İnsan bir kere doğar ve bir kere ölür. Oruç başlar, biter ve yine gelir. Oruç, her gelişinde yeni doğan güneş gibi gelir. Güneşin dünyayı aydınlattığı gibi gönülleri aydınlatmak için gelir. İnsan, ötelerin ötesinde ölümsüzleşmek için oruçla buluşmak ister. Mutlu ölüm için oruçla yaşamak ister. İnsan, oruçla her buluştuğunda kendisini kontrol eder. İnsan, oruçla Allah ile olan münasebetlerini kontrol eder. Oruçla diğer insanlarla olan ilişkisini kontrol eder.
Oruç, insana ilahi bir buyruktur. Müslüman, İslam’ın şartları icabı oruçla mükelleftir. Oruç, insanın bilemeyeceği yararlarla dolu kutsal bir olgudur. Oruç, insanı pek çok zararlardan koruyan rahmani bir lütuftur. Oruçların değerleri, farz ve nafile ibadet mesabesindedir.
Allah, iman edenlere Kur’an’ın Bakara suresi 183, 184, 185 ve 187’inci ayetlerinde: “Ey iman edenler, oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizin için de farz kılındı. Belki korunursunuz… Oruç sayılı günlerdir. Hasta veya seferi olanlar tutamadığı oruçlar sayısınca diğer günlerde oruç tutsun. Oruç tutamaya güçleri yetmeyenler bir fakiri doyuracak kadar bir bedel ödesinler. Fidyesini fazla ödeyenler için haklarında hayır vardır… Allah, doğru ile yanlışı birbirinden ayıran kurtuluş rehberi olan Kur’an-ı Ramazan ayında indirdi. Kıymetini bilirseniz, oruç tutmanızda daha pek çok faydalar vardır… Allah size kolaylık diliyor. Size zorluğu emretmiyor… Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi Allah, size kadınlarınıza yaklaşmayı helal kıldı… Tan yeri ağarıp beyaz iplik siyah iplikten seçilinceye kadar yiyin, için ve sonra da ertesi geceye kadar oruç tutun.” buyuruyor. İnsan, bu ayetlerin hükümlerini değerlendirdiğinde; Allah’ın emri olan oruçla zararlılardan kaçınıp iyiliklerle buluşmanın lüzumunu daha iyi anlar. Allah, insanın oruçla pek çok zararlıdan korunmasını istiyor.
Oruç mevsimleri insani yardımlaşmalar, dayanışmalar ve kaynaşmalar artar. Allah, yarattığı insanın zararlılardan korumasını emrediyor. Allah, bir lütuf olarak verdiği bedenin hem fiziki ve hem de ruhi olarak zarar görmesini istemiyor. Allah, emanet olarak verdiği beden ve akla sahip olan her insanının bu emanetleri yerli yerinde kullanmasını istiyor.
Beden ve aklın korunması tıka basa yemeklerle olmaz. Zararlı şeyleri yapmakla olmaz. İnsanlık tarihinde tutulan oruçlarla ne kötülükler yok oldu ve ne iyilikler vuku buldu. İnsan oruçla buluştukça kim bilir ne kötülükler yok olacak ve ne güzellikler oluşacak? İnsan, oruçla buluştukça barış ve huzur ortamları ilahi ikram sofraları gibi yeryüzüne inecektir. Her oruçla, hoşgörü yumağı kartopu gibi artarak büyüyecektir. İnsan, oruçla buluştukça kavga ve kötülüklerden kurtulacaktır. Orucun gayesi insanı zehirden uzaklaştırıp şifa kaynaklarıyla buluşturmaktır.
İnsanın mükellef olduğu orucun kişisel ve toplumsal pek çok yararları vardır. İnsanı yaratan Allah, insan akıl ve bedeninin kullanım kılavuzunu ilahi kitabı Kur’an’da açıklamıştır. İnsana yön veren akıl için orucun faydalarından dolayı Allah, iman edenleri oruçla sorumlu tutuyor. İnsan, oruçla Allah’ın emirlerine ve emanetlerine sadakatini göstermektedir.
Oruç, İslam dininden önceki ilahi dinlerde de vardı. O dinlerdeki oruç ibadetinde, yaşamı kısıtlamalar ve yasaklar fazla idi. Kaza ve bedel ödeme kolaylığı yok idi. İnsanlığa iki cihan saadeti için gönderilen İslam dininde insan için oruç şartları kolaylaştırılmıştır. Kaza ve fidye ödeme hakkı verilmiştir.
Oruçla gelen her Ramazan yeniliklerle gelir. Ramazan ile her yeni gelen oruç bir bahar gibi tazeliklerle gelir. Her oruçlu gün insanlığın ufkunu açar. Oruç insanlığı iyiliklere, güzelliklere, hoşgörüye, barışa ve huzura taşır. Oruç insanlığı evrensel değerlerle buluştur. İnsanı hakikate kavuşturur. Oruçla gelen her Ramazan ayı; insanlığı zulüm, sömürü, cehalet, gaflet ve karanlığına sürüklenmekten kurtarır. Ne adına olursa olsun bilmediğini bildiğini sanan cahilin şerrinden Allah, insanı korusun! Sokrat, ölmekten değil bilmediğini bildiğini zannedenden korkarım demiştir.
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!