Kaymaz için

Bir süredir Kaymaz’da yapılacak atık havuzu Eskişehir’in gündeminde. Daha önceleri de gelmişti gündeme bu konu.
Sivil Toplum Kuruluşları bu konuda yoğun bir çaba harcıyor.
Sivrihisar Eğitim Vakfı Başkanı Bekir Kalır da, geçtiğimiz günlerde Çevre Derneği’nin açıklamasından yola çıkarak görüşlerini dile getirdi.


***


Kaymaz’a, benim tabirimle ölüm çukuru, teknik tabiriyle altın madeni atık havuzunun üçüncüsü yapılacağı bilgisini Esçevder Başkanı Sadık Yurtman aşağıdaki açıklamasından öğrenmiş bulunmaktayız diyen Kalır Yurtman’ın açıklamasına vurgu yaptı.
ESÇEVDER Başkanı Sadık Yurtman, “ÇED raporunun onaylanması durumunda Kaymaz’a 600 metre mesafede, 40 metre derinliğinde 5 milyon 500 bin metreküp kapasiteli Siyanürlü Zehirli Atık Barajı inşa edilecek.172 bin tonu Kaymaz’dan, 2 milyon 700 bin ton Çanakkale’den gelecek. Çanakkaleliler itiraz ettiklerinden dolayı orada yaptırılmadı. Mahkeme durdurma kararı verdi. Çanakkale’de mahkeme süreci iki buçuk sene sürdü. Burada yeni başladı. Bu süreçte şirketin faaliyetleri devam edecek. Çanakkale’nin vatandaşı değerli, Eskişehir’in vatandaşı değersiz oldu. Burada da durdurma kararı aldırmaya çalışıyoruz. Şimdi aynı şirket orada çıkarttığı toprağı buraya getirerek işlemeye çalışacak. Kaymaz’a 600 metre mesafede kurulacak. 2’nci havuz kurulduğunda meralar öldü, hayvancılık bitti. Tarım arazileri kullanılamaz durumda” demişti.


***


Kalır ise görüşlerini şöyle açıklıyor.
“Konu çok net açık, sarih bir şekilde izah edilmiş. Bu ölüm çukurunun kapasitesinin dolması süresi ise tahminen on yılmış. On yıl sonra olası dördüncü çukur, sonrasında beşincisi, altıncısının yapılacağı çok büyük öngörü gerektirmese gerek. Bunun sonucu ne olur; Kaymaz diye mahalle kalmayacaktır. Ayrıca Kaymaz ve civarındaki meralar, tarım arazileri yani tarım ve hayvancılık yok olacaktır.
Peki başka ne olabilir, Kütahya Eti Gümüş tesislerindeki Siyanür atık havuzunun çökmesi, Giresun Şebinkarahisar Yeşilkardeş mahallesinde kurşun, çinko, bakır madeni atık havuzu çökmesi.
Erzincan’da altın madenine ait havuzun patlaması.
Çökme ve patlamalar sonucunda mal, can ve çevre felaketleri yaşandı. Kaymaz’da yaşanmayacağını kim garanti edebilir.
Su tüketimi; su fakiri olan ülkemizde ÇED raporuna göre tesisi yılda 1.000.000 ton kapasiteli ile çalışırsa ve ton başına 1.5 kg siyanür kullanıldığına göre yılda

 1.500 ton siyanür kullanılacak demektir. Şirket üç kuyudan ayda 85.000 metreküp su çektiğine göre yılda1.020.000 metreküp su çekmektedir. Zaten yeterli olmayan yeraltı su kaynaklarımız siyanürlü altın madenciliği için kullanılacaktır.
Çanakkale- Kaymaz arası 517 km dir. Her gün 149 kamyon Çanakkale-Kaymaz arasında gidip gelecektir. Konuya maddi olarak bakmayalım yine çevreci gözüyle bakarsak, 149 kamyonun havayı ve çevreyi kirletmenin yanısıra, saldıkları karbon emisyonları nedeniyle küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine yol açacaktır.
Çanakkale halkının itirazları netice vermiştir. Bu havuzun Çanakkale’ye yapılmaması için birlik olmuşlar yaptırmamışlar.
Sıra şimdi Eskişehir’ de, Eskişehirliler de. Öncelikle milletvekillerimiz iktidarı, muhalefeti ile çok yakında yapılan seçimlerde şehrin sorunlarıyla yakından ilgileneceklerini, sahada olacaklarını, TBMM de sorunları aktarıp, çözüm için gayret sarf edeceklerini beyan etmişlerdi. Şimdi vekillerimizden seçimlerde verdikleri sözleri yerine getirmelerini Eskişehir halkı beklemektedir.
Yeterli mi? Elbette hayır. ESÇEVDER çabası takdir edilmesi gereken, derneğin amaçlarıyla örtüşen bir açıklamadır, bu konuda gayretleri artarak devam edecektir. Lakin ESÇEVDER’e destek verilmelidir. Tüm STK’ların, kamuoyu oluşturabilecek herkesin, köşe yazarları, TOBB, Eskişehir Barosu, çevreye duyarlı Eskişehirliler.
Eskişehir seven, düşünen herkesin, ne yapabilirse yapması gerekmektedir.” Doğru yaklaşıma ne denilebilir ki.
 

{ "vars": { "account": "UA-99020016-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }