Geçtiğimiz günlerde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında Anadolu Üniversitesi’ne yeni atanan Rektör Yusuf Adıgüzel ile daveti üzerine bir araya geldik.
Rektör Adıgüzel toplantıda birçok konudan bahsetti ancak benim dikkatimi çeken durum, kendisinin kurumun kültürüne çok hakim olmasıydı. Rektör Adıgüzel’in, benim öğrencilik dönemimden hatırladığım, çok sevilen etkinlikleri yeniden faaliyete geçirecek olmasına çok sevindim.
En son 2021’yılında 21’incisi düzenlenen Eskişehir Uluslararası Film Festivali yeniden yapılacak örneğin. Burada başta İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencileri olmak üzere üniversite öğrencileri, birçok ödüllü sanat filmini izlemeye fırsat buluyor. Bununla da kalmıyor, o filmlerin yönetmenleri ve başrol oyuncuları da festivale katılıyor ve söyleşi yapılıyor. Söyleşiden sonra da hatta dışarıda buluşulur, bir yerlerde oturulur öğrenciler burada yönetmen ve oyuncularla daha geniş sohbet etme fırsatı bulurdu. Bunun yeniden hayata geçirilecek olması bence çok kıymetli.
Yine sinema konusunda gidersek Rektör Adıgüzel, Sinema Anadolu’yu da aktif hale getirmek istediğini, öğrencilerin burada vizyon filmlerini izlemesini istediğini aktardı. Bunun yanında yine kurumun kültürlerinden olan Sinema Anadolu’da film serilerinin gösterimi de uzun süredir yapılmıyor. Hatırladığım kadarıyla en son 2019 yılında Matrix serisinin gösterimi yapıldı. Burada ben öğrenciyken birçok kült film serisinin gösterimi yapılırdı. Akşam saatlerinde başlardı gösterim, sabaha kadar arkadaşlarımızla sinemada film izlerdik, molalarda sohbetler ederdik. Vallahi anılarım depreşti, ne güzel günlerdi. Umarım bu film serisi olayı da yeniden başlatılır da şu anki öğrenciler de orada güzel anılar paylaşır.
Bir diğer konu da Rektör Adıgüzel’in öğrenci lokali kuracak olması. Ne yalan söyleyeyim akademisyenler o Taş Bina’da ya da Akademik Kulüp’te yemek yerken, ister istemez özenirdik. Öğrenciler için de böyle bir bina yapılacak olmasını gerçekten çok hoş buldum.
Bunun dışında da öğrencilere yönelik birçok proje gerçekleştirilecek yeni dönemde. Rektör Adıgüzel de Anadolu Üniversitesi’nden mezun. Gazetecilik mezunu, meslektaşımız yani. İşte kurumları bilen, tanıyan birinin yönetmesi bu yüzden önemli. Rektör Hoca da şu anki öğrencilerle aynı sıralarda oturmuş, üniversiteyi tanıyor, kurum kültürünü iyi biliyor. Eskişehir’in bir kültür sanat şehri olduğunun farkında. Geçmiş dönemde rektörlerin hakkında en büyük eleştiri kurumu ve şehri tanımamalarıydı. İşte o dönemlerde de kurumun kültüründen gelen bazı etkinlikler, maalesef kaybolmaya başlamıştı. Rektör Adıgüzel ile bu etkinlikler geri gelecek gibi duruyor. Sadece geri gelmekle kalmayacak, kurum kültürüne uygun yeni projeler de geliştirilecek. O yüzden Rektör Adıgüzel’i Anadolu Üniversitesi için ve onun döneminde eğitim görecek öğrenciler için bir şans olarak görüyorum.