizleyip, yepyeni bir bahçe peyzajı yapabilir mi?..

Bunu bir felaket değil bir fırsat olarak değerlendirebilir mi?..

Yeniden Büyük Türkiye’nin gerçek yerli ve milli anamuhalefeti…

Ve potansiyel iktidar adayı olarak…

Kendisini yeniden yapılandırabilir mi?…

CHP kurmayları bu kriz durumunda…

Hızlı ve doğru kararlar alabilir mi?…

Trol orduları başıboş kaldı…

Medyası birbirine girdi…

Fon kaynakları neredeyse kurudu…

Hepsi birbirini devlete ihbar etme yarışında…

Batılı destekçileri kendi can derdinde…

Tüm dünyada olduğu gibi gelişmeler çok ama çok hızlı…

Kontrolü çok zor…

Freni boşalmış yokuş aşağı giden kamyon misali…

En rahatı da…

Bu sefer hem proaktif bir şekilde yıllardır ince ince dantel işler gibi plan ve hazırlık yapan…

Hem de kriz yönetimi konusunda usta ve tecrübeli Türk Devleti…

CHP ise hızlıca…

Türkiye’nin karın ağrısı mı?…

Yoksa karın duvarı mı olacağına kara verip pozisyonunu belirleme zorunluluğunda…

Sanki…

Haftaya bugün bile çok farklı şeyler konuşuyor olacağız…

Hayırlısı…

AZ DA SAĞLIK…

Ülkemizde böbrek yetersizliği vakalarında anormal bir artış var ve yetkililer diyaliz merkezlerinin sayısını artırmak için var güçleriyle çalışıyorlar.

Her mahallede bir diyaliz merkezi var desek yanlış olmaz ama bu meseleyi sadece diyaliz yapılan, böbrek nakilleri yapılan yerlerin sayısını artırarak çözmeye çalışmak olacak şey değil.

Yapılması gereken esas mühim şey, bu artışın sebeplerini ortaya koymak ve bunları ortadan kaldırmaya çalışmaktır.

Böbrek yetersizliklerindeki artışın pek çok sebebi var; ben bu yazımda ilaçlara dikkat çekmek istiyorum.

Böbrek yetersizliğinde birçok ilacın rolü var ama özellikle antibiyotikler, ağrı kesici ve romatizma ilaçları, bazı tansiyon ilaçları (ACE inhibitörleri) ve mide koruyucular olarak bilinen ilaçlar ilk sırada gelir.

Özellikle de tıp dilindeki isimleri PPİ olan MİDE KORUYUCULAR çok bilinçsizce kullanılıyor.

Her ilaç yazılana bir de mide koruyucu yazmak Allah'ın emri oldu ve bir kere mide koruyucu yazılan bunu artık ömür boyu almaya başlıyor.

Böbrek yetersizliğinde bu ilaçların rolünün diyabet, obezite ve kalp-damar hastalıkları kadar büyük olduğuna inanıyorum.

Haklımızı da hekimlerimizi de bu ilaçların uzun süre kullanılmasının çok sakıncalı olduğu konusunda bir kere daha uyarıyorum.

-Prof.Dr.Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

ESKİLERDEN…

Bir zamanlar Türkiye’de sağlık camiasının ağzındaki sakız konu yetersiz beslenme idi..

Günümüzde ise dengesiz beslenme…

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }