Gülse Birsel'in yıllar önce İngiltere'deki bir ödül töreninde yaptığı konuşma gündem oldu. Sosyal medyada "akıcı İngilizcesine" dikkat çekme amaçlı yayılan videoda İngilizlerin önünde Türkiye'nin demokrasisini kötülüyor Gülse Birsel.
Türkiye'deki demokrasiden dolayı işini iyi yapamadığından yakınıyor.
Prensip meselesi haline geldi Türkiye'yi dışarıya şikayet etmek.
Gittiği ödül töreninde ülkesini şikayet etmeyi prensip meselesi haline getiren ilk kişi Gülse Birsel değil.
Moda oldu bu. Fransa'da, Almanya'da ya da İngiltere'de ödüle layık görülenlerden, iki satır Batı'nın ger çek yüzünü karşısında duranlara vuracak cesareti arıyor olmamız belki de bizim hassasiyetimizdir. Nitekim Gazze'de kadınlar ölsün diye İsrail'e koşulsuz silah satan medeni ve üst düzey demokrasiye sahip olan ülkelerin neresi yanlış olabilir ki?
Bu tarz sanatçılara,"sanat, sepet tayfa" dediğimizde kızıyorlar ama kimse kusura bakmasın.
Batı'nın sepetinden çıkan ödüllere ulaşmak için sepeti elinde bulunduranın ne olduğunu göremeyecek kadar körleşenlerin sorumlusu kimse değil?
Türkiye'de tartışmaya açık olan ve düzeltilmesi gereken pek çok konu varken asıl mesele Türkiye dışındaki her yeri kusursuz görme yanılgısı.
Türkiye'de demokrasi tartışılabilir bir zeminde bulunuyor ama İngilizlerin demokrasi anlayışı çok mu kusursuz?
Türkiye'de kadın cinayetleri ile ilgili bolca konuşulacak malzeme varken, Avrupa'nın en çok kadına tecavüz ve şiddetin uygulandığı ülke olan Fransa'da Türkiye'yi eleştirmenin çok mu işlevi var. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu için verdiği "tutuklama" kararını uygulamayacağını söyleyen Fransa mı yoksa kadınları öldürsün diye koşulsuz şartsız İsrail'e silahları satan Amerika mı Türkiye'den daha ileri bir hukuk devleti?
Sanatçıların bu şikayet modasından Ekrem İmamoğlu da etkilenmiş olmalı ki; Almanya ziyaretinde Türkiye'yi kayyum atamalarından dolayı şikayet ediyordu.
İşte Türkiye'deki asıl mesele bu...
Başkalarını mükemmel görmek.