Önce Kazım Kurt ile Celalettin Kesikbaş, şimdi de Nebi Hatipoğlu!



Dün kaleme aldığım ‘Nebi Hatipoğlu, siyaset üzerinden zenginleşenler ve onların mankurtları’ başlıklı yazıma kaldığım yerden devam ediyorum…

*

Ne demiştim?

Siyaset marifetiyle zenginleşen ve çevrelerindekileri zenginleştirmek suretiyle mankurtlaştıran güruhun yeni hedefi Nebi Hatipoğlu!

Hedef olmasının nedeni belli.

Eskişehir’in sorunlarının çözülebilmesi adına değişim istiyor.

Bu sıralar değişim isteyen herkes linç ediliyor.

Örneğin Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt değişim istediği ve partisinin selametine dönük uyarılarda bulunduğu için provokatör ilan edilmiş, kalleşlikle suçlanmıştı.

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş da sık sık saldırıya uğrayan isimlerden bir tanesi, biliyorsunuz. Nedenini de biliyorsunuz. Dayatılana karşı direndiği, şehir sorunları için çözümler önerdiği, değişim istediği için hırpalandı durdu.

Allah’tan Kazım Kurt’un da Celalettin Kesikbaş’ın da psikolojileri sağlam ve ‘hem akıllı hem zeki’ olmaları münasebetiyle maruz kaldıkları her saldırıdan daha güçlü çıkmayı başardılar.

*

Her neyse…

*

Şu sıralar agresif bir biçimde saldırdıkları Nebi Hatipoğlu, kısa milletvekilliği süresi içerisinde ne yaptı?

•  Eskişehir’de yaşanacak olası bir depremin etkilerini ve depreme karşı hazırlıkların nasıl yapıldığına ilişkin soru önergesi hazırladı.

•  Yine, sporda şiddet yasasına ilişkin soru önergesiverdi.

•  Seyitgazi’de yaşanan sel felaketi sonrası felaketin boyutlarının araştırılması için Seyitgazi’nin ‘geçici afet bölgesi’ ilan edilmesini istedi, bu yönde meclis araştırma komisyonu kurulmasını önerdi.

•  OSB’lere imar yetkisi verilmesi, OSB’ler içine ve çevresine işçilerin barınabileceği konutların yapılması noktasında kamuoyuna projesini sundu, TBMM açıldığında ilgili komisyonda projeyi önereceğini açıkladı.

*

Hedef tahtasına konulan Nebi Hatipoğlu başka ne yaptı?

•  Seçimden önce hem Odunpazarı hem Tepebaşı bölgesine kuracağını söz verdiği aşevlerinin çalışmalarına başladı.

•  Milletvekili maaşına dokunmayacağını, aşevlerine bağışlamak suretiyle o parayı millete geri vereceğini duyurdu.

•  Eskişehirspor’a futbolcu alınmasını sağladı, 2 milyon TL’lik katkı sundu. Yine Eskişehirspor’un şirketleşmesi adına projeler geliştirip bağlantılar kurarken, şehri Eskişehirspor’un kurtuluşu noktasında umutlandırdı.

•  Vatandaşların kolayca ulaşabileceği, derdini anlatabileceği, talebini sunabileceği bir iletişim ofisi açmaya söz vermişti, çalışmalarına başladı.

*

İşte, siyasi ikballeri uğruna bazı çevrelerce deyim yerindeyse taşlı sopalı saldırıya uğrayan Nebi Hatipoğlu, iki aylık milletvekilliği süresince yukarıdaki çalışmalara imza attı.

Saldırganlar istiyorlar ki, Hatipoğlu da her dediklerine ‘el pençe’ onay versin.

Demokrasilerde böyle bir anlayış yok, olamaz, olmamalı da.

Hoş, mankurt yetiştirenler demokrasiden nasibini almış olabilirler mi?

*

Öte yandan…

Başka niçin istemiyorlar Nebi Hatipoğlu’nu?

Cevabı basit.

Şehirde çarpık dengeyi bozacak, yani aslında çarpıklığı düzeltecek başka aktöre tahammülleri yok.

Kazım Kurt bunlardan bir tanesi.

Celalettin Kesikbaş da öyle.

Şimdi Nebi Hatipoğlu geliyor…

Yukarıdaki isimler, siyaset üzerinden zenginleşerek ve zengin hizmetkarlar yaratarak ‘zümrecilik, elitlik’ yapanların ve şehri bu çarpık bu ucube denge üzerine kuranların dengelerini bozdular.

Bozsunlar!

Bu şehir artık hak ettiği biçimde yönetilmek istiyor.

Bu şehir artık çevre şehirlerin gerisinde kalmak değil, o şehirleri koşar adımlarla geçmek istiyor.

Bu şehir, belli zenginlerin olduğu değil, zenginliğin genele yayıldığı bir düzen istiyor.

Bu şehir sanayisiyle, ticaretiyle, turizmiyle ve öğrencisiyle, artık, ‘gerçek bir Avrupa şehri’ olmak istiyor!

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }