Başta Suriye olmak üzere Türkiye'nin etrafındaki tansiyonun giderek düştüğüne de dikkat çeken Özger, "Buralarda doğacak fırsatlarla bu sene yüzde 10 olarak koyduğumuz büyüme hedefine ulaşacağız. 2024’ü 'ufak sıyrıklarla’ atlattık. Bu enflasyonist ortamda çarkları döndürüp ihracatı koruyabilmek büyük başarı. Bu ülkede eli öpülesi sanayiciler var ve her dönemde ülkesinin yanında oldular. Sanayici taşın altına elini değil tam anlamıyla gövdesini koydu” dedi. Ev ve mutfak sektörünün geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan'a 130 milyon dolarlık ihracat yaptığını kaydeden Özger, "Bölge bundan çok daha büyük bir potansiyel barındırıyor. 19 Türk firmayı 120 Suudi alıcı ile buluşturduk. İlişkilerimizi daha da geliştirmeyi planlıyoruz. Suudi Arabistan son yıllarda çok önemli yatırımlar yaptı. Hedefimiz rakamı 1 milyar dolara çıkması ve bununla ilgili çalışmalar yapacağız. Bunu dille söylemesi kolay olsa da sahada aktif bir şekilde çalışıp hissettirmek gerekiyor. Burası yakın pazar ve bizler de daha yüksek pay almalıyız. Türkiye mutfak eşyalarında dünya genelinde Çin'den sonra ikinci sırada yer alıyor ve bu da üretimimizin gücünü gösteriyor. Bu gücü, ticaretimizin daha hızlı sonuç verebileceği yakın coğrafyalarda kullanmamız gerekiyor. Nicelikten ziyade niteliğe ve ortaya çıkacak işlem hacmine daha fazla önem veriyoruz. Çin in bölgede çok önemli bir oyuncu. Bizim burada farklı yollar kullanarak pazardan daha fazla pay almamız lazım. Önce ilişkileri güçlendireceğiz, rekabetçi olacağız, bunun için de üretimde verimliliğe yöneleceğiz ki güçlü olalım. Markaya önem vereceğiz, Türk markaları ile boy göstereceğiz. İşimiz kolay değil, bunu biliyoruz ama biz zoru seviyoruz ve başaracağız. Başta yıllardır süren Suriye'deki savaşla birlikte İsrail-Filistin ateşkesi ve Rusya ile Ukrayna arasındaki barış umutlarının artmasının Türkiye için çok önemli gelişmeler. Savaşların bitmesi ve can kayıplarının durması bütün insanlık için son derece önemli. Bu savaşların kimseye faydası yok. Savaşlar bitince ticaret de olumlu anlamda etkilenecek. Daha önce etkin olduğumuz pazarlarda tekrar yerimizi alacağız. Sektörde geçtiğimiz yıl yüzde 1,3 düşüş yaşandı. Bu düşüşü 'ufak sıyrıklarla kurtulduk' diye tanımlıyoruz. 2025 yılında hem etrafımızdaki tansiyonun düşmesi ve savaşların bitmesi hem de dünya genelinde etkili olan enflasyonist ortamın özellikle ilk 6 aydan sonra daha da hızlı bir şekilde düzelme yoluna girmesi ile yüzde 10'luk büyüme hedefimizi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Bu sene yakın pazarlarla birlikte düzenleyeceğimiz etkinliklerle son yıllarda güç kazandığımız uzak pazarlara yönelik çalışmalarımız da devam edecek. Almanya'dan Çin'e, ABD'den Özbekistan'a ve Balkan coğrafyasına kadar düzenleyeceğimiz etkinliklerle zoru başaracağız. Bu dönemde biz üreticiler ülkemizin gizli kahramanları değil gerçek kahramanları durumuna geldik. Bu enflasyonist ortamda, çarkları döndürüp ihracatı koruyabilmek büyük başarı. Bu ülkede eli öpülesi sanayiciler var ve her dönemde ülkesinin yanında oldular. Pandemide her türlü desteği verdiler, enflasyonla mücadelede tam destek sağladılar, mevduatları TL'ye çevirin dendiğinde hiç tereddüt etmediler. Sanayici taşın altına elini değil tam anlamıyla gövdesini koydu" dedi.
Yönetim Kurulu üyesi Beyhan Baycar da, savaşların sona ermesi, ateşkes sağlanmasıyla birlikte bölgede yapacakları etkinlikleri arttıracaklarını belirterek, "Bölgedeki alıcılarla işbirliğimizden çok memnun kaldık. İkili ilişkilerimiz giderek artacak. Etkinliklerimizin arasını daha da sıklaştıracağız" dedi.
Mutfakçılar Suudi pazarında hedefe 1 milyar dolar koydu
Ev ve mutfak eşyaları sektörü, savaşların yavaş yavaş sona ermesiyle birlikte gözünü Ortadoğu pazarına dikti. Suudi Arabistan'ın son yıllarda hızla büyüdüğünü ve Türkiye olarak bu büyümeden pay almak istediklerini belirten Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayiciler ve İhracatçıları Derneği Başkanı Talha Ozger, bu ülkeye 1 milyar dolar hedef koyduklarını söyledi.
Kaynak: İHA
Yorumlar