Burada grup adına konuşan SES Şube Örgütlenme Sekreteri Gönül Ateş, 14 Mart’ların bayrama dönüşmesi için ‘Sağlık Mücadele Haftası’ dediklerini belirtti. 14 Mart’ın uzun çalışma saatleri, iş yükü, mobbing ve angarya gibi modern kölelik çalışma koşullarına isyan edenlerin, karşı duranların mücadele haftası olduğunu ifade eden Ateş, ‘‘Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, artık en temel insani hakkımız olan yaşam hakkımızı dahi koruyamayan sağlık politikacılarına, acil sorunlarımızın çözümü için derhal harekete geçmelerini yoksa sağlık sisteminin onarılamaz yaralar alacağını açıklamalarımızla, eylemlerimizle, defalarca hatırlattık’’ dedi. Sağlık emekçilerinin taleplerini de sıralayan Ateş, ‘‘Performans, ek ödeme, teşvik değil, insanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret sağlansın. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere yıllık 90 gün üzerinden tam olarak uygulansın. Yapılan ek gösterge düzenlenmesi yetersiz kalmıştır. Talebimiz olan 3600’den 7200 kadar kademeli ek gösterge uygulansın. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın. Taşeron çalışma ortadan kaldırılsın. Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin. Liyakatsiz atamalara, tip sözleşme dayatmalarına, tıp ve sağlık bilimleri eğitimlerini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin, eczacılık fakültelerinin, diş hekimliği fakültelerinin, hemşirelik fakültelerinin, sağlık bilimleri fakültelerinin ve sağlık meslek yüksekokullarının açılmalarına son verilsin. Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun. Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin’’ ifadelerini kullandı.
‘Sağlıkta Şiddet Yasası çıkarılmalı’
Sağlık Emekçileri Sendikası üyeleri, 14 Mart’ta Yunus Emre Devlet Hastanesi önünde bir araya gelerek eylem gerçekleştirdi.
Bunlar da ilginizi çekebilir