Prof. Dr. Kamil Çolak: Azmin ve Bilimin Işığında Bir Yaşam

Kalabalık bir ailede dünyaya gelen Kamil Çolak, hayata erken yaşta büyük sorumluluklar üstlenerek başlamış. On çocuklu bir ailenin ferdi olarak yetişen Çolak, henüz yedi yaşındayken babasını kaybetmiş. Bu kayıp, onun hayatında derin bir iz bırakmış. Ağabeyleri, babasının yokluğunu hissettirmemek için ona kol kanat germiş.

Ailesiyle birlikte çocuk yaşta İstanbul’a göç eden Kamil Çolak, bu yolculuğu hayatının dönüm noktası olarak görüyor. İki gece üç gün süren bu zorlu yolculuk, ona azmi ve sabrı öğreten ilk derslerden biri olmuş diyebiliriz.

Eğitim hayatında önemli bir yer tutan ODTÜ, onun akademik yolculuğunun temel taşını oluşturmuş. Burada okumanın tüm imkanlarını sonuna kadar kullanan Çolak, dönemin liderlerinin konferanslarına katılarak vizyonunu genişletti. Yurt hayatını ise akademik eğitim kadar önemli bir "hayat okulu" olarak nitelendiriyor.

Yüksek lisans ve doktora eğitimini sürdürdüğü süreçte Ankara ve Eskişehir arasında mekik dokuyan Kamil Çolak, akademik kariyerine olan bağlılığını hiç kaybetmemiş. Sonunda, Osmangazi Üniversitesi kadrosuna katılarak Eskişehir’de kalıcı olarak yaşamaya başladığını belirtti. Sadece alanında akademik çalışmalar yapmakla kalmayıp, üniversitede çeşitli idari görevler üstlenmiş.

Akademisyenlik onun için bir meslekten öte, bir tutku öyle ki kendisi derslere gireceği, öğrencilerle buluşacağı günleri iple çekiyor. Öğrencilerini saha çalışmaları ve teknik gezilere götürerek, teoriyi pratikle pekiştirmenin önemine inanıyor.

Gençlerin salt bir üniversite eğitimiyle yetinmemesi gerektiğini düşünüyor. Onların sanat, spor ve eğitim aktivitelerine katılmalarını, sosyal bireyler olarak kendilerini geliştirmelerini çok önemsiyor. Bir üniversite öğrencisinin yalnızca kendi bölümüyle yetinmemesi, farklı alanlarda da kendisini geliştirmesi gerektiğini söyleyerek, "Tek başına üniversite okumak artık yeterli değil" sözleriyle çağın gerekliliklerine de vurgu yaptı.

Hayat felsefesini "Üç kuruşluk dünya diyoruz ama bunu içselleştiremiyoruz; hırsların gölgesinde yaşıyoruz" sözleriyle dile getiren Kamil Çolak, kibir ve egodan uzak durduğunu belirtiyor. Kendini ancak çevresindeki insanlar mutlu olduğunda mutlu hissediyor. Hayatta hastalık ve ölüm dışında her şeyin bir çaresi olduğuna inanıyor ve sabırla çözüm yolları aramanın önemini vurguluyor.

Prof. Dr. Kamil Çolak, akademiye olan tutkusuyla, öğrencilerine kattığı vizyonla ve hayatına dair derin felsefesiyle fark yaratan bir eğitimci ve lider olarak öne çıkıyor.

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }