EĞİTİM

Lise öğrencileri mevsimlik işçi olan akranlarının sorunlarını ele aldığı proje ile TÜBİTAK finallerine kaldı

Diyarbakır'da Ozan Neşet Ertaş Anadolu Lisesi öğrencileri, mevsimlik işçi olan akranlarının sorunları ele aldığı "Mevsimlik İşçi Olarak Çalışan Çocukların Psikososyal Deneyimleri: Diyarbakır Örneği Projesi" ile TÜBİTAK finallerine kaldı.

Öğrenciler Kadir Bilge ve Hadi Geylani Sağırdağ, okulun rehber öğretmeni Aslı Demir Karakış danışmanlığında hem kendi okullarında, hem de başka okullarda olan mevsimlik işçi akranlarının sorunlarını "Mevsimlik İşçi Olarak Çalışan Çocukların Psikososyal Deneyimleri: Diyarbakır Örneği Projesi" ile ele aldı.
Proje, Malatya'da yapılan bölge finallerinde sosyoloji alanındaki 8 proje ile yarışıp birinci olup TÜBİTAK'ın Ankara'da yapacağı 10 bölge finalisti arasına girmeye hak kazandı.
Okulun rehber öğretmen ve proje danışmanı Aslı Demir Karakış, projelerinin mevsimlik işçi olarak çalışan çocukların psikososyal deneyimleri üzerine olduğunu, projede lise öğrencisi çocuklarla bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Onlarla görüşme soruları oluşturduklarını belirten Karakış, bu soruları cevaplandırmalarını istediklerini ifade etti. Karakış, bununla ilgili analizler yaptıklarını söyleyerek, "İlimiz ve okulumuzu bölge finalinde temsil ettik. Diyarbakır genelinde yapılıp finale kalan tek proje bizimki oldu. Şu anda Türkiye finalinde yaygınlaştırma çalışmaları yapıyoruz" dedi
"İçinde olduğumuz bölge aslında mevsimlik işçi çok yoğun olan bir çalışma alanı" diyen Karakış, konuşmasını şöyle sürdü:
"Ama ihmal de edilen bir kesim. Dolayısıyla bu alanda çalışma yapılmadığını fark ettik. Hareket noktamızda birkaç öğrencimiz oldu. Özelikle öğrencilerin okula geç başlaması, akademik kaygıları, sosyal uyumları dikkatimizi çekti. Buradan hareketle Diyarbakır'daki birçok okulda çalışma yapıp bu çocukların yaşamış oldukları zorlukları yansıtmak istedik. Sosyoloji alanında girdiğimiz bu projede Malatya bölge finalinde 10 projeyle yarıştık ve birinci olarak finale kaldık."
Çocukların özelikle eğitim alanında çok geri kaldıklarını gördüklerini aktaran Karakış, "Sosyal anlamda, arkadaşlık ilişkileri anlamında ve aile ilişkileri anlamında çok sıkıntılar yaşadıklarını gördük. Bunları duyurmak ve farkındalık oluşturmak istedik. TÜBİTAK finalleri Ankara'da yapılıyor. 10 bölgeden birinci olan projeler getiriliyor. Bizim projemizde 10 proje ile yarışacak. Orada da birinci olma konusunda iddialıyız. Henüz belli değil, mayıs ayında yapılması planlanıyor" diye konuştu.
11. sınıf öğrencisi Kadri Bilge, Diyarbakır genelinde mevsimlik işçilik çok yaygın olduğunu, çevrelerinde de arkadaşlarının mevsimlik işçi olarak çalıştığını dile getirdi. Bilge, "Yakın zamanda arkadaşlarımızın yaşadıkları zorluklardan bahsetmesi, çalışma döneminde zorlu şartlarda çalışmaları, gün içinde 12-13 saat çalışmaları, güneş altında fiziksel ve ruhsal olarak gördükleri zararlardan bahsetmelerinden dolayı bu durumdan etkilendik. Bu durumu açıklığa kavuşturmak, farkındalık oluşturmak istedik. Bunun üzerine bir proje düzenledik ve projemiz bölge finalinde bölge birincisi oldu" şeklinde konuştu.

"Bir çocuğun hayallerinden vazgeçmesi gerçekten çok mühim bir durum"
Bilge, 10 soru belirlediklerini belirterek, "Onların hassas noktalarına dokunmayacak şekilde. Mevsimlik işçiliği nasıl tanımlarsınız, mevsimlik işçilik yaparken nasıl hissediyorsunuz, gelecek beklentinize ve eğitiminize etkisi nelerdir gibi sorulardı. Kim karar verdi sorusuna, 3 kişi kendi kararıyla, kalanların aile zoruyla gittiği görüldü. Nasıl hissediyorsunuz sorusuna ise, 3 kişinin iyi hissettiğini, kalanların ise kendini olumsuz duygular beslediğini iletti. İyi hisseden 3 kişi ailenin kararı olmadan, kendi istekleriyle gidenlerdi. Birde gelecek beklentisine etkilerini sorduk. Birçok çocuk dedi ki, ‘hayallerinden vazgeçtim.' Bir çocuğun hayallerinden vazgeçmesi gerçekten çok mühim bir durum. Fakat bundan daha mühim bir durum varsa bu çocukların göz ardı edilmesi. Hiçbir şekilde dikkat çekici olmaması. Biz, projemizin öneri kısmına çocukların aksaklık yaşadıkları eğitim konusunda bir telafi eğitim programı düzenlenmesini istedik. Milli Eğitimle bu konuyu görüştük. Milli Eğitim, bu konuda bir çalışmanın yapıldığını, telafi eğitim programının olduğunu söyledi" ifadelerinde bulundu.
Hadi Geylani Sağırdağ ise, sordukları sorulara ait tablo oluşturduklarını, demografik bilgiler elde ettiklerini kaydetti. Katılımcıların yaş aralığı 14-18 olduğunu gördüklerini söyleyen Sağırdağ, ortalama kardeş sayısının 6 ve üzeri olduğunu, ailenin eğitim seviyesine baktığımız zaman ise genellikle okuryazar oranın düşük olduğunu gördüklerini ifade etti.

"Geldikleri zaman birçok sosyal aktiviteden mahrum kaldıklarını, ruhen ve bedenen de yorgun olduklarını görülmektedir"
Sağırdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Tablo-2'de ise günlük ortalama 10 saatten fazla çalıştıkları, barınma şekilleri ise, ev-çadır ve konteyner benzeri yerlerdi. Çalışma alanları değişkendir. Değişken olmasının nedeni ise bu tür işler, yılın belirli dönemlerinde ihtiyaç duyulduğu için farklılıklar vardır. Kayısı, fındık, meyve, sebze gibi alanlarda çalışıyorlar. Okul başladığında ekim, kasım ayına kadar orada çalıştıklarını gördük. Geldikleri zaman birçok sosyal aktiviteden mahrum kaldıklarını, ruhen ve bedenen de yorgun olduklarını görülmektedir. Okula geldiklerin de derslerini yetiştirme çabalarına da girdikleri zaman kopmamak için çalışıyorlar. Bu da ayrı bir stres oluşturuyor onlarda. 2019 yılında TÜİK'te yapılmış 730 bin çocuk işçi arasında yüzde 30'u mevsimlik işçi olarak çalışan arkadaşlarımızdır. Bu rakam günümüzde daha fazla çıkabilir."

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }