Şu net: İyi muhalefet olmazsa, iyi iktidardan söz edilemez. Türkiye’nin an itibariyle yaşadığı en büyük problemlerden biri de bu. Söz konusu mesele hususunda geçmişte pek çok yazı kaleme aldım, bugün detaya girmeye lüzum görmüyor, hemen konuya giriyorum. İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, siyasette fazlasıyla olumlu karşılanan bir yaklaşım ortaya koydu. Bu noktada, en son yaptığı dikkat çeken çıkışı paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz üzere Hatipoğlu, TBMM Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi. Komisyon üyeleri olarak TOGG’un Gemlik’teki üretim tesislerini incelediler.
İnceleme sonrasında Hatipoğlu, tesise ilişkin görüşlerini şöyle beyan etti: “TBMM Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu olarak, TOGG Gemlik üretim tesislerini ziyaret ettik. Komisyon Başkanımız Sayın Mustafa Varank ve Togg İcra Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Gürcan Karakaş'ın sunduğu bilgilendirme ile projenin detaylarını öğrendik. Gittim yerinde gördüm bir sanayici olarak gurur duydum. Togg’un seri üretime geçmesinde; emeği geçen işçilerimize, mühendislerimize ve şirketlerimize teşekkür ediyorum.”
*
Okuduğumuz üzere ne diyor Hatipoğlu? Tesis ilegurur duydum diyor. TOGG tesislerinin seri üretime geçtiğini ifade ediyor. Emeği geçenleri teşekkürüyle onurlandırıyor. Peki, TOGG fikri oluşurken, olgunlaşırken, eyleme geçilirken ve üretime başlanırken muhalefet ne diyordu? Bunlar oyuncak araba bile yapamaz diyordu, her yanı çakma diyordu, bina var üretim bandı yok diyordu. Fakat gelinen noktada, hiçte muhalefetin iddia ettiği gibigibi bir durum söz konusu olmadı. Milli elektrikli otomobilimiz TOGG, cayır cayır yollarda asfalt ağlatıyor. İşte, muhalefetin temsilcilerinden olan Nebi Hatipoğlu bu gerçeği görerek ülkesinin milli otomobiline sahip çıkıyor ve hakkını veriyor. Muhalefet böyle yapılır! Muhalefet dediğiniz şey, yalnız ve yalnız eleştirmek değildir. Aynı zamanda yapılan iyi işleri takdir edip iktidarı motive etmektir. En azından demokratik ülkelerde böyle. Fakat bizim ülkemizdeki muhalefet iyi işleri dahi itibarsızlaştırmak amacıyla elinden geleni yapıyor, doğal olarak bu yaklaşım ülkeye zarar veriyor. Zira doğru muhalefet yapılabilseydi, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan, 21 yıldır ezici bir üstünlükle iktidarda kalabilir miydi? Bu bağlamda muhalefet mensuplarına önerim şudur: Nebi Hatipoğlu gibi olun, Nebi Hatipoğlu gibi muhalefet yapın!
***
CHP’nin acınacak hali
CHP’nin Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerine deyim yerindeyse tüm tuşlara basarak girdiğinin açık göstergelerinden biri daha kamuoyuna yansıdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhafazakâr yurttaşlardan oy devşirebilmek amacıyla Atatürk’e ve kendisine hakaretler yağdıran bir ismi danışmanı olarak atamış. Yetmemiş Genel Merkez’in üçüncü katında oda vermiş, bütçe vermiş, gelen gidenle görüşme yetkisi vermiş. Danışman’ın ilk işi de odasındaki mobilyaları beğenmeyerek değiştirme girişiminde bulunmasıymış. Her neyse… Bu rezaletin ortaya çıkmasıyla beraber Kemal Kılıçdaroğlu öyle bir savunma yaptı ki evlere şenlik: “O günler koşullarında araştırma yapacak zamanım yoktu.” Kılıçdaroğlu’nun, ‘o günler koşulları’ dediği zamanlar seçim zamanları. Şimdi sormazlar mı adama: Be kardeşim, araştırma yapacak danışmanın mı yok! Onlarcası emrinde bekliyorlar, bedavaya mı çalıştırıyorsun o kadar danışmanı? Ha, Atatürk’e ve kendisine hakaretler eden kişiyi danışman olarak öneren başka bir danışmansa veyahut CHP’nin üst düzey yetkili bir ismiyse, o daha büyük bir facia. Sonuç olarak Kılıçdaroğlu, bahse konu o danışmanı görevden aldı. Yetmez! Onu öneren ya da önerenleri de ilk durakta bırakmalı. Yeter mi, bu da yetmez! Kendisinden vazgeçip ülke ve parti menfaatlerini önceleyerek derhal istifa etmelidir.Yazık şu partinin geldiği acınacak hale, yazık…Sen gideceksin Atatürkçü, devletçi, milliyetçi, başarılı Tanju Özcan’ı ‘değişim istiyor diye’ partiden ihraç edeceksin, öte yanda Atatürk’e ve kendine hakaret eden birini partiye danışman yapacaksın.Yazık, yazık, yazık…